24.BÖLÜM

889 39 5
                                    

7 ay geçmişti.O kadar çabuk yaz gelmisti ki.Göz açıp kapayana kadar ne olduğunu anlayamadık bile.Çok yoğun bir koşturmanın içerisindeydik Arasla.3 hafta Türkiye de 1 hafta Amerikadayız 2 ayda bir hem 1 hafta Amerikada hem de 1 hafta İngiltere de oluyoruz.Burada işlerimizi aksatmamak için de o dönemlerde bütün işlerimizi ameliyatlarımızı bitirmeye çalışıyoruz.Bazen birbirimizle 10 dakika sohbet edemeden uyuya kaldığımız oluyor.Ama haftasonu gelince hepsinin acısını çıkarıyorduk.Hava iyileşmeye başladığı zaman her haftasonu Arasla beraber Şileye gidip oradaki bir otelde kalıp kafa dinliyorduk.Bazen de Şafaklarla Sapanca ya gidiyoruz.Orada harika bir otel keşfetmiştik.Şafakla erkenden kalkıp yogaya gidiyoruz.Otelin en güzel yanı da bu sosyal aktiviteleri çok fazla.Konserler oluyor çeşitli spor faaliyetleri düzenliyorlar.

Şu andaysa Arasla İngilteredeyiz.Cambridge deki görevimizi,eğitimimizi dün gece bitirdik ve hemen bir uçağa atlayıp Brighton a geldik.Yaklaşık 45 dakika sürmüştü.Bu gün burada gezip gece yarısı 3 de uçakla Ankaraya gideceğiz.Ama ilk önce burayı güzelce gezip günümüzün tadını çıkaracağız.Şu anda saat sabah yediydi.

-Deniz hadi sevgilum biraz daha oyalanırsak heryeri hızlı gezmemiz gerekecek
-Tamaaaam hazırım sayılır

Dedim ve şortumun kemer yerine bir fular bağladım.Sarı gömleğimi giymiştim.Saçlarımı salık bırakıp hasır bir şapka taktım.Beyaz spor ayakkabılarımı giyip küpelerimi takmıştım.Beyaz çantamı da omzuma asınca

Beyaz çantamı da omzuma asınca

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

-Hazırım işte.dedim
-Hadi o zaman

Dedi Aras da ve el ele aşağîya indik.

-Ben buraları pek bilmem senin rehberliğinde ilerleyeceğiz bugün.dedi Aras
-Bana buraya gelip ne yaptın diye sorsana.Arkadaşlarımla gelip bir gece kaldık onda da akşam üstü geldik Brighton iskelesinin orada kumsalda oturup şarap içtik sohbete dalmışız saat 2 de otele girdik sabah 8 de hastaneye gitmek için tekrar uçağa bindik.deyip güldüm
-En azından ayak basmışsın
-Orası öyle tabi
-Kahvaltı için bir yer biliyor musun
-Seni Brighton iskelesine götüreyim mi orada kahvaltı yapmak keyifli olacaktır
-Olur güzellik götür beni gittiğin yere

Dediğinde güldüm ve el ele iskeleye ilerledik.Kafelerin olduğu bölüme gelince oturup kahvaltı için sipariş verdik.

-İskelenin sonunda lunapark var devasa bir de tren binmeye ne dersin
-Yok ben almayayım aksiyona gerek yok şimdi

Dediğinde Aras kahkah attım.

Kahvaltımızı hızlı hızlı yapıp kalktık.İskeleyi gezdikten sonra Brighton köşküne gittik sora sora yerini bulmuştuk.

-Güzel bir yer
-Öyle.Peki diğer adını biliyor musun sen buranın.dedim Arasa
-Hayır ne
-Brighton Krallık Pavyonu
-Nasıl ya.dedi Aras şaşkınlıkla
-Bu köşk ilk yıllarda Londra daki kraliyet sarayından uzak olmasından dolayı 4.George nin ve Maria Fitzherbertin yasak aşk yaşadığı yer.Aslında 4.George evlenmek istemiş ama kraliyet evlilik yasasına aykırı olduğu için yasak aşk yaşamışlar burada.Sonra da aynı amaçla kullanmaya devam edildi mi bilmiyorum

YENİ UMUTLAROnde histórias criam vida. Descubra agora