otuz dört

910 83 45
                                    

Mutfağa vuran güneş ışığını mutluluğu kılan Jin, kendisini şarkının ritmine kaptırmış bir şekilde yiyecekleri piknik sepetine koyuyordu. Tam olarak iyileşmese de içinde ki enerjiye engel olamamış ve kendince bir plan yapıp sevgilisi ile kahvaltıya gitmeye karar vermişti.

Yere serecekleri örtüyü de ayrı bir torbaya koyduktan sonra odasına gitmiş ve yatakta telefonu ile uğraşan sevgilisinin yanına uzanmıştı. Yoongi yüzü asık bir şekilde telefonu kenara bıraktıktan sonra yanına uzanan bedene kollarını sarmış ve boynuna yüzünü gömmüştü. Orada daima iyi ve güvende hissediyordu.

Yoongi'nin yüzünün asıldığını gören Jin ise kendisine sarılan bedenin saçlarını okşarken konuştu."İyi misin meleğim?"

Gözlerini kapatmış bir şekilde sevgilisinin kokusunu içine çeken Yoongi umutsuzca konuşmuştu. "Sanırım işten atıldım."

"Bunun için mi astın suratını ?"

Duyduğu şey ile başını kaldırmıştı Yoongi, Jin'in sinirlenmesini ve iş yerine giderek onu tekrar işe almaları için dil dökmesini bile beklerdi ama şu an çokça sakindi. Onu süzüp göz göze geldiklerinde konuşu.
"Evet çünkü şu an işsiz bir insanım."

"Neden çıkartmışlar işten ?"

"Haber vermeden işe gitmediğim gün sayısı baya fazlaydı, sanırım bu yüzden. Bilmiyorum. Birisi aradı ve işten çıkartıldınız diye bir şeyler zırvaladı."

"E o zaman gayet haklılar.Bari haber verseydin de işinden olmasaydın."

Kötü hisseden Yoongi, sevgilisinin moral vermesini beklerken onu suçladığını görünce çok daha kötü hissetmişti. Kollarını sarıldığı bedenden çekti. Tam ayağa kalkmaya yeltenmişti ki kolunu tutan ve kendine doğru çeken Jin ile tekrar yatağa düşmüştü.

Yoongi, asık bir surat ile hiçbir şey demeden tavana bakıyor ve sevgilisinin konuşmasını bekliyordu. Bir süre daha bekledikten sonra Yoongi'ye doğru dönen Jin, ona yaklaşmış ve dudaklarına ani bir öpücük bırakmıştı. Surat ifadesini hiç bozmayan Yoongi ise hâlâ tavana bakıyordu fakat dayanamayıp sordu."Ne oldu ?"

Yoongi'nin bu tavırlarını çokça tatlı bulan Jin, cevap vermeden tekrar dudaklarına bir öpücük bırakmıştı. "Bir şey olmadı. Sadece sevgilimi öpmek istiyorum."

Yoongi başını Jin'e çevirdi ve sakince konuştu."Sevgilin de istiyor mu acaba ?"
Yoongi'ye daha fazla yaklaşan Jin, ona bakan surata doğru gülümsedi ve yanaklarıyla oynamaya başladı. "İstemiyor musun yani ?"

"Başka bir zaman olsa isterdim ama şu an sana sinirliyim."

"Neden ?"

"Bana destek olman gerekiyor Jin. Ben o işten çıkmayı asla hak etmedim. Orada en çok çalışıp yorulan bendim ve maaşımın artmasına az kalmıştı. Neden çıkarttılar anlamadım."

"Yeni bir iş bulabilirsin."

"Doğru. Çok zor bir şekilde bulabilirim."

"Hadi ama Yoon boşuna bozma moralini. Sana bahsettiğim piyano işini hallettim ve bugün görüşmen var desem mutlu olmaz mıydın ?"

Duyduğu şey ile dibinde ki yüze bakakalan Yoongi, gözlerini etrafta gezdirdikten sonra inanamayan bir ses tonu ile konuşmuştu.
"Gerçekten mi?"

Yan yan gülen Jin, çok bilmiş bir tavır ile cevapladı. "Gerçekten."

Yoongi, yataktan doğruldu ve Jin'e döndü. Parıldayan ve hayran gözlerle ona bakıyordu. En sonunda gözlerini büyüterek konuştu. "Sen...ne zaman hallettin o işi ?"

i will wait you / yoonjinDonde viven las historias. Descúbrelo ahora