honeypie | taekook

21

akidişle düz yazı ✍️

-

Kim Taehyung

Gözlerimle gördüklerime inanamıyordum.
Gerçekten,inanamıyordum.

Kafa dağıtmak için arkadaşlarımla bara gelmiştik ama barda ön planda olan ve masaların üzerinde dans eden birisi vardı.

Jeon Jeongguk?

Yoongi yanımda esneyerek Jungkook'a bakıyordu. "Seninki uçmuş,ha?"

"Tanrım..."dedim ortalığı dağıtan Jungkook'u izlerken,eğleniyora benziyordu ama sarhoş olduğu bariz belliydi çünkü normalde asla böyle masalara çıkıp dans etmezdi.

Hoseok kollarını göğsünde birleştirmiş takdir ederek Jungkook'u izlerken konuştu. "Taehyung,namıdeğer öğrencini indirmeyecek misin?"

"Tabii ki de indireceğim!"dedim ve hızlı adımlarımla Jungkook'un çıkıp dans ettiği masanın önüne geldim. "Hey,Jeongguk!"

Jungkook dans etmeyi bırakıp bana dönmüştü.Onunla beraber etrafındaki kişiler de dik dik bana bakmaya başlamıştı.

"Bay Kiiiimmm!"diyerek üzerime atladı,
gerçekten atladı.

Üzerimde Jungkook ile yere düşmüştüm,ve kocaman gözlerini açmış üzerimde beni izliyordu. "Taehyunnnnggiiee,beni görmeye mi geldinnn?"

"Evet,Jeongguk.Üzerimden kalkar mısın?"dedim bıkkınlıkla,gözlerine bakmamaya çalışıyordum çünkü fazla kocamanlardı.

O emekleyerek üzerimden kalkınca ben de yerimde doğruldum,hala beni izliyordu.

İlk önce yanımdaki masaya tutunup kendimi kaldırdım,daha sonra da Jungkook'un elinden tutup kaldırdım. "Biz gidiyoruz."dedim arkadaşlarıma dönerek.

Namjoon beni durdurmuştu. "Evine mi bırakacaksın?"

"Evet."

"Tamam,arabamı kullanabilirsin."dedi ve anahtarı uzattı,başımı eğip teşekkür ettikten sonra kolunu omzuma attığım Jungkook ile beraber bardan çıktık.

Arabanın kilidini açtıktan sonra Jungkook'u şoför koltuğunun yanına oturtmuştum.Kendim de hemen oturduktan sonra arabayı hemen evine doğru sürmeye başladım.

Göz ucuyla yanımdaki Jungkook'a bakıyordum.Hala beni izliyordu,tepkisiz bir şekilde.
"Neden o kadar içtin ki?!"dedim sonunda.

"Canıımm sıkılmışştıı..."dedi gözlerini ovuşturarak.

Kafamı ona çevirip sert bir şekilde söylendim. "Canın sıkıldığı zaman bana mesaj atacaksın,tek başına içmeye gitmeyeceksin."

"Pekkiii..."

Şu an minik bir bebeğe benziyordu,huysuz Jeongguk'dan eser kalmamıştı.

...

"İnsene Jeon!"diyerek hala arabada uyuyan tavşanı uyandırmaya çalışıyordum. "Heeeey!"

"Hımmm?"diyerek dudaklarını büzmüştü,ah hayır...
Atma şu zehirli oku...

Gözlerimi sıkıca yumup tekrar açtıktan sonra Jungkook'un asla uyanmayacağını anladım ve sırtıma aldım.

"Taehyunnggiiee~"dedi ve boynuma sarıldı,şimdi mi uyanmıştı yani?

"Neyseki anahtarın cebindeymiş."dedim dış kapıyı açarken.

Merdivenleri sırtımda bir insanla çıkmak aşırı zor olsa da çıkmıştım.Şu an bunu yaptığıma inanamıyordum.

Kesinlikle bir öğretmen öğrencisine böyle davranmazdı...
Değil mi?

Evin kapısını da açtıktan sonra ışıkları açıp Jungkook'un odasına doğru ilerlemiştim.

"Taaeehhyunngiiieee~"diye mırıldanan bir ses duymuştum,sesi şu an aşırı tatlı çıkıyordu ve ben cidden...
Delirmek üzereydim.

Jungkook'u ilk başlarda öğrencim olarak görüyordum.
Daha sonra gıcık bir öğrencim olmuştu.
Hatta her geçen gün beni delirtiyordu.
Öğrenci kelimesini yerle bir edip her gün düzenli olarak öğretmenine mesaj atıyor ve ona sapık imalarda bulunuyordu.

Ama her şeye rağmen,şu an böyleydik.
Onu öğrencimden çok arkadaşım olarak görmeye başlamıştım.
Ama arkadaştan daha öte...
Sanki...

"Baayy Kiimm!"diye huysuzlandıktan sonra onu yatağına bırakmıştım. "Sus artık."

Kendisi yatağına uzanırken yorganını alıp üzerine örtmüştüm. "Güzelce uyu,tamam mı?"dedim ona bakarken.

"Hı hım."diyerek başını salladı ve elimden tuttu. "Gitmeyeceksin değil mi?"

Tanrım,şu gözlere ve şu dudaklara nasıl hayır diyebilirdiniz ki?
O cidden kusursuzdu.
Nedense,bunu daha önce fark edememiştim.

"Kalmamı mı istiyorsun?"dedim şaşkınca.

Kafasını hızlıca salladı.

"Tamam o zaman..."dedim. "Kay da yanına yatayım."

Dediklerimi hemen yerine getirip yatağında kaymıştı,ben de yanında oturmuştum.

"Neden oturuyorsunnn?"dedi. "Sen de benimm gibii uzansaaana"

"Sana masal okuyacağım."dedim ciddiyetle ve telefonumdan bir masal açtım.

"Geçekteeen mii?"dedi sevinçle ve o da yatağında doğruldu. "Baana bu kadarr iyii davranmanızzın sebebi nediir?"

"Öğrencim olman."dedim karşımdaki yüze bakarak.

Yüzünü bana daha fazla yaklaştırmıştı.
"Şaka yapıyo olmalısıın,hala öğrencin olduuğumu muu sanıyoosun?"

Kaşlarımı çattım. "Evet,değil misin?"

Yüzünü bana daha fazla yaklaştırınca geri çekilmedim,neden geri çekilmediğimi inanın ben de bilmiyordum ama bu gereksiz yakınlaşma hoşuma gitmişti.

"Şimdi itiraf etmenin tam zamanı."dedi kısık bir sesle ve yüzüyle beraber bedenini de bana yakınlaştırdı.

Şu an resmen burun burunaydık ve ciddi olmak gerekirse nefesim kesilmişti.

"Pekala,sana aşık falan olabilirim."dedim gözlerimi ondan ayırmadan.

Bunu dememle beraber ıslak dudaklarını benimkilerle buluşturmuş ve kollarını boynuma dolamıştı.

Şu an bunu yapmamam gerekiyordu,sarhoştu ve büyük ihtimalle hiçbir şey hatırlamayacaktı.

Ama yaptım.

Beni hızlıca öpmesine karşı elimi yanağına koyup ovuşturmaya başladım.O da benim saçlarımı çekiştiriyordu.

Sarhoş olduğundan mıdır bilmem,sabırsız bir şekilde öpüyordu beni.Sanki bu anı uzun süredir bekliyormuş gibi.

Dudaklarımızı ayırınca nefes aldıktan sonra beni tekrar öpmeye kalkmıştı ama onu durdurdum. "Jeongguk,şu an olmaz,tamam mı?"dedim başını ellerim arasına alarak.

"Ama istiiyorumm..."dedi huysuzca,gözleri dolmaya başlamıştı.

"Beni seviyor musun?"dedim gözlerimi ondan ayırmadan.

"Tabii ki de seviyorum!"

"Ne zamandır?"

"Sadece öğretmenim değil,ailem gibi olduğunuz andan beri..."dedi ve hıçkırdı.

Dayanamayıp kendime çektim ve ona sarıldım. "Pekala,koca velet...Uyku saatin geldi."dedim onu tekrar yatırırken.

"Masal okumanıza gerekk yook,az önce yaşadığım şey en güzel masaldı..."dedi ve gözlerini kapadı.

Sırıttım,çok şirindi.
"İyi geceler..."