XXXVII

56 11 27
                                    

Medya: Tipini sevdiğim Legolas'çığım

~°~

Boş gözlerle tahtaya bakıyordum. Şu konuyu anlasam geriye sorun kalmayacaktı ama maalesef beynim bir aydır bu konuyu anlamamak için direniyordu. Gözlerimi Hasan Hoca'ya çevirdim. Kaşlarımı kaldırmış anlattığı soruyu anlamaya çalışıyordum. Telefonum birden titreyince bir an korktum. Yanımdaki Şevval'in de benden farklı olmadığını görünce gülümsedim.

"Sakin ol sadece mesaj geldi" dedim.

"Senin bu telefonunun titremeleri beni bir gün öldürecek" dediğinde güldüm sessizce. Telefonu önüme alıp hoca anlamadan açtım ekranı. Legolas'tan bir mesaj geldiğini görünce gülümsedim ve başımı hocaya çevirdim. Hala anlamadığım o soruyu anlatıyordu. Başımı telefona çevirip mesajı açtım.

Legolas: Bekle deseydin, gelmeyeceğini bilsem bile beklerdim...
Özdemir Asaf

Gülümseyerek cevapladım.

Tauriel'im: Bekle Legolas

Telefonun titreşimini kapatıp kilitledim. Ardından Hasan Hoca'nın sonraki soruyu yazışını izledim. Fizik güzel derste şu konu beni öldürecek. Soruyu deftere geçirip çözmeye çalıştım ama nafile. Dudak büküp ekranı açtım tekrar.

Legolas: Bekliyorum

Tauriel'im: Dersteyiz şuan

Hemen gördüğünde gülümsedim. Yazıyor yazısını izledim bir süre.

Legolas: Biliyorum biz de 😂
Legolas: Ama özledim ne yapayım

Hasan Hoca ile göz göze gelince dudak büktüm.

"Çözemiyorum ki hocam" dediğimde soruyu anlatmaya başlamasını fırsat bilerek hızla cevapladım.

Tauriel'im: Dersten çıkınca konuşalım
Tauriel'im: Ya da yanıma gel

Ekranı kapatıp hocayı dinlemeye koyuldum. Hiçbir şey anlamıyordum ama benimle göz teması kurduğu için dinlemek zorundaydım.

"Anladın mı Hülya?" dediğinde başımı iki yana salladım.

"Bu konu bende hiç yok. Baştan çalışmam lazım. Siz devam edin hocam"

"Pazartesi benden kurtuluşun yok" dediğinde başımı salladım. Pazartesiyi bu konuyu öğrenmiş olacaksın demek istiyordu. Bugün cumartesi olduğuna göre iki günüm vardı. Sesli bir nefes verip başka bir soru yazan Hasan Hoca'dan ayırdığım gözlerimi telefona çevirdim. Ekranı açtım ve gelen mesajı okudum.

Legolas: Legolas olarak gelemeyeceğime göre tek gelmeyeceğim

Göz devirip ofladım sessizce.

"Ne oldu kız?"

"Hiç hiç boş ver dersi dinle sen"

Tauriel'im: Ne olurdu sanki tek gelsen?

Legolas: Derse dön Tauriel

Tauriel'im: Hemen kaç zaten

Mesajı görüp cevap vermeyerek WhatsApp'tan çıktığında göz devirdim ve telefonu kapattım. Çenemi elime yaslayıp derse odaklandım. Zil çaldığında başımı geri attım. Anlayacağım diye beynimin haşatı çıkmıştı.

"Kimle konuştun derste?" diyen Şevval'e baktım.

"Bir elf bozuntusu ile" dediğimde bahsettiğim kişinin Elif olduğunu sanmış olmalıydı. Umursamadım ve sınıfa giren Gürsel ve Erdem'e baktım.

Legolas ya Gürsel'di; kıskandığı için Erdem'in yaklaşmasına izin vermiyordu, ya da Erdem'di; Gürsel fazla korumacı olduğu için onu benden uzak tutmaya çalışıyordu.

İkisi de yanımıza geldiğinde başımı telefonuma çevirdim ve geçenlerde sıkıntıdan indirdiğim oyunu açtım.

"Kız Şevo, ne oldu buna yüzümüze bakmıyor?" dedi Gürsel.

"Nereden bileyim be!? Kendisine sor. Bana da Şevo demeyi kes! Adım Şevval"

"Aman aman iyi"

"Bizim Hülya'mız neye kızmış?" diyen Erdem ile göz devirdim.

"Siz biliyorsunuzdur" dedim ve telefonu bırakarak ayağa kalkıp camın yanına geçtim. Camı açıp dışarıyı izlemeye başladım.

"Hülya'cığım" diyen Gürsel'e baktım boş gözlerle. Başını yanındaki Erdem'e çevirdi. "Gitsene lan! Uzaklaş bakayım. Hadi git bir bak; ben bizim sınıfta mıyım?"

"Gitmiyorum. Çok merak ediyorsan git kendin bak" dedi Erdem göz devirirken.

"Hayde hayde ikile bakalım"

"Kardeş sen beni niye hep kovuyorsun? Hayır yani benden gizli ne konuşuyorsunuz acaba?"

"Bana aşık olduğunu söylüyorum Hülya'ya"

"Ben? Sana? Güzel espri"

"Şş tamam kesin şunu!" dedim sert olmayan bir şekilde. İkisi de bana döndü. "Kimi çağırdığımı biliyorsunuz değil mi?" dediğimde cevap vermediler. "O gelecek!"

"O burada zaten" dedi ikisi de aynı anda. Göz devirdim.

"Ben göremiyorum ama" diye ima ile konuştum. Gürsel göz devirirken Erdem başını iki yana sallamıştı.

"Gözlük tak!" dediler yine aynı anda.

"Yeter be! Aynı anda konuşmayın"

"Evet bir kere daha böyle olursa seninle evlenmek zorunda kalacağım Güro" dedi Erdem gülerek. Gürsel göz ucuyla Erdem'e 'senden tiksiniyorum' bakışı atıp bana döndü.

"Madem ikimizi değil onu istiyorsun. Gelene kadar bekle. Ama o sana yeterince geldi. Sıra sende" dedi ve Erdem'e döndü. "Yürü la Erdo. Sınıfta hesaplaşacağız. Güro ne lan Güro ne?!"

Arkalarından bakarken hangisinin Legolas olabileceğini düşünüyordum.

~°~

Şimdi diyeceksiniz ki bu kızın hafta sonu okulda işi ne? 12

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Şimdi diyeceksiniz ki bu kızın hafta sonu okulda işi ne? 12. sınıf laneti diye bir şey var. Haftanın yedi günü okuldasınız. İlk beş günü zaten hafta içi, hafta sonu da kurs işte.
Hülya'ya acıyın ☹️

_pearl-flower_
アチ · 🌸

Kaabil [Layık]・Texting ✓Where stories live. Discover now