67 - Kirli Öpücüğe Şahit Olan Dudaklar, Yanan Yürekler...

3.6K 296 132
                                    

Senin bana bakan penceren kirliyse, benim bütün çiçeklerim ölmüştür. Bir tutam karanfil, biraz hanım eli ve mis kokulu mum çiçeği hepsi hüzünle sönmüştür.

Bölüm Şarkısı
Sena Şener - Her an gidebilirim
Naz dej - Nabız 180

Selam mavilerim bu bölüme de desteğinizi bekliyorum, yıldızımızı parlatalım lütfen (;

Karanlık karabasan misali üzerimden usulca çekilip giderken ayakta olduğumu ve iki elimin de bileklerinden duvara bağlı olduğunu fark ettim. Akşamın kızılı pencerelerden içeri süzülürken ürperdim, hava ne zaman böyle bir renge bürünse benim için kötü şeyler oluyordu. Ellerimi çekiştirip kurtulmaya çalışsam bile mümkün değildi. Sıkı sıkı bağlanmış iplerle ne kadar uğraştım bilemiyorum ama kapı açıldı ve o yüzü yaralı adam elinde yemek tepsisiyle içeri girdi.

Bariz bir şekilde gerildim çünkü bu alaca karanlıkta onunla yalnız olma fikri tüylerimi ürpertti. Neredesin be mavi adam? Bul beni... Işığı yakıp önüme kadar ilerledi ve tepsiyi bir dikiş makinasının üzerine koydu. Çevreme baktığımda bozuk makinaların tutulduğu ya da tamir edildiği bir yer de olduğumu gördüm. Korkudan titremelerim artmış ve nefeslerim tıkanmaya başlamıştı. "Sakin ol, Korkma..." Fısıltısı ile ona baktım.

"Ne olur çöz beni, kaçayım." Tepsiden aldığı bir kaşık çorbayı ağzıma doğru tuttu. Başımı çevirdim, hiçbirinin ellerinden hiçbir şey yemek istemiyordum. Kaşığı tabağın içine usulca koydu ve çıkmak için arkasını döndüğünde yeniden gidecek ve yapayalnız kalacağım diye aklım çıktı. "Yardım et bana lütfen..." Başını iki yana salladı. Sonra usulca kepini geri itip gözlerini görmemi sağladı. Şaşkınlıkla gözlerim irice açıldığında tanıdık bir çift göz, göz bebeklerime tutundu.

"Ama sen! Sen... Bu nasıl olur?"

"Yanındayım merak etme, kurtulacaksın... Zarar görmemeni sağlayacağım, söz."

Kapının dışından gürültüler geldiğinde tanıdık gözlerini gördüğüm adam biraz panikledi. Dışarıdan birisi öküz gibi bağırıyordu. "Lan Falco yemeğimi nereye götürdün, kedi göz!" Daha bir sürü tantana çıkaran adamın sesleri yaklaşınca; adını öğrendiğim Falco, tepsiyi tamir olacak bir dikiş makinasının altına iteledi. Bana bir daha bakmadan kapıdan çıkıp gitti. Sessizliği uzun bir müddet endişeyle dinledim ve aradan baya bir süre geçmesine rağmen damağımda şaşkınlık hissi garip bir tat bırakıyordu. Bazı şeyler sizi beklenmedik anda öyle bir sarsar ki dalgalar halinde çarpan duyguyu asla tanımlayamazsınız. Gel-gitlerle vurup kaçan o hisler karmakarışık bir bulut oluşturur çevrenizde...

Hayalle gerçek arasında gidip geldiğim anlarda, öyle bir gürültü koptu ki kalp atışlarım göğüs kafesimden; bir dağcı edasıyla ağzıma dek tırmandı. Korku hat safadaydı, bilinmemezlik dört bir yandan acımasızca sıkıştırıyordu. Parçaları etrafa saçılmış dikiş makinaları gibiydim de yine de bir arada kalmak için debeleniyordum. Akşamın karanlığı göğü bebek gibi kucaklarken tehlike artarak bana yaklaşıyordu.

Çarpılan kapılar, devrilen eşyalar, ahlaksız küfürler ve her saniye dahada artan boğuşma sesleri kulaklarımı tırmalıyor, kalbime sinsi pençelerini geçiriyordu. Keşke ama keşke beni sevdiklerimden biri bulmuş olsa diye dualar ediyordum ya da polisler... Ama içten içe biliyor ve hissediyordum ki benim için yazılan son usul usul yakışıyordu. Kapım arkaya doğru parçalanmak istercesine çarpıldığında, korkum o kadar çoktu ki güçlü çığlığım saçıldı etrafa. Durum çok ama çok vahimdi. O hep kendini beğenmiş Kuzey haraptı, bitaptı. Kimin için mi?

Kendi elleriyle buraya getirip eli kolu bağlı olarak hapsolmasını sağladığı benim içindi elbet! Savaş'ın gözleri kan çanağına dönmüş, üstü başı yırtılmıştı. Yaşanan boğuşma, öyle kuvvetli olmalıydı ki amca ve yiğen kendinden geçmiş bir halde kaşımdalardı. Sahi Kuzey kim diye sorup durduğum vakitler geldi aklıma ama bu akrabalık beni çok ama çok rahatsız etti. Evet Kuzey asla kötü bir çocuk değildi. Annesinin orman gözlüsü, kendini beğenmiş ukalanın teki olsa da güzel bir kalbi vardı, biliyordum. Bankada ki paraya dokunmaması da bu yüzdendi belki, amcasının kazandığı kirli paraları annesi için harcamamak içindi.

KOYU MAViHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin