A.T.Ç | 46.Bölüm

22.4K 1.2K 299
                                    

İçli köftelerim ben geldimmm 😄

Bu sefer birazcık daha erken geldim ama yavaşça eski halime dönmeye çalışıyorum.

Bana bölüm atmadığım her günde ısrarla yeni bölüm diye hatırlatma yapan arkadaşlara buradan selam! Bence buna gerek yok çünkü ben kitabı unutmuyorum. Biliyorum heyecanla bekliyorsunuz ama ben bu mesajları aldıkça elim ayağım birbirine giriyor.

Umarım kendimi anlatabilmişimdir :)

O zaman artık iple çektiğiniz bölüme geçebilirsiniz.

...

Multimedya: bölümden bir kare + Okyanus - Elçin Orçun 💙 (dinleyin bence)

Bölümün etiketi; #yolnereyeaşkoraya

*İyi okumalar*

Ezel'den

Bazı anlar vardır ne yapacağını bilemezsin ve sadece yaşarsın.

Ne kendini savunabilirsin ne de koruyabilirsin. Attığın çığlıkları kimse duymazken akan gözyaşların kül olup canını yakardı ama bu sefer ben ağlamıyordum, dimdik durup savaşıyordum.

En baştan beri yapmam gerekeni şimdi yapıyordum.

"Bence kaçın yoksa Demir amcanın gazabından kaçamazsınız!" Çınar bildiğimiz gerçegi sadece yüzümüze vurarak hatırlattığında daha yeni yeni sakinleşen koca adama baktım. Ateş olayında hâlâ sinirli olsada başımızda daha büyük bir bela olduğu için şimdilik konuyu kapatmış görünüyordu. "İnternete geç düşmesi için bir şeyler yapabiliriz ama Demir amca her şekilde duyar." Duyduğum sıkıntılı sesle gözlerim Teoman'a kaydı. Böyle olmamalıydı. Biz söyleyemeden kendileri öğrenmeleri sadece işleri zorlaştırırdı.

"Hayır anlamıyorum ne aceleniz vardı? Evlenecek kadar delirdiniz mi?" Çınar rahatça koltuğa yayılmış Azra'nın saçlarıyla oynarken söylediklerine ilk tepki sevgilisinden geldi. "Ne yani evlenmek sana göre delilik mi?" Aksi sesi ortama yayılması üzerine Çınar toparlamaya çalışırken "bebeğim o manada demedim. Sonuçta önlerinde uzun yıllar var ne gerek var hemen evlenmeye" diyerek konuyu daha da beter hale getirmeyi başarmıştı. Azra'nın beyaz teni duyduğu her kelimeyle kırmızıya dönüyordu.

"Zaten evlilikte lazım olunca yapılan bir şeydi!" Azra'dan beklediğim yüksek sesle bozuk olan sinirim altüst olmuş ve kahkahayı patlatmıştım. "Gerçekten şuanda yapılacak en mantıklı kavgayı yapıyorsunuz. Farkında mısınız bilmiyorum ama akşam Karahan ve Yaman aileleri aradında 3.dünya savaşı çıkabilir. Bu kavgayı sonraya erteleseniz olur mu?" Yorgunlukla konuşmamla Azra sevgilisine ters ters bakmaktan vazgeçerek yine bana odaklandı.

"Bizi kurtarsa kurtarsa anca Dedem kurtarır."

Ömür sessizliğini bozmasıyla aklıma Mesut amca düşmüştü. Tabi ya bizi Kerem'le bir araya getirmesinde büyük payı vardı. "İşte bu doğru. Ailenin en büyüğü olarak Dayım bile onun lafını dinler yani umarım dinler" Aren emin olmadığı cümleleri kurduğunda hala sessizliğini koruyan adama baktım. Gözlerini diktiği masadan başka bir yere bakmazken ne düşündüğünü merak ediyordum.

"Sevgilim sen iyi misin?"

Parmaklarım sıcak tenine değmesiyle belime sardığı kolları gerildi. Bu halinden dediklerimizi bile duyduğundan emin olamamıştım. "İyiyim meleğim." Dalgın bakışları bunun tersini gösterirken beni kendine çekip derin bir nefes aldı. "Olan oldu o yüzden bir şey yapmaya gerek yok. Daha telefonlar çalmadığına göre biraz daha vaktimiz var. Arel ve Rüzgar siz Yaman ailesini bizim eve getirin, Çınar ve Azra sizde tüm Karahan'ları toplayın." Kerem'in rahat sesi beni rahatlatmaktan daha çok gerdiğinde yüzümde oluşan ifade karmakarışıktı.

Aşka Tutkun Çocuk | Tutkun Serisi IIWhere stories live. Discover now