kırk

768 71 42
                                    

Yaklaşık bir saattir Jin'in gelmesini bekleyen Yoongi, üçüncü defa ısıttığı yemeği tekrar masada ki yerine yerleştirmişti. Jin'in evi ve onun evi arasında çok bir mesafe yoktu fakat gelmesinin neden bu kadar uzun sürdüğünü anlayamamıştı.

En sonunda aramak aklına geldiğinde telefonunu aldı ve ismin üzerine tıkladı. Arama uzun uzun çaldı fakat açan kimse olmamıştı. Sessizde herhalde diyerek endişesini bir kenara atmaya çalışıyordu ama bu hiçbir işe yaramıyordu. Yoongi, bir süre bekledikten sonra tekrar aramaya karar verdi ve bir kez daha ismin üzerine tıkladı. Telefon yine uzun uzun çalmıştı ve bu sefer arama cevaplanmış fakat karşıdan bir kadın sesi gelmişti. "Alo ?"

Kadın bir süre beklemiş ve ses gelmediğini duyunca tekrar konuşmuştu. "Alo, orda mısınız ?"

Aradığı kişi doğru mu diye kontrol eden Yoongi ise 'sevgilim' yazısı ile bakışıyordu. En sonunda kendine gelip o da aynı tonlama ile karşılık verdi. "Burdayım ?"

"Ah lütfen iki dakika bekleyin." kadın cümlesini bitirdiğinde telefonu kapatmıştı. Neler olduğu hakkında en ufak bir fikri olmayan Yoongi ise gittikçe endişelenmeye başlıyordu. Jin'i tekrar aradı ama bu sefer kimse cevap vermemişti.

Gözlerini telefondan ayırmayan ve çalmasını bekleyen Yoongi, beş dakika sonra titreyen telefonun ekranında yazan 'Taehyung' yazısı ile ilk şaşırmış ardından da hızlıca cevaplamıştı. "Alo Taehyung ?"

"Selam Hyung. Az önce Jin'in telefonunu açan bir hemşireydi. Telefonu kapattıktan sonra hızlıca senin aradığını bana haber verdi." Taehyung durdu ve karşı taraftan bir ses gelmesini bekledi.

Yoongi ise sadece onun dediklerine ve diyeceklerine odaklanmış bekliyordu. Dümdüz bir ses tonu ile cevapladı. "Devam et."

"Jin şuan hastane de hyung. Sizin evin orda ki otobüs durağında bayılmış ve sonra da hemen hastaneye kaldırmışlar. Ama endişelenmeni gerektirecek bir durum yok. Şuan durumu gayet iyi ve uyuyor."

Taehyung'un dediklerini algılamaya çalışan Yoongi, koltuğa oturmuş ve eli ile başını ovuşturmaya başlamıştı. Ardından derin bir nefes alıp zoraki cevaplamıştı. "Hangi hastane ?"

"Hyung, durumu şuan gayet iyi saat de çok geç oldu gelmene gerek yok. Zaten yarın çıkacak."

Yoongi sinirlenmeye başlıyordu Ses tonu fark etmeden yükselmişti."Sana geleyim mi diye sormadım Tae. Hangi hastane diye sordum."

Taehyung hastanenin adını söyledikten sonra Yoongi, cevap vermeden kapatmış ve hızla montunu giyindikten sonra çıkmak için kapıyı açmıştı.

Açtığında, kapının önünde duvara yaslanmış ve öylece bekleyen bir Jungkook görmeyi beklemiyordu. İkili bir kaç saniye bakıştıktan sonra, ilk konuşan Jungkook'du. "Hyung ?"

Yoongi, ayakkabılarını giyerken cevap vermişti.  "Efendim ?"

"Nereye gidiyorsun ?"

"Jin'in yanına."

Jungkook, duyduğu şey ile gözlerini kocaman açtı. "Sen öğrendin mi ?"

"Neyi ?"

"Sen nereye gidiyorsun ?"

"Of Jin'in yanına Kook. Hastaneye."

"E sen öğrenmişsin."

Merdivenleri inmeye başlayan Yoongi'nin arkasından da hemen Jungkook ilerliyordu. Yoongi hızla inerken konuştu.
"Öğrenmemem mi gerekiyordu."

Cevap veremeyen Jungkook, Yoongi'nin durdurduğu taksiye bindikten sonra ona döndü. "İyi misin hyung ?"

"Jin'i gördükten sonra iyi olacağım."

i will wait you / yoonjinTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang