31. Bölüm : Geçmiş izlerin acı kurbanı

6.9K 419 185
                                    

Kelime sayısı:3700
Multimedya:Savaş,Araf,Elis ve Alya'nın mükemmel dörtlü tablosu

Arkadaşlar bu arada üzülerek söylüyorum ama finale de çok kalmadı hani.Ya yine on-on beş bölüm vardır tabii ki ama serüvenimizin sonuna yaklaştığımızı hatırladıkça kalbimde bir şey hissediyorum vallahi.Üç yıldır bu platformda sizin gibi okuyucularla birlikte olmak gerçekten çok ama çok mutluluk ve zevk verici bir durum.Ama ben de yavaş yavaş sınav dönemine giriyorum artık ve kitapla yeteri kadar ilgilenemeyeceğimi bildiğim için final bölümünü de 40,45,en fazla 50.bölümde yaparım.Sizleri gerçekten ama gerçekten çok seviyorum.

Hem,inşallah hedeflediğim üniversiteyi kazanıp da gidersem,sizinle birlikte yepyeni kurgularla beraber olacağız :)

Ayrıca o kadar geç geldi ki bu bölüm,sizlerden çok ama çooook özür diliyorum ve bu bölümü yayımlar yayımlamaz diğer bölümü yazmaya geçiyorum,o çok erken gelecek bana güvenin.:)

Şimdilik böyle,sizleri çoooooooooook seviyorum.Hadi artık bölüme geçelim diyorsunuz,geçelim o zaman.

Hikaye tüm aksiyonuyla devam ediyor!

O zaman,bir kalbinizi rica edebilir miyim? :)

Yazar'dan

Elis'in Sprite sevmediğini ve içmeyeceğini dinleme cihazlarından duyan Alpaslan,Yakup'tan o içeceğe uyku ilacının toz halini karıştırmasını istemişti.

Uyku ilacının toz zerrecikleri gazozun içinde kaybolurken,gazozun ağzının tekrar sıkı kapatılmasıyla,kimse bir şey çakmadı.

Elis ve diğerlerinin valizlerini eve çıkartan korumalar bile Alpaslan tarafından görevlendirilmişti ama Araf'ın dahi bundan haberi yoktu çünkü Araf,en güvenilir adamlarını görevlendirmişti.

O öyle sanmıştı.Aslında,en güvenilir adamları olduğu doğruydu.Ama,bunun nedeni,Alpaslan'da saklıydı.Eşyaları taşırlarken valizlere taktıkları küçük dinleme cihazları dahi kimsenin dikkatini çekmemiş,her şey kusursuz ilerlemişti.

Sabah olmuştu.Uyku ilacının etkisi çözüleli iki saat,herkes uyanalı ve olayların farkına varalı bir saat olmuştu.Alya hıçkıra hıçkıra ağlarken,kızlar da kendini tutamamış,ağlıyorlardı.

Ancak Buket,Su,ve Gamze güçlü durmaya çalışıp Alya'ya destek olmaya çalışıyorlardı.

"Nasıl anlamadım? Nasıl farkına varamadım? Nasıl duymadım ha nasıl nasıl?"

Alya delirmiş gibi çığırırken,Araf yaşadıklarının şoku,siniri ve yanılmışlık hissinin verdiği aptallıkla,kendisini intikam ateşiyle tutuşturdu.

Her yerde,herkesle,bir çok yolla onu arıyorlardı.

Araf Karan ismini duyan herkes ona yardım etmeye karar vermişti.Çünkü o,Araf Karan,geçmişte fakiri zengini bilmeden o kadar çok kişiye yardım etmişti ki,arkası sağlamdı.

Kimse yıldıramazdı.

Bu kadar kolay mı dedi kendi kendine.Canının parçası,hayatının en önemli detayı,öz kızı,Elis'i,meleği,şimdi o itin pis ellerinde miydi?

Araf kendini kaybedip duvarı yumruklarken,etinin derileri paramparça olmuş,oluk oluk kanlar akıyordu.

Demir hızla ayağa kalkıp Araf'a engel olmaya çalıştı.

"Araf! Araf dur!"

Savaş,olanları duyduktan sonra kendisini en az Araf kadar kaybetmiş,bütün gücüyle o adamı arıyordu.Bir bulunsa,neler çekeceğinden haberdardı o adam.

MAFYA 2Where stories live. Discover now