Aşk Savaşı EyAl

On. 'Geçmişin İzleri'

...

"Peki, ilk koridordan sola dönün. Onuncu oda."

"Teşekkürler, Bayan" dedi adam. Belindeki silahı kimseye fark ettirmeden içeri girmeyi başarmıştı.
Koridorun olduğu yere gelmişti.
Sola döndü ve odanın sırasına doğru yürümeye başlamıştı.
Odasının kapısında durdu ve etrafına baktı. Kimsenin olmadığını görünce kapının kulpunu aşağıya indirdi ve odaya girdi.

Yataktaki kadının yanına yaklaştı. Saçlarını okşadı ve konuşmaya başladı.

Eylül'den

Başımın ucundaki sesleri duymaya çalışıyordum. Bir erkek sesini andırıyordu sanki..
Sesi dinledim. Bu ses...

"Eylül,..." nefes verme sesi gelmişti ardından. Sonra konuşmaya devam etti.
"Ben sana ne demiştim? Seni dünyanın öbür ucuna da gitsen bulurum demiştim. Ve buldum. Bilirsin, yaparım dediğimi yaparım."

Bu Serkan'dı...

Gözlerimi kapalı şekilde tutmaya devam ettim. Ali gelmeliydi..
O bebeği yalnız bırakamazdım...
O pis ellerini belime koymuştu. Beni kucağına alıp odadan çıkartıyordu sanırım.

Koskoca hastanede kimse mi yoktu?!

Gözlerimi açmıştım. Odanın kapısından çıkıyorduk şimdi.. Ali geliyordu zannedersem yanımıza. Ali ve Serkan karşı karşıya duruyordu. Benim uyuduğumu zannediyordular ikisi de.
Ama hayır..

Ali konuşuyordu.

"İstediğin oldu mu it?!"

"Ben istediğim her şeyi alırım, Ali'ciğim." Demişti Serkan.

Tanışıyor muydular? Olamaz.. Olmamalı.

"Kızı al ve git. Bebeğime ve Merve'ye dokunma sakın.''

"Bir cesede neden dokunayım ki?" Dedi Serkan.

"Onu sen mi öldürdün?!" Dedi Ali sinirle..

Yazardan

Ali öfkeleniyordu. Serkan göz kırptı ve kucağındaki kızla hastaneden dışarı çıktı. Ali ise sadece onları izlemekle kalmıştı. Aklı başına dank ettiğinde Serkan arabaya Eylül'ü bindiriyordu.
Ali koşarak kendi arabasına bindi.
Serkan'ı takip ediyordu.

...

Bir kez daha bağırmıştı Serkan. Ali ise onları bir köşeden saklanmış izliyordu.
Eylül elleri ve ayakları bağlı olduğundan hareket bile edemiyordu.
Gözlerinden yaşlar akıyordu sadece.
Bir kez daha bağırmıştı Serkan.

"AĞLAMAYI KES!" diye.

Eylül sessizce susmuştu. Ali'nin ona bunu nasıl yapmıştı aklı hala kesmiyordu.

Kulübe gibi olan evin kapısı kırılmıştı. Ali içeri girmişti bağırarak.

"Serkan!" Demişti.

Serkan sadece ona bakıyordu.

"Ne var, Ali?" Dedi Serkan .

"Eylül'e ne yapacaksın?"

"Bilmem. Belki sevgili Merve'ciğin intikamını alırım.."

"Ne?" Diyebilmişti Ali.

"Merve kimin yüzünden öldü zannediyorsun?!" Diye çemkirmişti Serkan.

Ali hızla Eylül'ün yanına gitmiş ve ona bir tokat atmıştı.

"A-Ali.. B-Ben Yapma-"

"KES!" Diye bağırmış ve sözünü kesmişti Ali.