Darkness

Bölüm 16

Marinette
Sancıyla uyanmıştım. Normal bir ağır değildi. Başım dönüyordu. Ayağa kalkmaya çalıştım. Duvarlara tutunarak dengede kalmaya çalışıyordum. Koridora kadar gitmiştim. Yere oturup kafamı tuttum. Duvarlar düz değildi. Sanki dans ediyordu.
-Adrien: Marinette? Bana bak, iyimisin?
Sesi ağır çekimde geliyordu kulaklarına.
-Marinette: Başım dönüyor.
Adrien beni kucağına alıp yatak odasına götürdü.
-Adrien: Sana söylemeliydim.
Karnımı açıp karnımdaki lekeni gösterdi bana.
-Adrien: Bu işaret bebeğimizin vampir olduğu anlamına geliyor. Bebek senin kanınla besleniyor. Sen insansın. Bir kadar sonra kanın ona yetmeyecek.
-Marinette: Ne yapmalıyım peki?
-Adrien: Eğer vampir olursan..
-Marinette: Adrien bu söz konusu bile olamaz. Ben bunu kabul edemem.
-Adrien: Ben de seni kaybedemem. 4cü kritik ay.
-Marinette: Ben 2ci ayımdayım. 4cü aya çok var. Belkide bebeğim uslu davranır.
-Adrien: Şimdiden dengeni bile sağlayamıyorsun. Belirtileri işte bu.
-Marinette: Adrien, hayır dedim. Bu konu kapanmıştır. Bebeğim annesine zarar vermez.
Başımın dönmesi hala devam ediyordu ama bildirmiyordum.
Adrien'in yardımıyla aşağı inmiştim. Kahve yapıp içtim. Baş dönmem belki azalır. Kapının çalmasıyla kapıya doğru gitmiştim.
-Adrien: Hoşgeldiniz.
Gelen Nino ve Alya'ydı. Kucaklarında  bebekleri.
-Marinette: Hoşgeldiniz.
Alya'ya sarılıp bebeği kendi kucağıma almıştım.
-Marinette: Sen çok tatlısınnnn..
Öleceğim şimdi.
Alya gülmeye başlamıştı.
-Alya: Bakıyorumda işler ilerlemiş.
-Nino: Ooo, tebrik ederim dostum.
Erkekler salona, biz ise Alya'yla misafir odasına çıkmıştık. Alya bebeğinin bezini değişiyordu.

Bebek sanki bana aşık olmuştu. Bana bakıp gülüyordu.
-Alya: Bakıyorumda oğlum aşık olmuş.
-Marinette: Alya, çok tatlı bebeğin var. Çok şirin..
-Alya: Cinsiyeti ne?
-Marinette: Bilmiyorum.
Işimiz bittikten sonra aşağı inmiştik.
-Alya: Sen git. Geliyorum ben.
-Marinette: Tamam.
Aşağı inip solana geçiyordum ki, Adrien ve Nino'un konuşmalarını duymuştum.
-Nino: Işler çığrından çıktı. Vampirler şehiri sarmış durumda. Baş edemiyoruz onlarla. Şehirde artık gece dışarı çıkmak yasak. Şehire çıktığım insan değilen birşey yok dışarıda. Herkes korkuyor.
-Adrien: Onları öldürenlerin vampirler olduğunu biliyorlar mı?
-Nino: Hayır. Bazı insanlar bunu söylüyor. Onları tımarhaneye kapattılar. Damien durmayacak.
-Alya: Marinette??
-Marinette: Ben şey.. Yani..
-Alya: Ben de öyle şeyler yapıyorum. Merak etme.
Kıkırdamaya başlamıştı ardından.
Içeri girmemizle etkenlerin konu değişmesi bir olmuştu.
-Adrien: Şey telefonum bozulmuştu..
-Nino: Düzeldi mi?
Ben bunun hesabını sormazmıyım Adrien Agreste.
Içeri geçip Adrien'in yanında oturdum. Yeni oturmuştum ki, kapı yeniden çaldı. Ayağa kalktım.
-Adrien: Sen otur. Ben bakarım.
Adrien salondan çıkıp kapıya gitti.
-Marinette: Alya oğlunuzun adı ne?
-Alya: Jack.
Bağırış seslerinin gelmesiyle Nino ayağa kalkıp Adrien'in yanına gitti. Alya'nın yardımıyla ayağa kalktım. Kapıya gittiğimizde Adrien ve Rain bağırarak konuşuyorlardı.
-Adrien: DEFOL BURADAN!!
-Rain: Yalan söylemiyorum Adrien.
Rain beni görüp yanıma geldi. Kolumdan tutup götürmeye başladı. Adrien diğer kolumdan tutup kendine çekti. Kolum ağrımıştı. Oyuncakmıydım ben?
-Marinette: Yeter!! Birisi bana ne olduğunu anlatacak mı?
-Rain: Damien buraya geliyor. Buradan çıkmanız gerek.
-Marinette: Benim için mi, geliyor?
-Adrien: Seni benden hiç kimse alamaz. Buradan gidiyoruz.
Bunları söylerken Rain'e bakmıştı. Bir kaç kıyafet almama bile izin vermeden beni kucağına alıp arabasına bindirmişti. Alya ve Nino bebeği alıp arkada oturdular.
-Marinette: Peki Rain ne olacak?
-Adrien: Rain'i boş ver. Sıkı tutunun.
Son suratla oradan uzaklaşmıştık. Uzun zamandır yol gidiyorduk. Ihtiyaçlarımı karşılamam için durmalıydık artık.
-Marinette: Adrien dursak mı, artık?
-Adrien: Neden?
Ona taraf eğilerek kulağına fısıldamıştı.
-Marinette:(fısıltıyla) Tuvalete gitmem gerek.
Adrien kıkırdayarak yakındaki benzin stasyonunda durmuştu. Arabadan inip hızlı bir şekilde tuvalete gittim. Alya  bebekler için ayrılmış tarafta bebeğinin bezini değişiyordu. Tuvaletten çıkıp ellerimi yıkadım. Kendimi kötü hissetmeye başlamıştım. Yüzümü yıkadım. Aynaya baktığımda hertaraf kararmıştı.
-Marinette: Noluyor böyle?

Aynaya tekrar baktığımda görmüştüm yine o kadını.
-Scarlet: Beni takip et Marinette.
Kapıya taraf gittiğimde kapı yüzüme kapandı. Açmaya çalıştım ama kilitliydi.
-Marinette: Adrien!!!
-Scarlet: Benden korkma Marinette. Beni takip et.
Kapıya defalarca vurdum. Kapıya yaslanıp yere çöktüm.
-Marinette: Beni rahat bırak.
Scarlet üzerime geldi. Elimle gözlerimi kapattım.
-Marinette: Adrien!!
-Adrien: Marinette?

Adrien
Marinette'i kucağıma alıp dışarı çıkardım.
-Adrien: Iyimisin bitanem? Bana bak. Noldu orada?
Ağlıyordu. Hıçkırarak ağlaması kalbimi acıtıyordu.
-Marinette: Onlar bizi buldular Adrien.
-Adrien: Kim buldu? Marinette Ne oldu orada? Anlat bana güzelim.
Marinette hıçkırarak anlatmaya başlamıştı. Hızla arabaya binip oradan uzaklaşmıştık. Ormanlık alandaydık. Hava kararmıştı. Marinette baktığımda uyumuştu. Alya'da Nino'un kucağında uyuya kalmıştı.
-Nino: Dostum, nereye gittiğimizi biliyormusun?
-Adrien: Bilmiyorum Nino.
-Nino: Harry son umudumuz biliyorsun değil mi?
-Adrien: Nino oraya asla gitmeyeceğimi biliyorsun.
-Nino: Marinette için gideceksin.
Karşımda gördüğüm şeyle arabanı durdurmuştum.
-Adrien: Lanet olsun!!
Bir sürü vampir üzerimize geliyordu. Arabanı arka arkaya sürmeye başlamıştım. Vampirin biri arabanın üzerine zıplamıştı. Ses yüzünden kızların her ikiside uyanmıştı.
-Marinette: AAAA..
Bundan nasıl kurtulacağımı bilmiyordum.

Heyoo. Sizden bir ricam olucak. Yeni kitabımı okuyup fikirlerinizi yoruma yazarmisiniz?? Oy falanda Istemiyorum. Sadece fikirlerinizi istiyorum. Yaparmisiniz🙂🙂