SIRLAR

30.BÖLÜM

Asya
"Kızlar fikir benden çıktı ama sizde fazla abartmıyormusunuz" dedim. Kayla gülerek "hayır tabiki tanınmak istemiyorsak bunları yapmamız gerekiyor" demişti. Bıkkınlıkla nefes verirken ezgi "selin bile karışmıyor sana ne oluyor" demişti. Selinde evet derken gözlerimi devirdim. Şuanda kızlar giyeceğimiz ve takacağımız bir sürü aleti peruğu çıkarmış eşya hazırlıyordu. Dışardan aslının sesini duyduğumda korkuyla birbirimize bakmış ve herkes yatağın üstünde duran eşyaları saklamaya çalışıyordu.  Her şeyi bir yere sıkıştırıp içeri giren aslıya baktım. Kırmızı dar balık model bir elbise giymiş altına siyah sitiletto ayakkabı geçirmişti. Gözlerim baştan aşağı ona süzerken siyah kısa saçlarına bukleler yapmış ela gözlerini belli etmek için aylaynır çekmiş  kırmızı rujla olayı patlatmıştı. Güzelliği karşısında dilim tutulmuştu adeta. Ufuk güzel bir kızı kapmıştı. "Offf aslı çok güzel olmuşsun buğra olsam seni baloya götürmem" demiştim. aslı gülümserken"deme öyle asya zaten zor ikna ettim" demişti. Hepimiz gülerken buğranın sesiyle aslı odadan çıkmıştı kızlarla merakla odadan çıkmış ve tabiri caizse Allah'ın yarattığı meteorları gördük. Hepsi siyah smokin giymiş ama hiç birbirleriyle alakaları yoktu. Hepsine dikkatle bakıp incelemeye başlamıştım. Buğra uzun kahverengi saçlarını arkada toplamıştı. Çene ve elmacık kemiklerini meydana çıkarmış Hafif kirli sakallarıyla ben burdayım diyordu. yeşil gözleri ile adeta mükemmelim diye bağırıyordu. Kafamı sallayarak berke baktım. Berk gülerek girayla konuşuyordu. Orta uzunlukta kahverengi kıvırcık saçları belirgin elmacık kemileri ve kahverengi gözleriyle tatlı ama karizmayım diyordu. Ahhh tabiki yanağındaki çukur. Gözlerimi zorla gamzesinden almış ve giraya dönmüştüm. Giray  kahverengi hafif dalgalı saçları yeşil ve kahve karışımı gözleri hafif kirli sakallarıyla elmacık kemiklerini belirginleştirmişti. Tabi birde belirgin adem elması ona ayrı hava verirken tehlikeliyim diye bağırıyordu. Gözlerimi kızlara kaydırdığımda hepsinin erkeklere hayranlıkla baktığını gördüm. Gülerek önüme dönüp bu sefer kaana baktım. Kaan siyah orta uzunlukta saçları koyu kahve gözleri ve siyah kirli sakallarıyla smokine uyum sağlamıştı. Berke bakıp gülümsediğinde Yeni fark ettiğim bir şey bulmuştum. Kaanın yanağının üst kısmında gamze vardı ve ona aşırı yakışmıştı. Hem tehlikeli hemde tatlı bir imajı vardı. Aslı beni dürterken ona döndüm " biraz daha kaana bakarsan abim kaanı öldürecek"demişti. Dalgınlıkla kafamı kaldırdığımda buğranın öfkeyle bana baktığını gördüm. Sırıtarak kafamı eğdim. Aptal beni kıskanmıştı. Bunu anlamayanda ne bileyim yani. Diyip gülerken aslı da gülüyordu. Buğra "hazırsan çıkalım aslı" demişti. Aslı aceleyle"hazırım abi"demişti. Hepsi teker teker evden çıkıcınca kızlarla hızla odaya girip hazırlanmaya başlamıştık. Hepimiz bir örnek peruk ve lens takmıştık. Bakır rengi saçlarımı sıkı bir topuz yaparak siyah peruğu kafama geçirdim. Mavi lensleri dikkatle gözüme takmış ve çıkardığım kırmızı elbiseyi giymiştim. Banyodan çıkarken kızları gördüm. Hepsi siyah peruk takmıştı. Ezgi beyaz uzun bir elbise giymiş altına da kırmızı sitiletto geçirmişti. Kayla uzun siyah elbise giymiş dudaklarına da kırmızı ruj sürmüştü. Seline baktığımda mavi uzun elbise giymişti. Herkes birbirine bakıp süzmüş daha sonra  herkes birbirine övgüler yağdırmıştı. Kızlarla odadan ayrılıp arka kapıdan ormana üstümüze bir şey gelmemesi için çok uğraşmış ve başarmıştık. Selinin hackerı arabayla bizi yolda bekliyordu. Hızla arabaya binip yola koyulduk. Araba durunca aşağı indik. Gözlerim iri iri açılırken etraftaki maskeli insanlara baktım. Hepsi maske taktığı halde hepsini ayırt edebiliyordum.selin yanıma gelmiş ve  koluma girerek "bunların hepsinin mafya olması gerçekten inanılmaz." Dedi. Başımla onaylarken sesinin bu kadar değişmesine gülmüştüm. Selin neye güldüğümü anlamış"benim suçum"değil diyerek gülmüştü. İçeri girdiğimizde gözlerim buğrayı aramıştı. Uzun uğraşlar sonucu buğrayı görmüştüm. Yanında kız vardı ve onunla konuşuyordu kaşlarım çatılırken selin"ben ayrılıyorum"demiş ve yanımdan ayrılmıştı. Elim kulağıma gitmiş ve telsizi kontrol amaçlı "kızlar" demiştim. Biraz geçtikten sonra kayla "efendim"dedi. "Herkes yerini aldı mı"dedim. Ezgi bu sefer söz almış"evet" demişti. Tamam diyerek buğraya doğru yürümeye başladım. Buğranın yanına geldiğimde ona bakarak"bende her yerde seni arıyorum.nerelerdesin"dedim. Buğra bana dönerken "seni tanıyormuyum? "Dedi. Gülerken"bilmiyorum tanıyormusun" dedim. Buğra gözlerini kısarak "şimdi de kelime oyunu mu oynayacağız"dedi. Kahkaha atarak"hemen de sinirleniyorsun." Buğra sinirle tıslayarak "kimsin" demişti. Gülümseyerek"bir ipucu vereyim. " Gözlerinden öfke fışkırırken dikkatle bana bakıyordu. "Giraya ne oldu. İyimi? En son kaçırılmıştı." Dedim. Buğra bir anda kolumu kavrarken gülümsedim. Yüzümü buğraya yaklaştırıp "bunu öğrenmen için daha erken buğra. Hem düşmanın ben değilim. Orda seni kurtaran bendim." Dedim. Ve kolumu hızla elinden kurtardım "şimdi izninle diğerleriyle tanışmak istiyorum." Diyerek yanından ayrılırken buğra elini belime koymuş ve beni yönlendirmeye başlamıştı. Şaşkınlıkla ona bakarken karmaşık bir yoldan geçerek bir odaya soktu. Kaşlarımı kaldırırken "demek benimle yanlız kalmak istiyorsun" demiştim gülerek. Buğra dibime girerek "seni tanıyorum."demişti. Korku bütün bedenimi ele geçirirken derin bir nefes aldım. Bu imkansızdı öyle değil mi. Buğra ürkütücü bir şekilde kahkaha atmaya başlayınca moralim bozulurken hala korkuyordum. Bende gülerek "ya söylermisin kimim ben"dedim. Buğra ciddiyetini bozmadan "o da bende kalsın." Dedi. Göz devirirken "hadi ya bende bir an ciddiye almıştım seni" dedim. Buğra ciddi bir şekilde "ne istiyorsun." Dedi. Konunun bir anda değişmesine mi yoksa sorusuna mı şaşırsam bilemedim. "Bilmiyorum tam olarak ne istediğimi" demiştim yanından geçip odadaki koltuğa oturdum. Buğra"neden girayı kurtardın" dedi. Göz devirirken"hadi ama beni sorguya mı çekeceksin. Cidden mi" diye sordum. Buğra yeniden dibime girerken "istersen kötü yolla da öğrenebilirim. " Dedi bilmezmiyim kötü yolunu diye geçiren iç sesime hak verdim. Odanın kapısı bir anda açılırken ikimizde o yöne baktık. Gelen selindi ve telaşlı gözünküyordu. "As.... Aman her neyse gidelim." Demiş ve odadan çıkmıştı. Buğra gülerken"ilk pot kırıldı" demişti. Onu dinlemeden odadan çıkmış ve bizim kızların yanına doğru koşarak ilerlemeye başladım. Telaşla "ne oldu. " Dedim. Kayla" giray partiden sıkıldı ve yola çıkmak için arabasına gidiyor." Demişti. Aceleyle" o zaman ne diye duruyoruz. Bizde yola çıkalım" demiştim.

Uzun uğraşlar sonucu eve erkeklerden önce varmış ve hemen soyunup eski halimize geri dönmüştük.  Çok geçmeden erkekler eve girmişti. Aslı paldür küldür odaya dalarken ona baktım. İçeri girip yerde oturan selinin yanına çökmüş ve "çok yoruldum ya" demişti. Bıkkın bir şekilde. Ona gülümserken "ne oldu neden erken geldiniz "dedim. Aslı omuz silkerken ağzını açmıştı ki giray içeri girmiş ve kaylaya bakarak " odama gel hemen."diyerek odadan çıkmıştı. Kayla odadan ayaklarını sürte sürte çıkarken kızlarla göz göze geldim. Aslıda buna şaşırmış olacak ki " belliki birileri kaylayı özlemiş" demişti. Hepimiz gülerken selin"saçmalama aslı." Demiş ama yinede gülmüştü.  Aslı yeniden söz alarak "abim bır kızı araştıracakmış. Giray kaçırıldı ya" kızlarla kısa sürede göz göze gelmiş ve yine aslıya dönüp cümlesini bitirmesini bekledik. Aslı" girayı abimlerden önce kurtaran bir kız çetesi varmış. Ve işin ilginç yanı giray bile iyi eğitimliler dedi. Belli ki işin de gayet ustalar" dedi. Kızlarla bıyık altından gülerken "hadi be." Dedim ve ekledim "abinden önce mi bulmuşlar. Buna inanamam"demiştim.  Aslı gülerken "işte işin ilginç yanı da bu abimde bunu çözmeye çalışıyor. Nasıl oldu da bizden önce bulup girayı kurtardılar." Dalgın bir şekilde"düşmanlar mı dostlarmı belli değil. Keşke dost çıksalar böylelikle çok olan düşmanlarımız azalır" demişti. Düşünceye dalarken aslıya üzüldük. Tam olarak buğralara düşmandık. Onların özel bilgilerini almalıydık. Ve bunu onlara bağlanmadan yapmalıydık. Aslı ayağa kalkıp "ben üstümü değiştireyim gelirim" dedi ve odadan çıktı. Kızlara dönerek "kızlar patron ararsa ne diyeceğiz. Elimizde hiç bir şey yok" demiştim. Selin "ben onlara düşman olmak istemiyorum aslı. Aslı ve diğerleriyle iyi anlaşmaya başladık ne kadar sinir edip kavga etseler de" dedi. Ezgi "evet bende kaanın bana yaptıklarına rağmen onlara düşman olmak istemiyorum." Dedi. Başımı olumsuz anlamda sallayarak"kızlar bende istemiyorum ama biz buraya bir görev uğruna geldik unutmayın."dedim selin başını sallarken"haklısın biz buraya bir görev için geldik ve hemen o görevi bitirip bu işkenceden kurtulmak istiyorum."dedi. Ezgi ona hak verirken içeri aslı girdi. Hepimiz susarken aslı "ne konuşuyordunuz be. Ben gelince sustunuz" dedi Sitem ederek. Gülümseyerek"ondan bundan" dedim. Aslı yere kurulmuştu. Tam muhabbet edecektik ki bu sefer içeri Buğra girmiş ve bana bakarak "odama gel asya" demişti. Odadan çıkarken ayaklandım. Aslı arkamdan yeniden sitem ediyordu "niye ben gelince çağırıyorlar ya " gözlerimi devirirken  buğranın arkasından odasına girdim. Buğra odasındaki kanepeye oturmuştu. Bana dikkatle bakarak "biz gittikten sonra ne yaptınız evde" dedi. Sorduğu soruya şaşırırken korkuyla yerimde kıpırdandım. Ne diye bu soruyu sormuştu ki. Bir şeyden mi şüphelenmişti.