3.1

5.8K 522 437
                                    

Arkın

Islık çalarak kendi kendime yeni melodiler uyduruyordum. Bugün zaman o kadar yavaş geçiyordu ki sadece 1 ders 3 gün sürmüş gibi hissettiriyordu.

İç çekip lavaboya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Bugün asla kendimde hissetmiyordum. Tam tuvaletin kapısından çıkacakken Elvan'ile karşılaşmıştım.

Gözlerini üzerimde gezdirdi ve tekrae gözlerime çıkardı. Ben de öylece kenetlenmiş onu izliyordum.

''Kardeş ben bir geçsem."

Arkamdaki çocuğa geçmesi için yer açarken Elvan' a daha da yaklaşmıştım. Kalbim hızla atarken yanından geçmek için bir hamle yaptım.

Neden kavga etmediğimizi sorguluyordum. Kolumdan tutup durdurduğunda suratıma bir yumruk yemeyi bekliyordum ama düşündüğüm şey olmadı. Kulaklarıma yaklaşıp fısıldadı.

"Fermuarın açık kalmış."

Utançtan yüzüm kızarırken hemen elimi fermuarıma atıp yukarı çektim. Elvan da gülüp bana omuz attıktan sonra yanımdan geçti.

Ne tepki vereceğimi bilmeyecek kadar utanmıştım. Neden ondan bu kadar utanmıştım ki?

Koşarak sınıfa girdim ve sırama oturdum. Derin bir nefes alıp az önceki rezilliğimi unutmaya çalıştım.

Sıranın üzerinde bana ait olmayan bir kağıt gördüğümde şaşırdım. Üzerine birsürü kalp çizilmiş ve hepsi tek tek boyanmıştı. Hangi işsiz bunu yapmaya üşenmemişti ki?

Kağıdı açıp okumaya başladım.

-Çıkış saatinde okulun arka tarafındaki ara sokakta buluşalım.

Senden hoşlanan biri.

Kağıdı kapatıp kaşlarımı kaldırdım ve emin olmak için açıp tekrar okudum. Daha sonra aynı işlemi tekrarladım.

Benden hoşlanan birisi mi vardı?

Kim olduğunu çok merak ediyordum. Tamer yanıma gelip elimdeki kağıda baktı.

"Ne yazıyor onda?"

"Gizli bir hayranım varmış."

"Vay beee okuyim ben de."

Kağıdı kendime doğru çekip kafamı iki yana salladım.

"Hayır."

Aysu da sınıfa girip yanımıza geldi. Kağıttan ona da bahsetmiştim. Benim tanıdığım Aysu gitmememi söylerdi ama hiçbir şey söylememişti.

Omuz silkip çıkış saatini beklemeye devam ettim. Eminim ki şimdi zaman daha da yavaş geçecekti.

*

Sonunda çıkış saati gelmişti. Hızla toparlanıp sınıftan çıktım. İçimde bir tedirginlik oluşmaya başlamıştı.

Sokağa doğru döndüğümde kapüşonu kapalı bir erkek orada bekliyordu.

Gözlerim uzağı göremediği için kim olduğunu anlayamıyordum ama erkek olduğu kesindi.

Biraz daha yaklaştığımda bu kişinin Elvan olduğunu fark etmiştim. Beni gördüğünde gözleri sonuna kadar açılmış ve öylece kalmıştı.

Öfkeyle soluyup yanına gittim ve yakasına yapıştım. Dalga geçmiş olmalıydı.

"Benimle kavga etmek için böyle aptalca bir yöntem kullanmana gerek yoktu!"

Kağıdı yere fırlatıp ona sert bir yumruk attım. Geriye doğru sendeleyip elini burnuna götürdü.

Burnundaki kanı koluna silip elindeki kağıdı suratıma fırlattı. Kağıt tamamen bendeki kağıtla aynıydı.

Duraksayışımı fırsat bilip bu sefer de o suratıma bir yumruk attı. Üzerine doğru gidip tekrar vurdum.

Yere düştüğünde üzerine çıkıp sert bir şekilde vurmaya başladım. Ağladığını fark ettiğimde hemen geri çekildim.

Gözlerinden gerçekten yaş geliyordu. Emin olmak için biraz daha yaklaştım. Elvan, ağlıyor muydu?

Beni üzerinden itip ayağa kalktı ve gözlerini sildi.

"N-neden ağlıyorsun?"

"Neden biliyor musun?"

"Bilseydim sormazdım herha-"

Dudaklarıma kapanan dudaklarla nefesimi tuttum. Çok geçmeden geri çekildi ve konuşmaya devam etti.

"Kağıdı ben yazmış olmasam da yazanlar doğruydu. Ama siktir et. Artık hiçbir şekilde ne karşıma çık ne de benimle muhatap olmaya çalış."

Arkasına dönmüş giderken ben hala aynı şekilde duruyor ve öylece önüme bakıyordum. Beynim olanları anlayabilcek kapasiteye ulaşmamıştı henüz.

-

Ağağağağağğa

Ben bu bölümü sevdim sizi bilmiyorum.

Hatalar olabilir bir ara düzeltirim görürseniz yazabilirsiniz arkadaşlar tşk.

Lütfen yorum yazınaağağağağağ

Geber Artık(Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin