-0.1-

9.2K 468 316
                                    

Siktiğimin yeni bir gününe daha uyandığım için tüm küfürlerimi sıralıyordum kendime.

Yataktan sıkıntı ile doğrulup iş görüşmesi için hazırlanmaya başladım.

Okuduğunuz hikayelerdeki gibi geç uyanmadım, koştur koştur hazırlanmadım ve ya otobüsü kaçırmadım.

Her sabah olduğu gibi 06.00'da uyandım ve duş almak için banyoya yöneldim.

Ben, Kim Taehyung. 26 yaşındayım ve siktiğimin işinden geçen hafta kovuldum.

Şimdi ise en yakın arkadaşımdan aldığım bir mesaj üzerine onun çalıştığı şirkete başvuruda bulunmuştum. Kabul edildi ve mülakata çağırıldım.

Şimdi ise üzerimde saçlarım kadar koyu olan siyah bir takım vardı. Gömleğinden tutun, kol düğmesine kadar siyahtım. Ruhum gibi.

İçinde CV'min bulunduğu siyah dosyayı da aldıktan sonra çağırdığım taksiyle şirketin yolunu tuttum.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

İçeri girdiğimde başta derin bir nefes vermiştim. Bir maratona daha yeniden başlıyordum ve inanın bu durumdan hiç memnun değildim.

Evlatlıktan reddedilmeseydim şuan kendi şirketimin başında olurdum. Güzel bir evim, adını sıkça duyurmuş büyük bir şirketim olurdu.

Danışmanın yanına kendimden emin adımlarla yaklaşınca, tırnaklarını törpüleyen kadın kafasını kaldırıp bana baktı.

Göz göze geldiğimiz anda nefes alışverişi durdu ve elindeki törpü masasının üzerine düştü. Şaşırmadım. İnsanların üzerindeki etkimin pekala farkındaydım.

"Mülakata çağırıldım. Nereye gitmem gerekiyor?"

Ağzını açıp kapatıyordu lakin bir türlü sesini çıkaramıyordu.

Yanına iyice yaklaştım ve etkimin oranını artırdım.

"Nereye gitmem gerekiyor?"

Kalın ve pürüzlü sesimle, gürültülü bir nefes aldı.

"7. kata çıkacaksınız."

Süzülürcesine söylediği kelimelerle masadan uzaklaştım ve gitmeden önce kıza göz kırptım. İhtiyacım olduğunda kullanabileceğim ilk insanı da bulmuş oldum.

Asansöre binince ilk kez gördüm onu.

Narçiçeği rengi saçlarıyla duruyordu öyle. Üzerinde aynı benimki gibi simsiyah bir takım vardı. Elindeki dosyaya çok dikkatli bir şekilde bakıyor, arada gözleri kat numarasını yazan dikdörtgen ekrana gidiyordu. Ekrana bakan gözleri gözlerimi bulunca kocaman oldu. Elindeki dosyayı sıkı sıkı tutmaya başladı. Derince yutkundu. Kata çıkana kadar nefes seslerini dinledim. Astım hastası gibi derin ve hızlıdı solukları. Arkama ufak bir bakış attım. Dolu gözlerle bana bakıyordu. Kaşlarımı çattım. Neden dolmuştu şimdi gözleri?

Önüme döndüm ve 7. katta indim.

Oda kapılarının üzerinde ekranlar vardı ve mülakata katılacak olan kişilerin isimleri yazıyordu.

Boş bir koltuğa oturup adımın anons edilmesini bekledim. Benden başka onlarca kişi daha kapının önünde bekliyordu ve içeri giren en fazla 15 dakika sonra yüzündeki sinirli ifade ile çıkıyordu.

"Kim Taehyung!"

Kafamı kaldırmam ile adımı anons eden adamın öksürüklere boğulması bir oldu. İnsanların üzerindeki etkimi seviyordum.

Lullaby×Taekook ✓Where stories live. Discover now