one

1.1K 134 332
                                    

Bir anda kendimi dans pistinde buldum.

Sıkışık bedenlerin hoplaya zıplaya eğlencenin dibini yaşayan sarhoşların -ben de öyle- içinde buldum kendimi.

Öylece dikildim. Sağıma ve soluma onu bulma umuduyla bakındım. Beni çekip alması için, kurtarması için ama nafile, ne kurtardı ne çekip aldı.

Bir kaç saniye sonra bir bedenin önümde dans ettiğini gördüm.
Bir bayandı bu. Tanımıyordum. Öylece önümde dans ediyordu.

İyi de benim zevklerim o yönde değil ki!

Kadın arkasına döndü (yani bana doğru)

"Hadi ama! Bütün işi ben mi yapacağım?"

Garip bir gülüş sergiledim ve istemeye istemeye ona katıldım.

Karşıdan bir çift gözün bizi izlemeye başladığını gördüm.
Bu Kacchan'dı. Öfkeli gözlerle bana ve karşımda dans eden kadına bakıyordu.
Olduğundan daha öfkeliydi. Kimse tutmasa her yeri parçalayacak gibiydi.

Belki de kıskanmıştır... diye saçma sapan bir şey düşündüm. Hiç de gerçek olmayan bir düşünce.
Haşinliğim tuttu ve danstan zevk alıyor gibi gözükmeye çalıştım. Kacchan'a sırıttım ve kadına geri döndüm.

"İşte böyle!"

'Neşeli' bir kahkha patlattım.
Fakat aniden beni kadından çeken bir şey oldu.
Bu tekrar oydu.

"Hey, hey, hey! Beni eğlencemden alıkoyamazsın!"
"Eğlenceni de seni de sikeceğim şimdi!"

Beni depoya benzer bir yere tıktı, kendisini de.

"O karının senin dibinde ne işi vardı?"

Bir kaç saniye onu deliye döndürecek bir şey düşündüm ve işte...

"Yakın arkadaşım..."

Pis sırıttım. Kollarımı birleştirip kendimi duvara yasladım.

"Hem de bayağı yakın arkadaşım. Bayağı, bayağı... O kadar yakınız ki-"

"Kapat çeneni!"

"Ne oldu? Sinirlenmiş gibisin. Neden ki? Düşündür-"

Aniden dudağı dudağıma deydi ve... öpüşüyorduk.

Bacaklarım uyuştu, aklım karıncalandı, gözlerime ve yaşadıklarımın hiçbirine inanamadım.
Yıllarca dilediğim şey şu an benim yaptığım bir pislikle gerçekleşiyoru. Eğer böyleyse, ben hep pislik yapayım?

Beni çok sert öpüyordu. Bütün sinirini dudaklarımdan çıkarıyordu sanki. Ağzına inledim. (yazarken çok iğrendim amamsşwöawisöeşçd neyse siz benim neyden bahsettiğimi anlamışsınızdır.) Uzun süre dudağının tecavüzüne maruz kaldı dudaklarım. Kendini benden hızlıca çekti.

"Dersini almışsındır."
"Almazsam?"
"Daha kötüsünü mü istiyorsun?"

Cevap vermedim ama güldüm.
Kapıdan dışarı çıktı ve ben hala yaşadıklarımın etkisindeydim.

Dudağıma dokundum ve çok acıyordu. Telefonumu elime alıp kamerayla baktığımda ise dudağımın o açık pembe rengini mor, mavi almış. İnanamadım.

Bu gün, gerçekten çok garipti. Güzel derecede garip.

Mutluluğumu tarif edecek bir cümle tam olarak bulamadığım için şu anlık bir şey diyemiyorum.

Ardından depodan çıktım ve kendimi soluklanmak için bardan dışarı attım.
İçki kokusu, ter kokan bedenlerden havasız kalan ortam beni baymıştı.

l'océan (katsudeku)Where stories live. Discover now