ÜSAME|2

23.5K 1.4K 202
                                    

Medya şarkı: Tarkan-Beni Çok Sev

Hoşgeldiniz. Geç gelen bölümler için kusura bakmayın. Umarım hala ÜsRa'nın yanındasınız. Bu özel bölümde Büşra'dan Soner'e yazılmış bir mektubu okuyacaksınız. Bölüm iki haftadır hazırdı ancak sınavlarım yüzünden sosyal medyada pek aktif olamadığım için düzeltmeleri bir türlü yapamadım. Ama şimdi hazırız. Keyifli okumalar.

İYİ GÜNDE, KÖTÜ GÜNDE SAKLA GÖĞSÜNDE.

*

Ben sabretmeyi senden öğrendim. Elimdekilerin, sevdiklerimin,sağlığımın kıymetini bilmeyi sen öğrettin bana. kalbime öyle iyi geldin ki, eğer bu hikaye bir gün mutsuz sonla bitecek olsa bile şunu bilmeni istiyorum; sana hakkım sonuna kadar helaldir.

Hatırlıyor musun Olric, ben hasta olduğumda kilometrelerce öteden iyileştirmiştin beni. Kimse sormazdı derdimi, gördüğüm rüyaları anlatabileceğim kimsem yoktu. Ama bana önce kendini, sonra da Zeytin'i hediye ettiğinde yalnızlığımla ördüğüm ağlarımı bir bir çözdüm. Sanki yeniden gelmiştim dünyaya, yeniden sevmeyi öğreniyordum.

Hele elimden tuttuğun o gün...

Ah, ne güzeldi.

Kendime gelememiştim birkaç gün. Sonra sen bana geldin, biz olduk. Bir evimiz oldu. Annem tekrar ailem oldu. Ailen ailem oldu. Korkularıma el sallarken gördüm kendimi bir anda. Şimdi sen yan odada kızımızı uyuturken içim o kadar rahat ki, acıyı unuttum. Artık mutluluktan ağlıyorum. Ne güzel nimetsiniz bana. En güzel hediyesiniz. En kıymetli duam... Anılarım...

Muhtemelen bu mektubu okuyamayacaksın. Yani en azından ben yaşarken. Ama kızımızın günlüğüne yazdığım için ilk o okuyacak. Biliyorum çok okumak istiyorsun bu günlüğü. Ama kızımız için yazdığım satırlar, onunla benim aramda. Tüm mutluluklarımız,acılarımız elimin altında. Tekrar okuyup üzülmeni istemiyorum. Belki Beyza da üzülecek ama yıllar sonra biz onu yalnız bıraktığımızda mezarlarımıza ayda bir de olsa bir papatya bırakması için güzel bir yol, öyle değil mi? :)

Sen bizi hep iyi hatırla kızım. Seni çok seviyoruz.

Annen, Büşra.

*

"Bak bak, nasıl da zıplıyor." Beyza'yı destek için göğsünden tutup minik ayaklarının üzerine bıraktığında kendisi zıplamaya başladı.İkimiz de gülerek onu izliyorduk. İçimden şükrettim. On üç aylık olmuştu. Ama gelişimi yavaş ilerlediği için hala adım atamıyordu. Bu Soner'i de beni de üzüyordu. Hecelemeye başlamıştı ama hala ne anne demişti ne de baba.

Kendimi suçlamaktan vazgeçemiyordum. Soner bu yüzden bana çok kızıyordu. Belki de hamileliğimin başında beni zorlayan kistim yüzünden değildi ama bir şekilde var olan o ihtimal beni kötü etkiliyordu.

"Kurban olayım sana, annem benim."

"Bak kızım annenin gözleri yine vanayı açtı."

"Soner!"

"Çilli üzülüyorum ama."

"Mutluluktan, gerçekten."

"Allah'ın izniyle konuşmaya da başlayacak. Hem doktoru duymadın mı? Bazı bebekler on iki aydan önce de yürüyebilir, konuşabilirmiş; sonra da."

"Biliyorum. Ama yine de korkuyorum."

"Büşra," Beyza Ecrin'i örümceğine oturtup karşıma oturdu. İkimiz de bağdaş kurmuştuk. Mavilerindeki şefkate hayranlıkla baktım. "Kızımız gayet sağlıklı. Olması gerekenden önce veya sonra olmuş şeyler yüzünden kendini suçlaman benim de zoruma gider, yukardakinin de."

Kollarımı boynuna dolayıp başımı göğsüne yasladım. Haklıydı. Buna hakkım yoktu.

"Özür dilerim sevgilim."

"Ömür dilerim sevgilim."

🌙

ÜSAME|ÖzelWhere stories live. Discover now