smut oneshot olacakti fakat bolum uzadikca yazma butunlugunu kaybettigimi fark ettim
o yuzden iki part halinde yayinlayacagim
gemoloji: değerli taş bilimi
iyi okumalar!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Klasik bir okul sabahından farklıydı bugün Jeongguk için. Vizeleri bitmiş, sömestr tatiline girmelerine iki gün kalmıştı. Normal bir zaman diliminde olsaydı okula dahi uğramazdı fakat bugün özel bir gündü. Arkeoloji ve Gemoloji bölümü öğrenci başkanlarının ortaklaşa çalışması sonucu, binbir zorlukla Jeongseon-gun'da bulunan doğal yaşam parkına gezi düzenlemek adına izin alınabilmişti. Jeongguk okuduğu bölümü seviyordu. Henüz ikinci senesi olmasına rağmen bu tarz gezilere olabildiğince katılmaya çalışıyor, ilkel yaşam bulgularıyla geçmişi değerlendirmek adına büyük bir istek duyuyordu.
Otobüsten inip aceleyle Dong Seoul terminaline girdiği sırada telefonu çalmış, geç kalmak üzere olduğunu bilmesine rağmen bir süre durup soluklanarak ekrandaki ismi görmesiyle yeniden harekete geçmişti.
"Efendim Eunwoo. Trenin hareket ettiğini söyleme bana." dedi koşar adımlarının üstüne nefesi yettiğince konuşmaya çalışırken.
"Şey," diye lafa başladı Eunwoo. Sesi biraz tereddütlü geliyordu ve bu Jeongguk'u germeye yetmişti. Tanrım, eğer tren hareket etmişse bir köşeye çekilip zarıl zarıl ağlayabilirdi zira bu gezi için oldukça uzun zamandır heyecan duyuyordu. Lanet alarmının sesine uyanamaması onun hatasıydı ve bu kendini dövme isteği uyandırıyordu Jeongguk'ta. Bu kadar önemli bir gün için tek alarm kurmak nasıl bir salaklıktı?
"Henüz hareket etmedik, fakat daha önemli bir sorunumuz var." dediğinde Jeongguk rahat bir nefes vermiş, ardından trenin bulunduğu perona inen merdivenleri ikişer üçer kat etmeye başlamıştı.
"Ben istasyondayım, perona varmak üzereyim. Hem tren kalkmadıysa ne gibi bir sorunumuz olabilir ki?"
Eunwoo bugüne özel sadece Seul Üniversitesi ögrencilerini ağırlayan trendeki insan uğultularının arasına tereddüt dolu bir nefes bıraktı.
"O burada." diye fısıldadı Jeongguk'un sesini zar zor duyacağını bilmesine rağmen. Jeongguk tek kaşını kaldırıp karşısındaki trene bir bakış atmış, baştan beşinci vagona doğru yeniden adımlamaya başlamıştı.
"Kim burada?" diye sordu merakla. Bu sırada beşinci vagonu bulmuş, çoktan içeri giriş yapmıştı ve önce telefon elinde, öylece kendisine bakan Eunwoo'yu, ardından bahsettiği kişiyi kadrajına sığdırmıştı. Telefon kulağında öylece donakalırken zorlukla yutkundu Jeongguk. Kulakları hafifçe uğuldamaya başlamıştı ve bunun sebebi kesinlikle yüksek rakım değildi.
Zira geçen sene mezun olan Gemoloji bölümü birincisi Kim Taehyung, tek boş koltuğu yanında barındırıyor, ayakta dikilen şok içindeki çocuğa gülümsemeyi ihmal etmeyip eliyle yanındaki boşluğu patpatlayarak oturmasını rica ediyordu.
