15

16.6K 2.1K 3.8K
                                    

ㅡ üçüncü kişi
ㅡ iki ay sonra

Dava atlatılmış, Wooyoung ve San'ın işbirliği sayesinde hastaneyi kapattıracak bilgiler elde ederek davayı kolaylıkla kazanmışlardı.

Jisung, daha iyiydi.

Eskisinden daha az kekeliyor, daha düzgün cümleler kuruyor olsa da krize girmeleri nadiren devam ediyordu.

"Jisung, ne yapıyorsun?"

"Nasıl olmuşum?"

Minho yatağında yatarken, Jisung boy aynasının önündeydi.

Minho'nun siyah, zincirli pantolonunu, üzerine siyah bir sweatshirtünü giymişti.

"Eski Jisung değilim ben artık diyeceğim!"

"Yakışmış, ama sen hâlâ ramyeon yapmaya bile korkuyorsun bebeğim. Şimdilik benim eski Jisung'um olmanda bir sakınca yok."

"Ama hyung.."

"Hadi çıkar kıyafetlerini.."

"Peki.."

Jisung tekrar ettirmeden Minho'ya uydu.

Jisung üzerini değiştirirken kapının çalması ile Minho hızlıca kapıya koştu.

Dürbünden bakmak aklına gelmeden kapıyı açtığında, karşısında yaşlı bir adam duruyordu.

"Ne istemiştiniz?"

"Ben, Han Jisung'un babasıyım. Burada kalıyormuş diye duydum."

"Ne?"

Minho şaşkın ve sinirliydi.

Jisung'un hayatını altüst eden adam karşısına gelmiş, bir de onu mu soruyordu?

"Neden geldiniz?"

"Onu almak için. Oğlum hasta ve hastaneden kaçmış, kaçırmışsınız!"

"O hastane dediğiniz yer, yedikleri türlü boklardan dolayı kapatıldı. Ayrıca, siz ne hakla yıllardan sonra onu görmeye geliyorsunuz?"

"Bana onu ver, seninle harcayacak zamanım yok."

"Hyung, kim geldi?"

Jisung kapıya geldiğinde, gördüğü kişi ile olduğu yerde kalmıştı.

Tekrar oluyordu!

Yine tüm kötü anlar doluyordu.. Annesini son gördüğü an, babasının ona vururken yüzünün aldığı ifade..

O adam Jisung'a ne kadar olabilinirse o kadar kötü hissettiriyordu.

"Ne işin var burada?"

"Seni almak için geldim Han Jisung. Benimle geleceksin."

"Bu olmayacak."

Jisung, gözyaşlarını içine akıtırken, Minho sakinleşmesi için onun elini kavramıştı.

"Ayrıca.."

Gülümsemeyi deneyerek Minho'nun gözlerine baktı.

"Bir yanlışın daha var."

"Ne diyorsun-"

"Burada Han Jisung diye biri yok."

"Ne saçmalıyorsun?"

"Yazıyı oku."

Jisung, adamın yüzüne kapıyı sertçe çarparak kapattıktan sonra Minho'ya sarıldı.

"Geçti, sevgilim.. Her şey geçti.."

Jisung, en huzur bulduğu yerde ağlarken, kapının önündeki aptal zillerindeki yazıyı okumakla meşguldü.

Lee Minho - Lee Jisung

"Bunu yapacağımızı tahmin etmemiş olmalı. Soyadını değiştirdiğimiz iyi oldu.."

"Ama neden 'Lee' soyadını aldım?"

"Bir şeylere ön hazırlık olsun istedim güzelim."

Jisung ağlamasını dindirmişken, Minho her zaman olduğu gibi saçlarına öpücükler kondurdu.

Ardından, zili defalarca çalan adama aldırmadan odalarına dönmüşlerdi.

Onlar için her şey daha yeni başlıyordu.

bölüm sonu

slow loris ✔Where stories live. Discover now