İlk Perde - "It's all fanciful"

3.8K 178 343
                                    

Orijinalinde burada bayağı boş yapmışım, satır arası yorumların kaybolacağı gerçeğine üzülerek minnak bir çabayla kitabı düzenlemeye aldım. Umarım bu versiyonu daha çok hoşunuza gider, zaten fazla bir şey değiştirmeyeceğim. (Değiştirdi) Bir de bazı yorumlarda bol bol açıklama yapmışım onları da sileceğim ve kitaba ekleyeceğim bilginiz olsun yani bir yorum okuyup altında alakasız cevaplar görürseniz büyük ihtimalle bundan kaynaklıdır.

İyi okumalarr ♥︎

☀︎︎

Davis Manor. 5 June 1991.

Aurora her zaman yaptığı gibi okulundan dönmüş, Esta ve Hall'ın işten çıkmasını beklerken evdeki kütüphanenin ücra köşelerinde bulup çıkarttığı serinin son kitabını bitirdi, son sayfalara geldiği için bitirmeye korktuğu ama yine de sonda kimin kazanıp kimin kaybettiğini deli gibi bilmek istediği bir kitap, Harry Potter serisinin son kitabı.

Işıltılı ve ilgi çekici kapağı ile diğer düz ve deri kaplı kitaplardan sıyrılıp Aurora'nın ilgisini çekmeyi başarmıştı bu kitaplar. Kız çok geçmeden tüm seriyi bitirmiş ve kitapların anlattığı dünyada yaşasaydı neler yapabileceğini hayal etmeye başlamıştı bile.

Esta ve Hall diye bahsedilen iki insan Aurora'nın koruyucu ailesini oluşturmaktaydı, bir nevi üvey anne ve babası olan bu iki insan ile arasındaki bağlar o kadar güçlü değildi.

Bazen babası ona küçük eşek şakaları bile yapardı fakat hiçbirinin sonu hoş bitmezdi.

Sonuç olarak o oldukça normal bir çocuktu, ya da öyle sanıyordu.

11 yaşına yeni basmış biri olarak giydiği elbiseler diğer kızların giydiklerinin aksine sade olurdu, takındığı surat ifadeleri samimi fakat bir o kadar soğuktu, elbette bu yaşta bir kız için şaşırtıcı daha bir sürü özelliği vardı, büyük bir sıklıkla kitap okur ve ev işleriyle ilgilenmezdi. Temizlik zamanı gelince ailesine yardım etmez sadece kendi odasını ve kütüphaneyi temizlerdi. Gerçi Aurora için önemsizdi farklı olması ve uyum sağlayamaması, garip olması önemsizdi. Bu şekilde düşünüyordu.

Açlıktan guruldayan karnı onu odasından çıkmaya itti, giriş katına inip mutfakta kendine küçük bir sandviç hazırladı ve afiyetle yedi. 

Birkaç aydır hep o uyanıkken gördüğü düşlerden uzak ve sıkıcı haftalar geçiriyordu, bu şey onu yormaya ve bıktırmaya başlamıştı. Normal olmak ona göre değildi.

Hatırladığı son düş kitapta okuduğu büyülerden birini öylesine bir sokak kedisinin üzerinde deneyişiydi, onu hafifçe ısıran kediyle dalga geçmek için işaret parmağını asa olarak hayal etmiş ve kediye üç kere dokunup 'Vera verto' demişti. Parmağından çıkan kristal parlaklığındaki güçsüz ışık kediyi hemen gösterişli bir cam kadehe dönüştürmüştü.

Kafasını iki yana salladı, saçmalıktı bunlar, rüya görmüş olmalıydı. 

Kış bahçesinde rahat bir ikili koltuğa uzanıp tavanı izlerken kurduğu hayalleri bir kenara itti, kış bahçesini büyük sayılabilecek araziden ayıran cam duvarlardan birine vurulduğu açıktı. Aurora sesin geldiği yöne ilerlemek için ayağa kalktı ve büyük gök mavisi perdeleri açtı.

"Bir baykuş?"

Yine düş görüyordu, uzun zamandır ona uğramayan düşler geri dönmüş olmalıydı. Eğer gerçekten düşündüğü gibiyse ileride hatırlamak için güzel bir düş olmalıydı bu. Aurora sürgülü cam kapıyı açtı ve yerde duran baykuşun pençesine kırmızı bir kurdele ile nazikçe bağlanmış mektubu aldı.

Ne güzel bir düş görüyordu ama! Elinde tuttuğu mektup aynı kitapta anlatılana benziyordu.

Aurora aynı mektubu uzun süre boyunca alıp durdu, eline ulaşan birbirinin aynısı bu kadar mektubu ne yapacağını bilemeyip aklına gelen parlak bir fikirle onları şömine için yakacak olarak kullanana kadar.

Kız mektupların yarısını şömineye attıktan sonra bir tanesini açmaya karar vermişti, eğer tekrardan bir başına olduğu evde yaşlı bir adamın sesini duymasaydı açacaktı da.

"Görüyorum ki sonunda mektupları yakmak yerine içeriğini okumaya karar vermişsin, Aurora."

Kimdi şimdi bu? Hırsız mıydı? Kıyafetleri bir hırsıza göre fazla renkli değil miydi sanki? 

"Üzgünüm, kendimi tanıtmayı unutmuşum gibi görünüyor. Ben Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore, Hogwarts cadılık ve büyücülük okulunun müdürüyüm."

"Kitapları benden başka kimse okumadı sanıyordum, güzel şaka büyükbaba." diyerek güldü Aurora, adamın ciddi olduğunu fark edene kadar her şey oldukça saçma ilerliyordu.

"Eğer gerçekten Dumbledore isen neden bir büyüyle göstermiyorsun?" 

Aurora'nın kurduğu cümlenin üzerinden yarım dakika geçmeden bir bavul havada süzülerek yanlarına geldi ve Aurora'nın ayaklarının dibine sessizce iniş yaptı.

"Pekala," dedi Aurora, yeni bir düş. "Eğer gerçekten Dumbledore isen sakalına dokunmama izin verirsin!"

Le rideau se ferme
Les jumeaux du diable


Twins Of Death ☂︎ Malfoy's (Düzenleniyor/Askıda) Where stories live. Discover now