Senin sessizliğin,en sevdiğim ses.

966 91 71
                                    

31 Aralık 2019
Salı
19.35

Şarkılar iyidir. Şarkılar seni hayata bağlar. Bazen ise hayattan soyutlar. Ben ki asosyalliğin dibini tatlı kaşığıyla sıyıran biri olarak şarkılar bana hangisini yapar sizce?

Doğru. Soyutlar. Kulaklıklarım yeterli donanımda olsaydı şu an onları beynime kadar soksaydım da bu sesleri duymasaydım.

Kimse bana zorla bir şey yaptıramazdı. Yaratılışıma aykırıydı bir kere. Biri bana bir şey yapmamı söylese inadına yapmazdım. Her şeye de itirazım vardı. Galiba bu yüzden arkadaşım yoktu.

"Ne dinliyorsun?"

Kulaklığımın içine sızmayı bile başaran frekansı insan sesinin çok üstünde olan ses kulağıma ulaştığında elime verdikleri viledayla yerleri siliyordum.

"Keşke kafa dinleyebilsem."

"Sen bunu hak ettin. Dersten kalmama neden oldun. Birazdan gelecekler. Viledayı bırakabilirsin."

Bayan çok konuşup beyin ütüleyen mutfaktan çıktı. Bu demek oluyordu ki kaçabilirdim. Sabahın 10'unda buraya getirtmişti beni. Sabahtan beri saçma yılbaşı partileri için bu evi temizlemekle uğraşıyorduk.

Gittiğinden iyice emin olduğum kızın arkasından bakmayı bırakıp mutfağın camına doğru koştum. Atlayabilirdim. Zaten ilk kattı. Atlayamazsam ayıp olurdu.

"Manyağa bak kaçmayayım diye kapıya adam yerleştirmiş bir de."

Camı açıp bir bacağımı dışarı çıkardım. Ayağım yere bastığında diğer ayağımı da çekecektim ki ayağım bir şeye takıldı.

"Bu ne ulan."

Ayağımı çekmeye çalışmam hiçbir işe yaramıyordu.

"Giriş diğer tarafta."

Güzel. Yakalanmıştık. Arkadaki kimse iyi bir manzara verdiğimden emindim. Pencerenin pervazına sıkıca tutunup arkamı döndüm.

"Ne yazık. Çıkış da bu taraf."

Çocuk beni incelerken ben de onu incelemeye başladım. Tanıdık gelmiyordu. Zaten kim bana tanıdık gelirdi ki?

"Yardım ister misin?"

"Hayır. Yeni yıla böyle gireceğim. "

"Ege!"

Neden ben? Gerçekten neden ben? Bu kız bana ceza olarak mı gönderilmişti? Sırf onu görmemek için ayağımın takıldığı neyse tüm gücümle çektiğimde popo üstü yere düştüm.

Özgürüm dostlarım. Sağ lobum öyle düşünmese de artık kaçabilirim.

Ayağa kalktığım gibi kaçıyordum ki yakalandım.

"Neden kaçıyorsun?"

Bu çocuk hala gitmemiş miydi?

"İçerisi dünyanın en tehlikeli varlıklarıyla dolu. 18-25 yaş arası hormon topu olarak dolaşan kişiler her yeri istila etmiş. Kaç kurtar kendini."

"Berkant sakın bırakma onu!"

Banshee yanımıza geldiğinde işim bitmişti. Şimdi bağırıp beni nakavt edecekti.

"Ece n'oluyor? Kim bu?"

Asıl sen kimsin? Kolumu ondan kurtardığımda yapacak bir şey kalmamıştı. Mecbur geri dönecektim.

"Tanımak istemeyeceğin birisi. Sağ ol durdurduğun için. Parti başladı. Sen içeri geç Berkant."

Çocuk içeri geçtiğinde yine Banshee ile ikimiz kalmıştık.

"Girelim. Mutfaktaki dağınıklığı toplamayla devam edebilirsin."

İtiraf ediyorum. Birinin sözünü dinlemem için iki şeyin olması lazım. Ya beynimi yıkadılar. O yüzden bu kızı dinliyorum. Ya da tehdit ediliyorum. Maalesef ki ikincisi doğru.

Sabah telefonuma gelen mesajla uyandığımda mesajdaki tek cümle beni buraya getirmeye yetmişti. Eh herkesin bir zayıf noktası var. Bu kız benimkini bulmuştu.

Eve girdiğimizde kalabalık her yeri kaplamıştı. Mutfak galiba gerçekten benim için en iyisiydi. Mutfağa geçtiğimde burada da insanlar olduğunu gördüm. İstila tüm hızıyla devam ediyordu. Ya onlar gibi davranıp dikkat çekmeyecektim (ki bunu asla yapmam) ya da saklanacaktım.

Mutfaktan çıkıp merdivenlere yöneldiğimde her yerdelerdi. Üst kata çıkıp odalardan birine girdim. Tabii ki de boş değildi. Kızın çığlıkları devam ederken kapıyı kapatıp hemen dışarı çıktım. Boş oda bulabilirdim. Yapabilirdim.

Bulamadım.

Bu yüzden kilere gitmiştim. Evinde asla kiler olmayan insanlardan olduğum için ne kadar yarayışlı olduklarını ilk defa fark ediyordum. Öncelikle içerisi boştu. Tabii içerideki her türlü eşyayı saymazsak. Telefonumun fenerini açıp etrafa bakarken gördüğüm battaniyeyi alıp yere koydum. Bu aptal parti bitene kadar buradaydım.

Yere uzanıp kulaklıklarımı taktım. İşte huzur buydu. Son nefesimi verirken bile müzik dinlemek isterdim. Son duyacağım sesin ne olduğunu deli gibi merak ediyordum.

Tabii o zamanlar nasıl öleceğimi bilmiyordum. Çünkü son duyduğum ses onun,katilimin sesiydi.

ÖTESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin