the tale wasn't, it was legend.

4.1K 546 703
                                    

[YN: Belki huzura ermek istemişsinizdir, ben uzun süredir bu fici yazarken en alttaki medyayı dinleyerek yazıyordum, sözsüz, piyanodan çıkan melodiler ve yağmur eşlik edecek sizlere dinlemek isterseniz. Şu an bölüm uzun olduğu için yukarıdaki medyaya bıraktığım güzel parça eşliğinde okuyabilirsiniz. Dinlediğimde hep bana dokunuyor sebebini bilmiyorum. Zamanınızı ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim, başka ficlerde görüşmek üzere.]

◆◆◆

24. Yaş Günü.

Jisung son dokunuşları yaptıktan sonra tüm bebekleri alıp tek tek sandalyelere oturttu. Mumları yaktı ve teker teker bebeklerine baktı.

"Bu yıl dileğim farklı olacak."

Minho'ya bakarak gülümsedi.

"Aramızda eksik olanlar var tabi. Onlar için de güzel dilekler dileyeceğim."

Oyuncak bebeklerin hepsi Jisung arkasını döndüğünde birbirlerine endişeyle baktı. Hepsi merak ediyordu ne dileyeceğini ama yapacak bir şey yoktu beklemekten başka. Eskisi gibi donup pastaya odaklandılar. Jisung ise elindeki bıçağı masaya koydu.

"Evet."

Jisung'la aynı anda gözlerini kapatıp nefeslerini tuttu bebekler. Jisung kısa süre sonra gözlerini açtığında bebeklerin gözleri hala kapalıydı.

"Mutlu olacağız her senekinden fazlasıyla. Sonsuza dek."

Bebeklere gülümseyip mumu üfledi.

"Gözlerinizi açabilirsiniz. Doğum günümde beni tek hissettirmezsiniz diye umuyordum, öyle de oldu."

Tüm bebekler gözlerini açtığında tek kelime etmeden Jisung'la bakıştı.

"Hey! Kötü bir şey dilemedim. Hem, işin sırrı doğum günleri değil mi? Diledim ve gerçekleşecek. Her gün sabaha bir gün öncesinden daha da mutlu uyanacağız."

Bir kaban geçirdi ve pastayı aldı. Yemekten vazgeçmişti.

"Bu pastayı biz yiyemeyeceğimize göre, yetim çocuklara gelsin!"

Anahtarı alıp hızla evden çıkan Jisung'un arkasından bebekler ayağa kalktı.

"Minho, bu çocuk ya bebek olmayı dilerse? Gerçekleşirse ne olacak?"

Minho yerinde otururken derin bir nefes almıştı.

"Hepimiz ayrılacağız ve Jisung'un marifet gördüğü bu küçük, kırılgan, elinde hiçbir şey olmayan bedenin içine sıkışıp kalmayı görecek. Biz de devam edeceğiz. Ne yapabiliriz ki? Ben ise unuturum, onu şu anda da unutmam gerekecek, fark eden bir şey yok. Çünkü ölecek. Hep bizimle kalmayacak. Ne dilediyse artık... kaderi bu dileğe bağlanacak. Sabaha göreceğiz. O çevresinden eziyet görmesine rağmen bebeğe dönüşmedi. Ağır acıları vardı ama ona sahip çıkan biri de vardı. Gerçekten bilemiyorum..."

Bebekler çaresizce yerlerine oturup o gelene kadar beklemeye başladılar. Onu çoğu zaman korumaya çalışmıştı hepsi, Chaeryeong da onun aklında bulunmuştu. Bazen dalga konusu, birkaç defa da hırpalansa da bu dünyadan koruyabilmiştiler kısmen. Şimdi büyüyüp koca bir delikanlı olan Jisung bu dünyada aldığı yeri belirleyecekti. Sırrı söylemek zorunda kalacakları bir gün bebeklerin aklından geçmezdi. Bir umutla içinde bulunan küçük Jisung'un sözlerini dinleyip onları anlayacağını farz ettiler ve gelene kadar dondular.

Hiçbiri o gece bir şey hissetmedi, kıpırdayamadı ve göremedi.

◆◆◆

dolly ◆ minsungWhere stories live. Discover now