7-f

709 57 54
                                    

Sabah yüzüme üflenen nefesten dolayı gözlerimi araladım.

Jungkook bana üstten bakıyordu ve bende onun omuzunda yatıyordum. Yaşadığım şoku atlattığımda konuştum.

" Kook senin benim yatağımda ne işin var? Annem nerede? Beni neden erken uyandırmadın?"

" Istediğim sorudan başlayabilir miyim güzelim?"

Deyip güldüğünde gülümsemesinin ne kadar güzel olduğunu düşünüyordum.

" Annen odasında uyuyor. Ve ayrıca sabah erken uyandırılmaktan nefret ettiğini söyledin. Bende erkenden kalktım ve seni izledim. Son olarak koltukta uyuya kaldın bende seni aldım, odana getirdim. Sonra bende yanına yattım ve uyuyakalmışım."

" Peki o zaman. Hadi kalkalım."

" Tamam."

Birlikte yataktan kalktık ve banyoya girdik. Önce ben eğilip yüzümü yıkadım. Sonra kenara çekildim ve o yıkadı. Yüzünü kurulamaya başladı.

Ben de o sırada ona bakıyordum. Kafasını havludan kaldırınca bana baktı ve sırıttı.

Bir anda bir şey hatırlamış gibi gözleri açıldı.

" Sakın bir yere gitme. Bekle beni. Bizim hiç beraber fotoğrafımız yok."

Içeri gitti ve birkaç dakika sonra elinde telefonu ile geri geldi.

Yanıma geçti ve kolunu omzuma attı ve elini başıma koydu. Her an saçımı karıştıracakmış gibi duruyordu.

Kamerayı arkaya çevirip aynadan yansımamızı çekmeye hazırlandı. Şuan sadece benim yüzüm görünüyordu. Kook yüzünü kamera ile kapatmıştı.

Hem Kook'un yanında durduğum için hem de boyumdan dolayı küçücük kalmıştım.( Şunun gerçek olduğunu düşündükçe kalp krizi geçiren sadece ben olamam herhalde nsnsbsbsb)

Böyle birkaç poz çektikten sonra bana doğru eğildi ve dudağımı öptü. Onu da çekti ve fotoğrafa bakarak sırıttı.

" Jiminie birlikte çok güzel olduk. Şuna bak. "

Telefonu bana çevirdiğinde gördüğüm fotoğrafla gerçekten de güzel olduğumuzu anladım. Oysa hiç özenmeden sadece öpmüştü beni. Ama çok güzel çıkmıştı.

" Çok güzel Kookie."

" Evet bebeğim. Çok güzel."

" Ama sen hiç yüzünü göstermedin. Birkaç tane de senin yüzün gözükecek şekilde çekilelim."

" Sen nasıl istersen güzelim."

Kameraya bu sefer bize çevirdi ve gülümsedi. Bu fotoğrafı çok beğenmiştim. Birkaç tane daha çekildikten sonra lavabodan çıkıp aşağıya indik.

Annem çoktan uyanmış kahvaltıyı bile hazırlamıştı.

" Anne sen iyi alıştın her gün erken kalkıp kahvaltı hazırlamaya. Dua et sen Kook var. Yoksa yataktan çıkarmazdım seni."

" Oğluşum sana da günaydın. Ben size kahvaltı hazırlarken yorulmam ki."

" Günaydın Jiyeon anne. Bakma sen bu huysuza."

Ikisi de gülüp masaya oturdular. Bende masaya oturdum ve yemeğe başladık.

Yemeğimizi yedikten sonra annem bizimle bir şey konuşacağını söyledi ve oturma odasına geçip koltuklara oturduk.

" Çocuklar hani ben dün dışarı çıktım ya."

Ikimiz de aynı anda onaylayınca devam etti.

Marry Me ♡Jikook ♡Donde viven las historias. Descúbrelo ahora