Bölüm 1 ♦ Tilki ve Avcı

161 19 8
                                    

Mevsimin sonlarına doğru dökülen yapraklar ormanda özgürce zıplayan tavşanın ayakları altında haşırdarken kız gülümsedi ve tilkilere özgü bir hız ve sessizlikle tavşanı yakalayıp yüzünün hizzasında tuttu. Neşeyle tavşanın kafasını okşarken konuştu: ''Eğer ormanda tek dolaşırsan kurt seni kapar küçük dostum...''

Tavşan küçük burnunu oynatırken korkuyla titredi. Büyük ihtimalle kendini bir tilkinin yemeği gibi hissediyor,öleceğini düşünüyordu. Kız gözlerini kısarak yavaşça tavşanı bıraktı ve onun tekrar zıplayarak uzaklaşmasını izledi. 

Nefesini dışarı verirken saçlarının arasına karışmış minik tüylü kulakları sağa doğru seyrildi. ''Bir avcı.'' 

Kıkırdarken sesin geldiği yöne doğru hızla koştu ve bir ağacın gövdesine saklanarak adamın iblisin karnından hançerini çekişini izledi. ''Yeni bir av, ha?'' 

VORATH (Avcı)

Bir kadının sesini duymamla irkildim ve ağaçları tararken ayağa kalktım. ''Sen de kimsin?'' 

Ağaçların arasından bir süre ses gelmemesi üzerine hançerin üzerindeki kanı çimenlere sürterken tekrar soruyordum: ''Kim değilsen, nesin?''

O sesi tekrar duydum. İnce bir sese sahip bir kadın olmalıydı, sesi belki de bir sireninki kadar çekici , bir çocuğunki kadar sevimliydi. ''Önemi var mı?''

Kendimi toparlarken gardımı düşürmedim. Kadın ya da değil, onun dikkat dağıtıcı olması, kendim için tehlike oluşturuyordu.

Kural 10 : Dağınık dikkat, hızlı son.

''Boş konuşan biri değilimdir.'' diyebildim sonunda. ''Çık ortaya.''

Sesi durgunlaşırken orada belki de biraz hüzün hissettim. ''Üzgünüm, bunu kabul edemem.''

Derin bir nefes alırken arkamda bir hışırtı duymam ile ağacın gövdesine temizlediğim hançeri fırlattım.

''Bir rica değil, bir emirdi leydim.'' 

IRETH (Tilki) 

Hançer kulağımı es geçerek gövdesine son anda saklandığım ağaca çarparken ağacın büyük bir hasar aldığını gördüğümde kalbim deli gibi atıyordu. ''Lütfen beni buna zorlama!''

''Seni oraya gelip alacağım.'' dedi adam. Ardından gelen hançerin kınına sürtünme sesi, ikinci bir hançeri olduğuna kanıt oluşturuyordu. Kız kafasına kapşonunu geçirirken kulaklarını örttü ve ellerini kaldırarak ortaya çıktı. ''Tamam,tamam... Buradayım işte! '' 

Adamın tepkisini ölçmek istercesine baktı. Yüzünü şimdi daha net görebiliyordu; Siyah saçlar, sert yüz hatları ile klasik bir avcı görüntüsü çiziyor olsada, bir insanın olabileceği en çekici görünüme sahipti. Bedeni gittiği avlarla, edindiği tecrübelerle irileşmiş idi. Kaba ve hantal durmuyordu. Aksine hızlı ve zeki olduğu gözlerindeki parıltılardan belliydi.

''Bunu başında yapsan o hançeri atmak zorunda kalmazdım.'' Kızı şaşırtarak gülümsedi ve hançeri kınına geri koydu. 

''İsmim Vorath. '' Bunu neredeyse neşeli bir sesle söylemişti adam. Dilini yuttuğundan neredeyse emindi, çünkü hazır cevap olan kişiliği donakalmıştı. Belki de sadece kendine laf yetiştirebildiğindendi, çünkü yıllardır insanları uzaktan izlemiş, onlardan biriyle konuşmaya kalktığında silahların odağı olmuştu.

''B-ben gitsem iyi olur.'' Kız arkasına dönerken adamın nazikliği onu sarsmıştı. Arkasından adam tekrar konuştu. ''İsmini söylemedin!''

Adama şaka mı yapıyor diye dönüp bakarken ciddi olduğunu görünce uzun zamandır dile getirmediği ismini söyledi; ''Ireth. '' 

Sesi zar zor duyuluyor olsa da avcının onu duyduğu belliydi. ''Sonra görüşürüz Ireth!''

İsminin adamın ağzından döküldüğü tonu duymasıyla gülümsedi ve kafasını sallarken adamın uzaklaşmasını izledi.

Kızın içgüdüleri nasıl olduğunu anlamasa da, adamın üzerinde yoğunlaşmış gibiydi. Ona yaklaşan kendinden kilometrelerce ötedeki şeytanları hissetti ve bulunduğu ağacın üstünden sıçrayarak yere indi. Gözleri açık bir mavi renge bürünürken hızla koşarak uyuklayan adamın yanına zamanında ulaşmayı diledi.

Adamın yanına vardığında onu hafife almakla hata ettiğini farketti, çoktan ayılmış, ona saldıran 3 şeytanın arasında pençeleri ile boğuşuyordu.

Büyük ihtimalle yorgun bedeni tepki vermekte zorlanıyordu, lakin adam bunu hiç belli etmiyor, bütün gücüyle savaşıyor gibi duruyordu.

Kız arkadan yiyeceği pençeyi engellemek için iblislerden birinin üzerine zıpladı ve gözlerini kapatarak ellerindeki beyaz ışığa yoğunlaştı ve karanlık yaratığı ışığıyla paramparça etti. 

Vorath ellerini yüzüne siper etmiş,ışığın geçmesini beklerken kız adama elini uzattı ve gülümsedi. ''İyi misin?''

Adam şaşkınlıkla kızın uzattığı eli tutarken ayağa kalktı. ''Daha iyi zamanlarım olmuştu.'' 

Kız kıkırdarken adam ne yapacağına karar veremiyordu. O bir yaratıktı, bu oldukça barizdi ve hayatını kurtarmıştı. 

Ve o gün avcı tilkiyi bağışladı tilki olduğunu bilmeden. Kız da bir dost edindi, katili olduğunu bilmeden.

 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 30, 2014 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kızıl TüyWhere stories live. Discover now