Ece mumay; vazgeç gönül

mehtap1287 bu bölüm sana ithaf iyi okumalar💕😘

   Hatırlatma

"Peki madem alalım sizi" dedi ve serumu çıkartıp beni yoğun bakıma girebilmem için hazırladı fakat tam o sırada yoğun bakım doktor dolmaya başladı kalbim korkuyla atıyordu. Ona mı bir şey olmuştu? Neler oluyordu?

   Başlıyoruz

  Koştukları hastaya baktığımda kara değildi yüzü tanınmaz bir hale gelen birisiydi yanımda ki  hemşire;

  "Yazık kimsesi yokmuş 0 RH negatif (-) kana ihtiyacı var ama kimseye ulaşamadık kan bankasında da yeticek kadar kalmamış" o an aklıma kan grubum geldi aynıydı ama aklımda iki şık oluştu karanın yanina mı gitmeliyim yoksa birinin hayatını mı kurtarmalıyım?

  "Şey hemşire hanım benim de 0 RH negatif (-) benden alabilirsiniz" dedim hemen oda bana gülümseyerek baktı ve;

  "Sizin gibilerde olmasa biz ne yaparız" dedi

  "Haşa benim yerimde kim olsa benim yaptığımı yapardı" dedim ve kan alma odasına yürümeye başladık.

  Yaklaşık 10 tüp kan aldılar ve elime vişne'li meyve suyu tutuşturdular hemen yoğun bakımın önüne geri döndüm.

  Cama elimi yaslayıp kara'ma bakmaya başladım.

Kumral rengindeydi saçları ne çok kısaydı nede çok uzundu tam ortasıydı sanki ten rengi yanık bir buğdaya kaçıyordu dudakları bir erkeğe gore kalındı, burnu estetikli gibi duruyordu, boyu 1.97 civarındaydı ve gözleri tarif edilemezdi değişik bir renkti tam ortada hafif sarılıklar onun etrafında çok açık olmamak üzere açık yeşil onun etrafında koyu yeşil onun etrafın da biraz zor görülen mavi en sonda siyah bir çizgi sarmıştı göz retinasını.

  Rabbime dua etmeye başladım zaten hep başımız sıkışınca sığınmazmıydık bizi yaratana.

'

Rahman ve rahim olan allahın adıyla

Ey güzel Rabbim ne olur onu bana ver ne olur beni onsuz bırakma tamam en iyisini sen bilirsin sen hayırlı olanı verirsin ama ne olur allahım beni yarım bırakma beni onsuz bırakma yalvarırım...'

  Yaşlar gözlerimden adeta intihar ediyorlardı onlarda korkuyorlardı olanlardan ve olacaklardan...

  Yoğun bakımın karşısına oturdum ve düşündüm annemi düşündüm, babamı düşündüm, olmayan ailemi, hazır bazı şeylerle karşı karşıya gelmişken bazı gerçeklerden de kaçmayacaktım.

  Ben küçükmüşüm babamla annem ayrıldığında 27 günlük falanmışım daha babam zaten iyi bir adam değilmiş alkolikmiş sevmiyorlarmış birbirlerini görücü usulüymüş onlarınkisi annem ortaokul son'ken yani 8.sınıf iken biriyle konuşuyormuş.

   Erol abi ile baya günleri olmuş beraber sevgililermiş ama evlenmişler onlar sonra aileler istememiş yaş farkından dolayı oysaki onlar birbirlerini çok seviyorlarmış annem hamile kalmış ondan ama kayınvalidesi yüzünden ölmüş o bebek düşük yaptırmışlar anneme askerdeymiş o sırada erol abi.

  Sonra annem diyememiş erol abiye 'hamileydim düştü' diye çünkü annesiyle arasının bozulmasından korkmuş öyle böyle derken ayrılmış annem erol abiden yüzüne bakamaz olmuş erol abinin.

  Anneannem de babamı bulmuş işte vermişler annemi babama yaklaşık 1 yıllık bir evlilikleri olmuş annem kendi kendine 'belki sever demiş belki severim bir gün' ama olmamış işte.

  Bir gün annenin sancıları tutmuş babam çalışıyormuş aramış annem babamı babam,

"Banane ben mi hamile kal dedim" demiş anneme gece isminde bir annemin abla dediği bir teyze yardım etmiş. Annem ona

"Söz kızımın ismini gece koyacağım" demiş öyle böyle derken anneannemlerin yanına gitmiş annem o zamanlar şuan ki eşi olan ahmet abiyle tanışmış.

  Birbirlerini tanıdıklarına emin olduktan sonra evlenmişler annem bana hiç yalan söylemedi hep gerçeği söyledi evet bazen bağırdı 'herşey o baban olacak şerefsiz yüzünden' diye ama ben biliyorum sinirli olduğu için öyle dedi. Bir anda yanımdan ses gelmesiyle irkildim;

"Meyve suyunuzu içmemişsiniz? Onu içinde içeri girelim" dedi meyve suyunu tek nefeste bitirdim ve verdiğin iğrenç hastane kokan yeşil renkli  refakatçi kıyafetlerini giydim ve içeri girdim.

   Onu kablolara bağlı bir şekilde görmek bir annenin oğlunun kaza yapışını görmesi gibiydi iğrenç bir duyguydu.

  "On dakikanız var" dedi ve gitti hemşire bende yatağına doğru yöneldim yatağın köşesine oturdum.

  Onca yıla rağmen hala o ilk gördüğüm kara'ya benziyordu. Gözlerimden yine yaşlar akıyordu.

"Neden hiç kendine dikkat etmiyorsun o günde pencereden atlamıştın sapsik şey hayır ben seni anlamıyorum ki zaten hep bir mantıksız hareket ya sana bir şey olursa ne yaparım ben söylesene yıllardır beklediğim adama bıçaklanınca kavuşuyorum ironiye bak anasını satayım" dedim ve gözyaşlarımın arasında gülümsedim "şimdi kalk oradan ve gelip bana sarıl çünkü bu küçük kız çocuğunun sana ihtiyacı var" diye de devam ettim.

  Oturduğum yerden kalktığım sırada dudakları oynadı ve;

"Gitme"

Emoji butonu💕-->

En sevdiğiniz karakter💕-->

Seviliyorsunuz💕

İnstagram:blackkangel1903

Arsız Bir Hırsız/ Yarı textingWhere stories live. Discover now