◇ [5]: Bread Debt

2.4K 222 70
                                    

Darling, Episode: 5

Kim Taehyung'dan..

Sonunda haftasonu gelmişti ve ben büyük bir huzurla yatağımda gerneşiyordum.

"Hoopp kalk kalk kalk!"

"Noluyo ya?!" Diyerek yataktan zıpladım

"Saat 11! Koş ekmek al" diyerek kulağımın dibinde hâlâ anıran Namjoon'a baktım.

"Hastayım ben hasta, Jungkook gitsin."

"Hayatta gitmem!" Salondan etini kesmişler gibi bağıran Jungkook'a göz devirdim.

"Her boku duy zaten!" Diyerek bende ona aynı ses tonunda bağırdım.

"Hadi naş, hem oksijen alırsın biraz" diye beni ikna etme çabasına giren Namjoon'a da göz devirdim ve ayağa kalktım.

Bu gidişle gözlerim öyle kalacaktı.

"Bu tulumla gitmeyi düşünmüyorsun herhalde?"

"Tam olarak onu düşünüyorum"

~

"Ya hyung, bu ekmekten iki tane var"

"Nasıl iki tane? Çikolata alıyon yapra- ver bakayım şu telefonu kook. Heh aloo!! Taehyung!! Sesim geliyor mu?? Ben Jin hyungun-"

"Geliyor sesin geliyor, bağırmana gerek yok! Telefon olmasa bile sesini duyarmışım hyung.."

"Her neyse. O ekmeğin bir susamlı bir de şekerli olması gerek"

"Evet?"

"Heh tamam onları siktir et. Sol tarafta dana kıymalı ekmek var, turuncu bir pakette. Gördün mü?"

"Yuh, dana kıymalı mı?"

"Yerken öyle demiyorsunuz ama, neyse hadi çabuk ol. Jungkook kolumu kemirmeye başladı"

"Tam-" Sözümü bitiremeden yüzüme kapatılan telefona birkaç saniye baktım. Daha sonra ise tulumumun cebine atarak, sol tarafta olan 'dana kıymalı' ekmeğe elimi uzattım.

Paketi incelediğimde, bunun diğer ekmeklerden daha pahalı olduğunu fark ettim.
Ancak cebimdeki para bu tutarı karşılamıyordu.

Telefonumu tekrar cebimden çıkararak Yoongi hyungu aradım.

"Alo?..."

"Alo hyun-"

"Aloo??? Alo?! Bu bir ses kaydıdır. Ahahaha! Haftasonu bu saatte nasıl uyanık olabilirim tanrı aşkına? Kapat ve birdaha beni arama her kimsen! Uyandığımda hele bir arama sayısını çift rakamda göreyim, seni bulur AĞZINA SIÇARIM! İyi günler.. dıt dıt dıt dıııt"

Kapanma sesini duyunca telefonu kulağımdan hızla çektim

"Senin ben o uykuna sokayım!"

"Kime sövüyon?"

Arkamdan gelen sesle irkildim. Daha sonra ise göz ucuyla baktığımda, şaşırmama sebep olacak kişiyi gördüm.
Jimin'i.

"Jimin?"

"Taehyung?"

O da bana yalandan şaşırmış bir şekilde bakmaya başlamıştı.

"Burada ne arıyorsun?" Dedim soru soran bakışlarımla

"Burası bir market? Abur cubur almaya geldim"

Etrafta gözümü gezdirirken "Ah doğru" diye mırıldandım.

Sanırım para gibi beynimi de eksik almıştım bugün.

"Sen neden geldin?" Üstümü süzdü "seni yerler burda"

"Ne?"

"Yok birşey. Ben gidiyorum, evden bekler hayırsız arkadaşım."

"İyi"

Tekrar ekmeklere doğru döndüğümde, aklıma gelen şeyle tekrar Jimin'e döndüm.

"Hey Jimin" dedim kafamı kaşıyarak.

"Hey Taehyung?" Diyerek o da bana döndü.

"Acaba yanında fazla para var mı? Ekmek alacağımda.."

"Ekmek?"

Şaşırarak baktığında, şaşırmasının normal olduğunu düşündüm. Bir ekmek için para istemek de ayrı bir acizlik.

"Ekmek için ek paraya mı ihtiyacın var?" diyerek güldü.

"Dana kıymalı ekmek.."

"Ha o, hayatımda hiç tatmadım doğrusu. Ama evet yanımda para var"

Cebinden para çıkarıp bana uzatırken gülümsedim.

"Teşekkür ederim, söz veriyorum okulda vereceğim"

"Sorun değil" diyerek önümde yürürken, bende ekmeği alarak arkasından gittim.

"Hey Jimin!" Dedim adımlarımı hızlandırarak.

"Evet Taehyung?" Diyerek arkasını döndü.

"Tatmaya ne dersin?"

"Ne-"

Ağzına tıktığım bir parça ekmekle, gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.

Yanaklarının şişkinliğine gülerek, beğenip beğenmediğini gözlerimle sordum.

"Bu ne be? Çiğ mi bu? Bu zenginleri anlayamıyorum doğrusu" diyerek yüzünü buruşturdu.

"Hadi ama o kadar kötü olamaz" diyerek bende kırdım bir parça ve ağzıma attım.

Çiğnedikçe buruşan yüzüm, Jimin'in gülmesine neden olmuştu.

"Açıl, kusucam sanı-" cümlemi bitiremeden yere tükürmem bir olmuştu.

"İlk defa mı alıyorsun tanrı aşkına? Neden daha önce yemediğin birşey alırsın ki?" Diyerek sırtıma vurdu.

Kendime gelerek elimle dur işareti yaptım.

"1 aydır kahvaltı yapmıyorum, ne bileyim tadını. Bizimkiler yiyor"

"Neden yemiyorsun? Diyete mi girdin? Şimdiden söyleyeyim aç aç gezerek kilo vermeye çalışma çok denedim anamdan emdiğ-"

"Kilo vermeye çalışmıyorum zaten? Neyse ben eve gidiyorum, fazla meraklı olma sende. İyi birşey değil"

"Görende anasına küfür ettik zannedecek he" diyerek göz ucuyla bana baktı

Bense hiçbirşey demeden yoluma devam ettim.

Evimin önüne geldiğimde, zile basmadan Jungkook ve Hoseok aşağı inip elimden ekmek poşetini alıp çıkmışlardı.

Ağzım açık bakarken, toparlanıp bende içeri girdim.

Jin hyung elinde omlet tavası ile gelerek beni süzdü.

"Yanında para vardı öyle değil mi?"

"Eee.. yoktu?"

Kaşlarını çatarak bana baktı ve "e nasıl aldın o zaman? Hiiii! Yoksa yasa dışı yollarla mı öd-"

"Saçmalama" dedim ceketimi çıkartırken "bizim sınıfta olan bir çocuğu gördüm. Ondan istedim. Pazartesi veririm"

Elini beline koydu

"Kim bu çocuk?"

"Ya ne çok soru sordun, sıradan biri işte."

Elimi yüzümü yıkamak adına lavaboya giderken, sırtımda dolanan bir çift gözden adım kadar emindim.

Saçmalıyor muyum?

Darling | vminDove le storie prendono vita. Scoprilo ora