aklımdaki kuzey karolina krallığı ile bire bir değil ama okurken kafanızda canlanması adına birkaç fotoğraf bırakıyorum
4. Bölüm, "Minya; ölüm."
໐໔
04Muhafızlar teker teker az önce zorlayarak girdiği kapıdan içeri doluştuğunda, gözü en az dört tanesini saymıştı lakin giderek artıyorlardı. Belki dört kişiyle kalsa en azından kendini koridora atmak için onlardan kurtulabilirdi. Öyle olmadı.
"Yakalayın!"
Diz çöktürüldü. Biri beklemeden yüzüne kapattığı kumaşı çekti ve aldı. Saçları artık toplu bile değildi ve kulağının altına gelen dalgaları bir parça yüzünü kapatsa da, kim olduğu ortaya çıkmıştı.
Bunlar, bir saat sonrasında tıkıldığı hücrenin öncesinde olanlardı.
Tahmin etmesi gerekirdi. Hesaba katması. Rüzgarın çıkabileceğini öngörmesi gerekirdi. Etrafta dolaşanlar olacağını düşünmesi, daha iyi bir yol izlemek için daha detaylı bir plan yapması. Bu kadar kısa sürede, bir gece içinde her şeyi halledemeyeceğini bilmesi gerekirdi. Soytarı, apaçık bir başarısızlığa uğramıştı. Buna rağmen yüzünde kaygıya benzer hiçbir duygu barınmıyordu bile.
Oraya pek de nazikçe getirildiği söylenemezdi. Yüzünü buruşturarak kollarının ucunda ince işlemeleri olan gömleğine baktı. Bir zamanlar güzeldi. Şimdiyse daha çok çekiştirilmiş ve yer yer yırtılmış gibiydi. Uzun zamandır üstüne aldığı en şahane kıyafetlerin sonu böyle olmamalıydı, burun kıvırdı. Neyse ki pantolonu hala iyi durumdaydı. Tabii kral bu sefer elindeki tutsağın kellesini uçurmaktan daha farklı bir yöntem izlemeye karar vermez ve onu surların altında kalan derin sulara atmazsa.
Karanlık bir yerdeydi, ellerinin arkadan bağlanması yetmiyormuş gibi ayak bileğine de zincir vurmuşlardı. Olur da kapıyı açabilse bile onu kırması imkansız olurdu. Derin bir nefesi daha içine çekti ama bu da yüzünü buruşturmasına neden oldu. Zindanın pek de ferah koktuğu söylenemezdi. Bir arada olduğu diğer tutsaklar, tabii onlardan geriye kurumuş kemikler kalmamışsa, yüksek ihtimalle kötü kokudaki nedenlerden birisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MINYA 'ʲⁱᵏᵒᵒᵏ
FanfictionPark Jimin krallığın gizli sırrıydı. Kimselerin görmesine izin verilmediği yüksek surların ardında tutulur, sakınılırdı. O gizli bir mücevher, saklı bir hazineydi, yıllar önce henüz doğduğunda; bir cadının gazabıyla gözlerine gömülen Minya'ların be...