Yazardan
**********
Dilay ve Dolunay daha yeni uyanmış paytak paytak adımlarla babasının ve annesinin yanına gidiyorlardı yani daha doğrusu uyku sersemi oldukları için öyle sanıyorlardı. Ama her ikiside uyku sersemi olduğundan yanlışlıkla dayısının odasına girmişlerdi ve hiçbir şey fark etmeden dayısı ile eniştesinin ortasına yatmışlardı.Dilay annesi sanarak dayısına,Dolunay 'da babası sanarak eniştesine daha sıkı sarıldı.
Sena ise yüzüne çarpan güneş ile yavaşça gözlerini açmış yan tarafında yatan kocasının saçlarına küçük bir öpücük kondurup ayağı kalktı. Artık birbirine benzer iki çocuğu olduğundan alışmıştı erken ve hemen hızlıca kalkmaya.
Sena dolaptan bir hırka alıp üstüne giydikten sonra aşağı kata çocuklarının odasına doğru ilerledi. Fakat ne Dilay ne de Dolunay odalarında yoktu. Sena endişeyle diğer odalara bakmak için çocuklarının odasından çıktı ve diğer odalara bakmaya başladı. O sırada Altay 'da karısının çocukları bulmak için yaptığı sese uyanmıştı.
Altay gözlerini açıp yatakta yanına baktı. Boştu. Yavaşça ayağı kalkıp odadan çıktı. Altay çocuk odasından sesler duyar duymaz banyoya gitmekten vazgeçip çocuk odasına doğru adımladı. Karısı Dolunay 'ın yatağına oturup düşünceli bir şekilde yere bakıyordu.
Altay karısının yanına oturup elleri tuttu ve " Ne oldu? " diye sordu. Sena yerde ki bakışlarını kocasına çevirip " Çocuklar hiçbir yerde yok. " dedi. Altay beklemediği bu cevapla kahkahalar atmaya başladı. Sorun bu muydu yani? Sena sinirle " Niye gülüyorsun? " diye sordu. Altay kahkaha atmayı bırakıp Sena 'nın dudaklarına uzun bir öpücük kondurdu ve gülümseyerek " Benim yarı deli aşkım dün abine bıraktık ya çocukları " dedi. Sena dün olanları hatırlayınca kendiside gülmeye başladı.
İlhan çalan alarm uyandığında şaşkınlıkla sevdiği adamla arasına giren bücürlere baktı. Bunlar ne ara buraya gelmişlerdi? İlhan Dolunay uyanmasın diye yavaşça yataktan kaldığında derin bir nefes aldı ve az önce uyuduğu yatağa tekrardan baktı. Karşında sevdiği adam ve iki tane dünya tatlısı çocuğun olduğu çok güzel bir manzara vardı. Gülümseyip baş ucuna koyduğu telefonu alıp bu güzel manzaranın fotoğrafını çekti.
İçinden ne kadar yatakta uyuyan iki çocuğun sevdiği adamla kendi çocukları olmasını dilesede mışıl mışıl uyuyan bu iki çocuk onların değildi ve zaten sevdiği adamla da çocukları olmasıda , kendi çocuklarıyla böyle bir manzaraya sahip olmasıda imkansızdı. İlhan küçük bir tebessümle odadan çıkıp elini yüzünü yıkadı ve kahvaltıyı hazırlamaya başladı.
İlhan kahvaltıyı hazırladığında Dolunay elinde ayısı ile koşarak ona sarıldı. Arkasından da Dilay gelip sarıldı. İlhan ona sarılan iki küçük kızın saçlarından öpüp ayağı kalktı ve " Hadi dayınızı uyandıralım. " dedi. Dilay ile Dolunay koşarak odaya giderken Dolunay durup eniştesini bekledi. İlhan tam neden durduğunu soracakken Dolunay " Dilay ile beni de Dayımı eskiden götürdüğün o buz pistine götürür müsün? " diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Öğretmen /BxB/(Bitti)
Short StoryOkula yeni gelen tarih öğretmeniyle müdür yardımcısının arasındaki kimsenin anlamdıramadığı o garip bağ