「 boy with luv 」taekook ✓

⌯ 33

Etrafına sarılan kollar onu kendine çekince gülümsedi Jungkook. Sırtını arkasındaki bedenin göğsüne, başını ise omzuna yaslayıp kolları arasına sığındı.

"Bu gece hiç uyuyamadın." dedi Taehyung. Dudakları Jungkook'un saçları arasına gömülü olduğu için sesi boğuk çıkıyordu. "Dönüp durdun sürekli."

Jungkook omuz silkti. "Heyecanlıyım."

Taehyung durakladı. Bir süre düşündükten sonra konuşmaya başladı. "Okul için mi?"

Jungkook başıyla onayladı ve devam etti. "Biraz da üzgünüm tabii."

Taehyung kıkırdadı. "Ne için?" Sebebini biliyordu elbette. Gülmesinin nedeni de oydu.

"Derslerin benimkilerden bir hafta önce başlıyor." diye anında yakınmaya başladı Jungkook. "Zaten dönem boyunca seni göremeyeceğim bir de bu çıktı."

Taehyung gülerek saçlarından öptü Jungkook'un. "Her zaman sana vakit ayırabilirim, biliyorsun."

Jungkook, Taehyung'un tişörtünün uçlarıyla oynarken konuştu. "Artık her zaman değil."

Taehyung'un yanındayken biraz fazla içerlendiği doğruydu fakat bu konu canını sıkmıyor da değildi. Taehyung artık üçüncü sınıf olduğu için ilk haftadan dersleri ekmek istemiyordu. Ona hak veriyordu Jungkook ama evde yalnız kalmak da istemiyordu. Sıkıntıyla ofladı.

"Peki ya ev arkadaşın? Ne zaman geliyor?"

"Ev arkadaşımız." diye düzeltti Taehyung. "Bu haftasonu geliyor."

Jungkook dudak büzdü. "Üçümüze alışmışım birinin daha gelecek olması tuhafıma gidiyor."

"Namjoon iyi biridir." dedi Taehyung.

Jungkook başıyla onayladı. Taehyung ile arkadaş olduğuna göre elbette iyi biriydi. Buna şüphesi yoktu. Sadece eskisi gibi rahat olabilecekler mi merak ediyordu.

"Peki o şey... Yani bizim hakkımızda... Nasıl desem-"

Taehyung güldü, kollarıyla iyice sardı Jungkook'u. "Hayır öyle biri değil. Hem ben belki ona senden bahsetmiş olabilirim." dedi Taehyung belki kelimesine bastırarak.

Jungkook şaşırarak kafasını çevirdi. Taehyung gülümseyerek bakıyordu ona. "Gerçekten mi?"

Taehyung cevap vermek yerine bir öpücük kondurdu yanağına. Oradan kulağına ve çenesine inerken Jungkook kalbinin yumuşacık olduğunu hissetti.

"Bizden bahsettin yani?"

Taehyung mırıldanarak onayladı. Jungkook genişçe gülümsedi belinde duran elleri kavrarken. Sımsıkı tutundu o ellere. Taehyung'un, boynunda gezen dudaklarına odaklanmaya çalışırken gözlerini yumdu. Tekrar açtığında, başını ona çevirdi. Dudakları dudaklarını uzanırken kendisi için parlayan gözlerden ayırmadı bakışlarını.

••

"Gidiyor musun?"

Taehyung, Jungkook'un seslenmesiyle ona döndü. Küçüğü meraklı gözlerle ona bakıyordu.

"Evet. Hemen döneriz." dedi tebessümle.

O sırada mutfak kapısında belirdi Jimin. İkiliye sorgularcasına baktı. Taehyung o soru sormaya başlamadan konuştu. "Namjoon'u havaalanından almaya gidiyorum."

"Namjoon mu?!" Jimin'in sesi beklenilenden yüksek çıkınca ikili şaşırarak ona baktılar. "Hani şu uzun boylu gamzeleri olan arkadaşın?"

"Bir şey mi oldu?" dedi Taehyung.