🎨2.4

4.5K 414 218
                                    

(Jungkook)

Gece saat 02.30'du eve geldiğimde. Anahtar ile kapıyı açıp içeri girince hemen banyoya gidip ilk yardım kitini aldım. Pansuman için malzemeleri çıkarıp yüzüme yapmaya başladım.

Ne zaman son bulacaktı bu? Polisler arkamda olmasına rağmen şimdilik kanıt toplamaları gerekiyordu, o yüzden çıkıp müdahele edememişlerdi.

Kaşımın üstüne ve dudağımın altına yara bantlarını yapıştırdıktan sonra ilk yardım kitini tekrar yerine koyarak odama geçtim.

Üstümü hızla değiştirerek yatağa girdim.

Bu adamın ve kadının amacı neydi böyle?

🎨.

Çalan alarmım ile uyandığımda kendime gelebilmek adına dört beş dakika yatakta boş boş oturdum.

Ardından kalkarak duşa girdim ve çıkınca da pansumanımı yeniledim.

Dolabımın kapaklarını açınca klasik kombinimi yaptım. Siyah yırtık pantolon üstüne yine siyah bir tişört ve onun da üstüne siyah bir ceket. Siyah rengini seviyordum. Her ne kadar tam bir renk sayılmasa da..

İlk önce odamdan sonra ise evden çıkarak arabama bindim ve okula doğru sürmeye başladım. Telefonuma mesaj gelince kırmızı ışığın yanmasından faydalanarak telefonumu açtım.

Ae Cha:
Dersin bitince atölyeye gel

Sana göstermem gereken bir şey var

Jungkook:
Sakın bana okula geldiğini söyleme

Senin dinlenmen gerekiyordu Ae Chaa

Ae Cha:
Ben iyiyim

Hem Bayan Min de burada

Jungkook:
Dikkatli ol~

Saat 12.00'da mesaj atacağım vitaminlerini unutma

Seni seviyorum.

Yeşil ışık yanınca gelen mesaja bakamadan arabayı sürmeye devam ettim.

Ona her zaman, her an içimdeki sevgimi göstermek istiyordum. Çünkü çok fazla hak ediyordu..

🎨.

Saat 12.00 olmuştu ama ben hala dersteydim. Profosör uzattıkça uzatıyordu.

Telefonumu sessize alarak Ae Cha'ya mesaj attım.

Birden dibimde biten profosör bana ters ters bakmaya başladı. Hadi ama koskoca amfide beni nasıl görmüştü!

Telefonumu elimden çekip aldı. "Kız arkadaşın ile konuşmak için başka zaman seçmelisiniz Bay Jeon"diyince derin bir nefes aldım. Herkes fısıldaşarak, 'Sevgilisi mi varmış?' - 'Hangi bölümden acaba?' - 'Şansımı deneyemeden gitti'...tarzı saçma yorumlarda bulunuyordu.

"Tavsiyeniz için teşekkürler Bay Shim"dedim ve telefonumu aldım. Çantamı omzuma takarak ayağa kalktım ve amfiyi terk ettim.

Koridorun sonundaki duvara yaslanınca derin bir nefes aldım. Sanki hayatım çok kolaymış gibi birde okuldaki dedikodular çıkacaktı.

Telefonumu çıkarıp Ae Cha'ya tekrar mesaj attım.

Jungkook:
Atölyede misin?

🎨.

Atölyenin kapısını çalarak içeri girdiğimde Ae Cha'nın bir tuvale gurula baktığını gördüm. Beni görünce sevinçle ellerini çırptı. Hemen yanıma gelerek gözlerimi kapatmaya çalıştı. Sadece çalıştı çünkü boyu yetişmiyordu. Onun bu haline gülerek, belinden tutarak biraz yukarı kaldırdım ve işini kolaylaştırdım.

Tahmin ettiğim kadarıyla o tuvalin yanına gidiyorduk. Bir süre sonra ellerini gözlerimden çekti ve önümde duran tuvali gösterdi.

Karşımda duran portreye şaşkınlık ile bakakaldım. Elimi hafifçe üzerinde gezdirdim. Sfumato tekniği...oldukça zor bir teknikti ayrıca bunu bir portrede uygulamak.. Nerdeyse üç boyutlu gibi gözüken bu yöntem hakkında Leonardo Da Vinci  "Işık ve gölgeyi tıpkı bir duman gibi çizgi ve sınırlar olmadan harmanlamak" diye bahsetmiş diye araştırmıştım.

"Sen..sen inanılmazsın bunu nasıl yaptın"dediğimde kocaman gülümsedi. "Yetenek"dedi ve göz kırpıp tekrar güldü. Yetenek...oldukça büyük bir yetenek..

"Seni çizmek beni rahatlatıyor"dediğinde yanına yaklaşarak kollarımın arasına aldım. Sımsıkı sarıldım.

"Senden bir şey için izin isteyeceğim"dediğinde kafamı eğerek ona baktım. Ne diyeceğini merak ediyordum.

"Bir dahaki ayın on yedisinde bir sergi var. Ulusal ve eğer resmim seçilirse o sergilenecek. Ve bu sergiye cumhurbaşkanı bile gelecek. Her ne kadar seni binlerce kişiye göstermekten kıskansamda en iyi bununla katılabilirim. Tabii sen izin verirsen sonuçta senin resmin yer alıyor"dediğinde gülümsedim.

"Benim için sorun yok."dediğimde yine kocaman gülümsedi. "Bu arada sen daha demin beni kıskandığını mı söyledin"dediğimde kollarımın arasından ayrıldı. "Ben artık eve gitmeliyim"diyerek konuyu değiştirdi.

"Beni kıskanıyor musun gerçekten"dediğimde pes  ederek tekrar yanıma geldi. "Seviyorum, kıskanıyorum Bay Jeon"diyerek dudağıma bir öpücük bıraktı ve gülümsedi.

🎨.

Finale bir sonraki bölüm..
Gözlerim yaşlı...

Art ❦︎ |JJK|✔ [Tamamlandı]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora