5.Bölüm

1.3K 31 0
                                    

Şirkette üçüncü haftamdı. Bu üç hafta içerisinde hemen hemen her şeyi öğrenmiştim. Mertle aramız güzeldi bana karşı diğer çalışanlara nazaran fazla iyiydi.Bu aralar çok yoğun çalıştığından çok fazla sohbet edemiyorduk.

Mert'in odasının karşısındaydı benim masam. karşımdakı camdan Mertin odası görülüyordu bazen ona bakarken buluyordum kendimi. Çalışırken tüm dikkatini önündeki kağıtlara veriyordu, yorulduğunda arkasına yaslanıyor ve başını ovalıyordu, çok sıkıldığında dışarı çıkıyordu yada önündeki bilgisayardan oyun oynuyordu babası yada abilerinden biri odaya girdiğinde hemen oyunu kapatıp işle ilgili şeyler açıyordu önüne. Düşündüklerimle hafif bir tebesüm oluştu yüzümde sonra çalan telefon sesiyle kendime geldim. 

Telefonu açtığımda Mert bana gelmemi söylemişti. Bende kalktım yerimden hızlıca odasına girdim.

"Defne yarın ortaklarımızla önemli bir yemek yiyeceğiz aynı zamanda da şu proje hakında konuşucaz ben senin de orada olmanı istiyorum."

Mertin yüzüne öyle bir dalmıştım ki cümlenin başından sonrası yoktu bende. Mertle beraber yemek yiyecektik. Ben hayalere dalmışken mertin sesiyle irkildim.

"Defne kime diyorum ben"

Toparlanıp kendime geldim

"tamam gelirim" dedim  tam odadan çıkacaken Mert seslendi

"İş çıkışı yemek için üstüne bir şeyler alamaya gidelim " Ne yani şimdi Mertle beraber alışverişe mi çıkacaktık.

"var benim kıyafetim gerek yok "

"Defne uzatma işte gidiyoruz"

ben bir şey söyleyemden önündekilerle igilenmeye başlamıştı.Bende daha fazla itiraz etmedim ve çıktım odadan Duruya gecikiceğimi söyledim ve dört gözle iş çıkışını bekledim.En sonunda Mertte bende çıkmış, bir mağazaya gelmiştik.Biz kapıdan girer girmez bir kadın bizimle ilgilenmeye başlamıştı. Daha doğrusu Mertle 

ben elbiselere bakarken kadın da bana elbise önerilerinde bulunuyordu. Kadının getirdiği hiçbir elbiseyi beğenmemiştim hatta bilerek yaptığını bile düşünmeye başlamıştım.Mağazanın içinde gözlerimi gezdirirken karşıda kırmızı renkte , geniş bir sırt ve göğüs dekoltesi olan,uzun yırtmaçlı bir elbise gördüm.Gözlerimi almadan elbiseye doğru yürüdüm Mert benim yöneldiğim yere doğru bakmaya başlamıştı. elbiseyi elime alıp kumaşında elimi gezdirdim.Çok güzeldi sonra çaktırmadan fiyatına baktım gördüğüm bol sıfırla elbiseyi olduğu gibi yerine bıraktım ve byük bir üzüntüyle Mertin yanına gittim.

"Ben pek bir şey beğenemedim en iyisi ben kendi elbiselerimden  giyiyim"

Mert söylediğim yalana inanmamış gibi tek kaşını kaldırdı ve  biraz önceki kırmızı elbiseye baktı

"Emin misin"

"evet eminim"

Mağazadan çıkıp yola koyulduk evin önüne geldiğimizde Mert arabayı durdurdu.

"Yarın görüşürüz" dedi ve bana o mükemmel gülümsemesini yolladı.Bende ona acemice bir gülümseme yolayıp kapıyı açtım tam gidecekken Mert beni durdurdu.

"Defne"

"Efendim"

"Şirkette yorulmuyorsun dimi" şaşırmıştım açıkçası böyle bir soru beklemiyordum.

"Hayır neden sordun?"

"bugün çok dalgındında o yüzden bir sorun yok değil mi?"

"Hayır hiçbir sorun yok"                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                               "iyi, sevindim" 

"Sevindin mi neden"Mert olduğu yerde huzursuzca kıpırdandı.

"çünkü üzülmeni istemiyorum"Mert'e biraz yaklaşıp konuşmadan önce dudaklarımı yaladım.Bakışları gözlerimden dudaklarıma kaydı ve bir süre orada bekledi.Benim gözlerimde onun dudaklarında sabit kaldı.Mertte yüzüme biraz eğilmişti.                                                                                                                                                                                                                                                                              "Neden"diye fısıldadım. Evet fısıldamıştım çünkü ne ara yüzlerimizin bu kadar yaklaştığını anlamamıştım. En ufak bir harekette  Mertle öpüşebilirdik. Yüzlerimizin arasında milim vardı.

"çünkü.." diye fısıldadı ve bir an duraksadı.

"Çünkü seni önemsiyorum" duyduğumla dudaklarımın kenarı kıvrılırken Mert'in gözleri yine dudaklarıma kaydı ama öyle kolay olmayacaktı biraz süründürecektim.

"İyi akşamlar Mert Bey" dedim ve arabadan indim. Anın büyüsü bozulmuştu ama Mert etkisinden hala çıkamamıştı.Mert yaptığım bu hareketle öylece kalakalmıştı, öyleki arabanın içinden hala bana bakıyordu . Anahtarlarımı bulup kapıyı açtım ve son kez baktım Mert'e hala arabası oradaydı keyifle sırıtarak eve girdim.

Siyah Kuğu (+18)Where stories live. Discover now