10.Bölüm • Kanlı Parti (Sezon Finali)

1.9K 111 34
                                    

Günler sonra Kaan'ın yaşadığı binaya gittik. Günlerdir bizi adeta hapseden adam ise tam arkamızdaydı.

"İşte burası!"

"Bu akşam görüşmek üzere." diyerek buradan ayrıldı.

Tülin'le birlikte kapıyı çaldık. Kaan kapıyı açtı.

"Siz mi geldiniz ? Ne zamandır ortalıkta görünmüyordunuz. Bu akşam bu binada parti vereceğim. Sizde gelirsiniz."

"Sen aranan suçlu değil misin ? Nasıl bu kadar rahat bu işlerle kalkışıyorsun ?" dedi Tülin.

"Eski çevremden birilerini çağırmıyorum. Yeni bir çevre edinmeye çalışıyorum. Benim için sorun yok."

"Peki, öyle olsun. Biz akşam burada olacağız." dedi Tülin ve oradan ayrıldık.

Parti Gecesi

Binanın önüne geldiğimizde gözlerimize inanamadık. Yalnızca birkaç saat içinde bina bambaşka bir yere dönmüştü. Her yer ışıl ışıl parlıyordu. Kapıda bekleyen Kaan, misafirleri içeriye konukluyordu. Bizi görünce göz kırpıp eliyle içeriyi gösterdi.

İçeriye doğru geçerken Tülin'in krem rengi elbisesinin ucu kapıya takıldı. Kaan eğilerek elbisenin ucunu sıkıştığı yerden çıkardı ve gülümsedi. Yeni konuklar için böyle davrandığına emindim. Yoksa bizim için en ufak bir şey bile yapacağını zannetmiyorum.

Biz içeriye doğru girerken hemen arkamızdan Kaan'ın akrabası olan o adam arabayla binanın önüne geldi. Etraftaki ağaçlık olan ortamı adeta pırıl pırıl yapmıştı arabasının farları.

Kaan'ın yüzü bembeyaz bir hâle bürünmüştü. Şaşkın şaşkın adamın arabadan inişine bakıyordu. Yanında kendisinden yaşça genç bir kadınla birlikte binanın girişine doğru geliyorlardı. Tülin'le birlikte olan biteni meraklı bir şekilde izlemeye koyulmuştuk.

Adam ve kafdın kol kola girerek Kaan'ın yanına doğru gittiler. Ne konuşacaklarını duymak için kapıya doğru yaklaştım.

"Merhaba Kaan, özledin mi beni ?" dedi adam.

"Merhaba Behzat Bey. Yoksa amca mı demeliydim ? Uzun zaman oldu seni görmeyeli. Beni nasıl bulduğunu çok merak ediyorum açıkçası. Hesaplaşma vakti demek. Yanında yaverini de eksik etmemişsin. Sende hoşgeldin Feray!"

Anladığım kadarıyla bu siyah saçlı, beyaz tenli, alımlı kız Feray bu adamın yardımcısıydı.

Konuşmaları bitince Tülin'le birlikte merdivenlerden yukarı çıkarak konukların yanına gittik. Beklediğimden kalabalık bir ortam vardı.

Tülin'le birlikte sessiz sakin bir köşeye geçip etrafı izlemeye koyulduk.

Behzat'ın yardımcısı olan Feray'ın yanımıza doğru geldiğini fark edince gözlerimi kaçırdım ama ısrarla yanımıza geldi.

"Merhaba hanımlar! Siz Selin ve Tülin olmalısınız. Ben Feray!"

"Biliyoruz." dedi Tülin.

Feray şaşkın bir yüz ifadesiyle bize baktı. "Daha önce tanıştığımızı sanmıyorum. İsmimi nereden biliyorsunuz ?"

"Az önce aşağıdan geçerken size Feray diye seslenildiğini duyduk." dedim.

Yüzünde samimiyetsiz bir gülüş belirdi.

O anda bir adam yanımıza yaklaştı. Sanırım üç kız burada tek başınasınız. Canınız epey sıkılmıştır. Sizinle bu müzik eşliğinde dans edebilir miyim ?" diyerek elini bana uzattı. İncitmemek adına yanına gidip teklifini kabul ettim. Tülin içkisini yudumlayarak arkamdan sırıtmaya başlamıştı.

Elimi omzuna koyduktan sonra o da kendi elini belime koydu ve dansa başladık.

"Ben Alihan! Sizi buranın girişinde gördüm. Açıkçası çok dikkatimi çektiniz."

"Öyle mi ? Ben fark etmemiştim sizi. Ben de Selin. Memnun oldum."

Hiçte fena sayılmayacak bir tipi vardı. Uzun boylu ve kumral tenine üstündeki bordo takım tam uymuştu. Onun hakkında içimden yorum yaparken sessizliği bozdu.

"Üstünüzdeki siyah elbise çok yakışmış." dedi. Gülerek teşekkür ettim.

Arkamı döndüğümde ne Tülin'i ne Feray'ı masada görebilmiştim. Önüme dönüp Alihan'a baktığımda yüzü asık gibiydi. "Rahatsız mı oldunuz ?" diye sordu.

Muhtemelen arkama dönmeme alınmıştı. "Sizinle hiçbir ilgisi yok!" diyerek gülümsedim.

Dansa devam ederken yanımızdan Feray'ın geçtiğini gördüm ama Tülin hâlâ ortalıkta yoktu.

Alihan dansı bıraktı. "İstersen daha sakin bir yere geçip rahatça konuşabiliriz." dedi. Başımı olumlu anlamda salladım. Elimden tutarak beni yan tarafta doğru götürdü. Odaya girmeden önce Tülin'i gördüm. Üstünü değiştirmişti. Yedek üst getirmediğine emindim. Üstündekini kimden aldığına dair bir fikrim yoktu. Ona burada olduğuma dair işaret yaptıktan sonra Alihan'la birlikte odanın içine girdim. Oda epey toplu gözüküyordu. Anlaşılan Kaan parti için epey hazırlık yapmıştı.

"Burası müsait gibi." dedi.

"Başbaşa kalacaksak fazlasıyla." dedim.

Odada bulunan siyah koltukta yan yana oturduk. Elini saçlarımda gezdirmeye başladı. "Çok güzelsin!" Sürekli bunu tekrar ediyordu...

Bir anda içeriden çığlık koptu. İkimizinde dikkati içeriden gelen sese odaklanmıştı. Bir anda o kadar çığlığın gelme sebebini öğrenmek için birlikte dışarı çıktık. Herkes telaşlı ve meraklı bir şekilde aşağıya iniyordu.

Eğlence ile dolan herkesi bir anda panik havası bürümüştü.

Alihan'la birlikte aşağı inerken aşağıda kalabalık bir grubun oluştuğunu gördüm. Adımlarımı daha da hızlandırıp aşağıya indim.

Kalabalığın arasından sıyrılırken herkesin birbirine korkarak baktığına şahit oldum.

Sonunda kalabalıktan sıyrılıp en ön kısma gelmiştim...

Kanlar içinde yere yatıyordu!

"Kaan!"

Evin sahibi, partinin sahibi tüm konuklar önünde yerde kanlar içinde duruyordu. Karnından akan kanlar yeri kanla bulamıştı.

O an kalabalığın arasında tam karşımda duran Tülin'i gördüm. O da en az benim kadar korkmuş şekilde bana bakıyordu.

Alihan yanımda durmuş, Kaan'a bakıyordu.

Behzat ve Feray'ı hiçbir yerde göremiyordum.

Kalabalıktan biri cesaret edip, Kaan'ın boynuna elini koydu ve büyük bir panikle elini geri çekti. "Ölmüş bu!"

Bölüm Sonu





Korku Okulu 3Where stories live. Discover now