Bu bir hayal mi? Yoksa delirdim mi?

192 31 12
                                    

"Sana çok kızgınım, hemde çok." Hem öfke hem kırgınlık dolu bakışlarımı gözlerine kenetledim. Yaptığı şeyi düşündükçe kalbim sıkışıyordu.

"Baek ben özür dilerim, haklısın.."

Gözlerim istemsizce dolarken bakışlarımı kaçırmadım. "Ben ilk defa seni kaybetmeye bu kadar yaklaştım Chanyeol. Eğer, eğer iki dakika daha geç gelseydim.." Derin bir nefes aldım. "Anlamıyorsun, anlamıyorsun benim canım çok yanıyor. Ben seni kaybediyordum Chanyeol! Kollarımın arasında son nefesini verseydin ben.. ben ne yapardım ha? Ne yapardım Chanyeol!"

Başını eğdi ve öylece yere baktı. Ne kadar çok kırıldığımı tahmin ediyor olması gerekirdi.

"Sen gittikten sonra benim yaşamamı beklemiyorsun değil mi? Beni sensizliğe alıştırdıktan sonra benim yaşamamı bekleme."

...

"Kırmızı'm iki dakika sallanmadan dursan olmaz mı? Üstünü düzeltmeye çalışıyorum." Yere eğilmiş kendimi kızımla aynı boyuta getirmiştim ve şimdi ise giysisini düzeltmeye çalışıyordum.

"Ama çok heycanlıyım!" İlk defa düzgün bir tatile çıkacağı için aşırı sevinçliydi ve yerinde duramıyordu.

"Biliyorum güzellik ama üstünü düzeltmeme izin vermezsen evden bir türlü çıkamayacağız." Başıyla onaylayıp kıpırdanmayı kesti. Ben ise üstünü düzelttikten hemen sonra ayağa kalktım.

"İşte bak ne kadar da güzel oldun!" Kırmızı bir tur kendi etrafında dönüp gülümsedi. "Sehun amcaya da göstermeliyim!" Seke seke bavulları kapının önüne götüren Sehun'un yanında koştu.

"Sehun amca nasıl olmuşum? Güzel miyim?" Sehun bavulları yere bırakıp seke seke yanına ulaşan prensesi kucakladı ve yanağına bir öpücük kondurdu.

"Sen hep güzelsin zaten minik deniz kızı." Sehun Kırmızı'nın burnuna dokunarak konuştu. Kırmızı ise gülümsedi. "Biliyorum, sen de yakışıklısın Sehun amca. Sana aşık olmayan da salaktır!"

Şaşırarak Kırmızı'ya baktım. "Argo kullanmak yok Kırmızı, lütfen ama."

Sehun ise gülüyordu. "6 yaşında bir kıza göre çok yerinde tespitlerin var prenses." Kırmızıyı kucağından indirip saçlarını karıştırdı.

"Evet biliyorum, çoğu çocuktan olgunum ben." Bu hâline gülüp saate baktım. Geç kalıyorduk!

"Evet aferin sana güzellik fakat şimdi acele etmezsek geç kalacağız." Sehunda benimle aynı anda saate bakmış ve geç kaldığımızı fark etmişti.

"Hadi herkes evden çıksın!" Sehun bavulları alıp aşağı inerken Kırmızı da ayakkabılarını giymiş peşinden gidiyordu.

Ben ise tüm eşyalarımı aldığımdan emin olup kapıyı da kilitleyerek evden ayrıldım. Aşağı indiğimde ikisi de arabada beni bekliyordu. Kırmızı arka koltukta gülümseyerek el sallıyordu, bende ona bakıp gülümsedim ve ön koltukta Sehun'un yanındaki yerime yerleştim.

Yolculuk boyunca pek bir muhabbet dönmedi, Kırmızı uyuya kalmıştı çünkü. Sehun da yola odaklandığından konuşmuyordu. Ben ise başımı koluma yaslamış bir şekilde camdan dışarı bakıyordum.

Tam olarak 7 yıl. Chanyeolsuz geçen 7 yıl. Kırmızı'nın doğumu ve öncesinden beri geçen 7 yıl. Bunu düşünmek bile canımı yakıyordu, hatta çoğu zaman paramparça oluyordum.

7 yıl geçmiş olsa bile tüm yaralarım hâlâ tazeydi ve sürekli üzülmeme sebep oluyordu. Ne eksik ne fazla her anıyı olduğu gibi hatırlıyordum, en ince ayrıntısına kadar.

Mercan ve Denizci | ChanBaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin