~ÖZEL BÖLÜM~

294 39 14
                                    

YUSUF'UN HİKÂYESİ

Ben Yusuf Öztürk. İstanbul'da doğdum. Aslen Sinop'luyuz. Henüz sekiz yaşındayken babamı bir trafik kazasında kaybettim.

Kaza sebebi ise...

Ben yedi yaşındayken eve bir kadın geldi. Babamın arkadaşı olduğunu söyledi. Annem ve ablam ona ikramlarda bulundu. Sohbet ettiler, ben de o sırada yeni doğmuş olan üstelik öncesinde hiç suratına bile bakmadığım kardeşim Selim ile ilgileniyordum.

Tanıştık, iyi çocukmuş. Biraz ağlıyor falan ama bebek işte. Henüz saçları yeni çıkmaya başlamış, kahverengi küçük gözleri ve sürekli büzülen dudakları ile bana bakıyor.

Ablam Azize ilgilenirdi normalde. Ablam 14'ündeydi. Yeşil gözleri hamarat elleri vardı. Müzik konusunda biraz zevksizdi ama kendi güzeldi.

Babam iş için sürekli memlekete giderdi. Bazen aylarca gelmezdi. Bir gün memlekete hep birlikte gitme kararı aldık. Biz üç kardeş arkadaydık, babam ve annem ön tarafta.

Uyuyordum. Bir anda bağırışmalara uyandım. Annem:

"Nasıl yaparsın bunu?" diye bağırıyordu. Babam:

"Bağırma! Geçmişte kaldı."

"Tebrik edeyim istersen! İnanamıyorum ya! Bir de o kadını evimde ağırladım ben!"

Anladığım kadarıyla geçen aylarda gelen kadından bahsediyorlardı. Ablam ağlayan Selim'i pişpişlerken onlar bağırıyorlardı. Ablamın çığlığıyla her birimizin tepe taklak olması bir olmuştu. Araba taklalar atıyordu. Bir süre kendimden geçmişim. Gözlerimi açtığımda dehşete kapıldım. Selim bağıra bağıra ağlıyordu. Araba tesadüfen dört tekerleği üzerinde kalmıştı. Çok korkuyordum. Hemen babamın cebine uzanıp telefonunu aldım. 112'yi aradım adres veremedim. Bilmiyordum. Telefon sinyalinden ulaşacaklarını söyleyip kapattılar. Ablam ve Selim'de bir şey yoktu. Ablam sadece baygındı. Annem ve babam çok kötü durumdaydı. Ambulansla hastaneye gittik. Babam olay yerinde ölmüş. Annem, ablam, kardeşim taburcu olduk.

Annem çok çalıştı. Babamın yokluğuna alışıktım ama bu farklıydı annemin yorgunluğu beni mahvediyordu. Gizli gizli çalışıp, berberlerde çıraklık yapıp köşeye para atıyordum. Ablam hem kardeşime bakıyordu hem de okula gidiyordu.

Çok sorun çıkartmaya başlamıştım. Çalışmak beni de yoruyordu. Neden bilmiyorum sürekli birilerine sarıyordum. Beni buna teşvik edecek arkadaşlar edinmiştim. Güzeldi böyle rahattım. Benden korkunca istediklerimi yapıyorlardı. Kim sevmez ki. O son rastgeldiğim aile kavgası bir faciaydı. O günden beri böyleydim işte.

YAĞMUR KRALİÇESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin