İlk izlenimler her açıdan çok önemlidir ve insanlar her ne kadar reddetse de o kişiyle aranızda kuracağınız bağda büyük bir rol oynar. Başkasına karşı ilk izleniminiz kaba ve aksiyse eğer, o arkadaşlık ilişkisinin pek de fazla uzun süreceğini hiç sanmam. Çünkü karşınızdaki sizin hakkınızda çoktan bir fikir edinmiş olur ve ilkler daima kalıcıdır. Aynı şekilde bir kişiyle tanışırken daima gülerseniz ve sıcak bir şekilde yaklaşırsanız, karşınızdaki kişi size daha çabuk ısınır ve sizinle iletişimini bir şey yapmadığınız sürece koparmaz.
Yani ilk izlenimler sizin o anki durumunuzla doğru orantılıdır. İyi bir ruh halindeyseniz karşınızdaki kişi sizden iyi bir enerji alır, kötü bir ruh halindeyseniz karşınızdaki kişi sizden kötü bir enerji alır. Bunu çoğu kişi rahatlıkla söyleyebilir. Ancak bu her şeye bir yorum getirebilme yeteneğine sahip olan 'çoğu kişi' topluluğu, psikoloji okuyanlar bile, içinde olduğum durumda karşı tarafın düşüncelerini ve hakkımda edindiği ilk izlenimi tahmin etmekte muhtemelen zorlanacaktır. Neden mi? Böyle şeyleri anlatmayı pek sevmem aslında. Gerçi şu anki durumumda kim olsa böyle bir şeyi birilerine anlatmak istemez, değil mi?
Her neyse. Hayatımı değiştiren o sahneye dönelim lütfen. Okulumuza Kanada'dan Güney Kore'ye yeni taşınmış bir öğrencinin transfer edilmesinin hemen bir hafta sonrası. O çocukla inanın uzaktan yakından bir alakam yoktu. Onun hakkında bildiğim tek şey, yakışıklı ve sosyal olduğuydu (ayrıca yanımda sürekli vır vır vır konuşan iki yakın arkadaşım -Yoojung ve Doyeon- sağ olsun, ailesinin zengin olduğunu da öğrenmiştim).
Okul sonrası sayılabilecek bir saatteydik. Hava soğuktu, kızlar tuvaletinde benim dışımda kimse yoktu. Okul koridorları herkes eve gittiği için bomboştu (pekala, en azından ben öyle sanıyordum). Günlerden perşembeydi ve her perşembe okulda belirli kişiler seçilir ve okul sonrası zorunlu temizlik görevlerini yerine getirirlerdi. Bir önceki gün güzellik salonuna gitmeyi unutmuştum. Dolayısıyla bacaklarım kıldan geçilmiyordu ve benim de bunu bir şekilde halletmem gerekiyordu çünkü akşama annem ile babamın önemli misafirleri gelecekti. Annem şık olmamı söylemişti (elbise giyecektim) ve okul çıkışında hemen gelmemi, muhtemelen misafirlerin benden önce geleceklerini söylemişti. Ayrıca evde şu anda sıkı bir temizlik faslı geçiyor olmalıydı. Çünkü annem her misafir gelmeden önce temizlik yapardı.
İşte tam da bu yüzden annemin bana verdiği parayla elimde bulunan ağda bantlarını almıştım. Kutunun kenarında yazan kullanım şartlarını okurken ne yalan söyleyeyim ümitsizdim. Bir işe yaramayacağını en başından beri biliyordum sanki.
Yine de denemek zorundaydım. İlk bantı altıma giydiğim eşofmanı çıkarmadan (evet, okul eteğimin altına giymiştim) yukarı doğru sıyırdım ve alt bacağıma yerleştirdim. Elimle şöyle bir sıvazladım ve yeterince sıcak olduğundan emin olunca da bir "cart" sesiyle çektim. Acıyla gözlerimi yumdum.
Bunu başaracaktım!
Bu sefer diğer bantı aldım ve aldığım bölgenin hemen yanına yapıştırdım. Yine iyice sıvazladım ve yine çektim. Yeniden büyük bir ses boş lavaboda yankı yaparken bu sefer ağzımdan acıyla dolu bir inleme döküldü. Bir sonraki sefer için bir bacağımı lavabonun üzerine kaldırdım ve alnımda biriken teri sildim. Bu iş güzellik salonunda daha kısa sürede ve daha acısız sürüyordu sanki?
Pozisyon değiştirince biraz daha rahat hareket ettiğimi fark ettim. Bir sonraki bantı yapıştırdım ve çekmeye hazırlandım. Bantı ucundan tuttum, gözlerimi kapadım ve içimden üçe kadar sayarak çıkacak olan "cart" sesini beklemeye başladım. Ne var ki duyduğum ses bir "cart" sesi değildi. Onun yerine duyduğum ses, gıcırtılı bir kapının açılmasının sesiydi.
Refleksle ucundan tuttuğum bantı olması gerekenden daha sert çekerken bu sefer ağzımdan bir çığlık kaçtı. Bu çığlığın acı dolu mu yoksa korku dolu mu olduğunu pek ayırt edemem açıkçası. Hele de karşımda yeni transfer olmuş çocuk, Mark Lee, bir eli viledada; diğer eli kapı kolunda bana anlamsız bir yüz ifadesiyle bakarken!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❝ wax ❞ ↬mina&mark
Fanfiction❝ kang mina, okul tuvaletinde ağda yaparken mark lee tarafından basılacağından habersizdi. ❞ started: 10th january 2020 finished: published: 1st february 2020 genre: texting/comedy/romantic ©pureuo