THE BLONDE (BOY×BOY)

41.Bölüm

Yekta: Pardon beyefendi, bir alt dudak verebilir misiniz?

Ecmel: Oo bakıyorum travman geçmiş.

Yekta: Hatırlatma, aklıma geldikçe ürperiyorum.

Yekta: Konu açılmışken bilirsin korkularının üstüne gitmelisin derler.

Yekta: Ben de düşündüm ki neden öpüşüp, koklaşmayalım.

Ecmel: Peki bu şanslı kişi neden benim.

Yekta: Çünkü kalbime cuk diye oturup, taht kuran kişisiniz Ecmel Bey.

Ecmel: Ne fırsatçı adamsın.

Yekta: Ben burada psikolojimi düzeltmeye çalışıyorum, başka bir amacım yok.

Yekta: Bilmelisin ki bu ithamların beni ve senin için çarpan kalbimi üzüyor.

Ecmel: Ulan! Seni tanımasam gerçekten kırıldığını düşünüp dertleneceğim.

Yekta: Sen çok güzelsin ama haklı değilsin!

Ecmel: Doğruyu söyle üzüldün mü?

Yekta: Bir üzüldüm falan ama sonra aklıma her şeyin en iyisine layık olduğum geldi.

Ecmel: Ben malımı bilmez miyim işte.

Yekta: Ulan! Nasıl reddediyorsun beni.

Yekta: Ben her açıdan hayranım aynadakine.

Ecmel: Keşke kendimi senin kadar sevebilsem.

Yekta: Boş ver keşkeleri, ben senin yerine de severim seni.

Yekta: Açığı kapatırız böylece.

Ecmel: Ummadık zamanda yapma şöyle şeyler, kalbime iyi gelmiyorsun haberin olsun.

Yekta: Bir zamanı yok, her an içim gidiyor sana haberin olsun.

Ecmel: Peluş oyuncaklar gibi yumoş yumoş oldum.

Yekta: Y E K T A L A N D I N

Ecmel: Hemen boz ortamı zaten.

Yekta: Yekta Ateşhan'ın sevgisi her kalbe ağır gelir.

Yekta: Malum seninle devirmemiz gereken daha epey yıl var, bünyene hemen yüklenmeyeyim dedim.

Ecmel: Yine çok yüce gönüllüsün!

Yekta: Öyleyim ve sensizim.

Yekta: Bir görsem seni, sarılsam sana, öpsem şöyle şaap diye.

Yekta: Müptezelin oldum Ecmel'im, sana muhtaç bu serseri.

Yekta: Amcanın kovmayacağını bilsem, bir doz sen istemeye geleceğim kapınıza.

Ecmel: Adamı delirttin Yekta, tanıştığınızdan beri türlü bahanelerle kendini eve davet ettirmeye çalıştın.

Yekta: Yalan.

Ecmel: Ecmel'in kokusunu unutmuşum diyerek kapıya dayandın.

Yekta: Aşırı özlemden tükenmek üzereydim, gamsız amcan 'narkotik köpekliğini başka yerde yap' diyerek içeri almadı.

Ecmel: Tabii almaz, adama bir gün öncesinde çamaşır makinem bozuldu diyerek beş poşet kıyafetini yıkattın.

Yekta: Püü... İnsanlık ölmüş.

Ecmel: Yekta bir de ütülettin.

Yekta: Bu kadar kısa sürede yıkanacağını hesaplamamıştım.

Ecmel: Kabul ediyorsun yani uydurduğun saçmalıkları.

Yekta: Asla ve kata saçma değildi.

Yekta: Boşuna dememiş atalarımız 'Bahane göt gibi herkeste bulur ama önemli olan sağlam olmasıdır' diye ve benim söylediklerim de gayet de sağlamdı.

Ecmel: Ulan! 'Ecmel'in kalbini kazanmak erasmusu kazanmakla eş değer benim için bu nedenle size yerleşiyorum' dedin.

Yekta: İşe yaramamış olabilir ama denemeye değerdi kabul et.

Ecmel: Yok biz uzlaşamayacağız.

Yekta: Uzlaşamazsak öpüşürüz, nokta.

Ecmel: İlle de seveceğim seni diyorsun.

Yekta: Senin ile tanıştığım andan itibaren çizgim budur.

Yekta: Bu beden seni sevmeye programlı.

Ecmel: Ben sana kızamayacak mıyım?

Yekta: Öyleyken daha bir hoşuma kaçıyorsun.

Yekta: Gözümde seksapaliten bile artıyor.

Ecmel: Fantezi dünyanı sokuşturmasan araya olmazdı zaten.

Yekta: Ne yapayım, kalbim bir sana meşgul olunca böyle oluyor.

Yekta: Bu arada Sarışın...

Ecmel: Hmm.

Yekta: Ben seni özledim.

Ecmel: Okulda görüştük ya Yekta.

Yekta: Rabbim! Ben nasıl bir kütükle beraberim.

Yekta: Yemin ediyorum bu ilişki benim mükemmelliğim sayesinde yürüyor.

Yekta: Yine Allah'ın sevgili kulusun da bana sahipsin, ya el alem ne yapsın.

Yekta: Onlar ben gibi birine sahipte değil.

Ecmel: Sjhshshshsjhsjsjsjhsjsjsjjsjsjdj

Yekta: Komik mi?

Ecmel: Hani bana dedin yaa kızgın halini ayrı bir seviyorum diye.

Ecmel: Ben de seni kızdırdığımda çok hoşuma kaçıyorsun.

Yekta: Hee özledin yani beni.

Ecmel: Tabii özledim, yanımda olsan öpüp, sarılırdım sana.

Yekta: O zaman aç kapıyı.

Ecmel: Şaka yapıyorsun?

Yekta: Yekta Ateşhan, huysuz ve sarışın prensi söz konusu olduğunda asla şaka yapmaz.

Yekta: Bu yazılı olmayan bir kuraldır.

Ecmel: Cidden geldin mi?

Yekta: Çalan zil yeterli bir kanıt olmuştur umarım.

Ecmel: Korkusuz savaşçımın, bu sefer ki bahanesi ne peki?

Yekta: Senin ile karşılıklı oturup güzelliğin hakkında tartışmaya geldim ve bilmeni isterim ki bu bir bahane değil.

♡♡♡
Hadi kaçtım ben👀