Bölüm 5

1.6K 54 3
                                    

"Buna sen karar veremezsin" diye bağırdım Merih'e konuşma fırsatı tanımadan. 

"Sen konuşma ufaklık " deyip tersledi. 

"Sen kime ufaklık diyorsun be " diyerek Merih'in arkasından önüne doğru adım attım.   Merih araya girerek "Sen içeri gir Nehir bu bizim meselemiz" dedi. 

"Hayır gitmeyeceğim kavga etmenizi istemiyorum " dedim. Merih'e dönerek. 

"Küçük sevgilinin arkasına mı sığınacaksın Merih ?" 

Uygar fazla oluyordu artık.  Merih'in sıktığı yumruğunu tuttum.  "Sakın yapma " sesim oldukça fısıltı halinde çıkmıştı.

"Merih bak küçük sevgilin çok üzüldü birazdan gidip annesinin kucağında ağlayacak"

Uygar fazlasıyla sınırını aşmıştı. Benim annem ben küçükken ölmüştü. Bunu başkasının ağzından duyunca beynim sarsıldı. Kalbim çok acıdı ama ne fayda annem yoktu. Babamda çok uzaklardaydı. Ve kendimi o an orda çok yalnız hissetmiştim. Kafamı kaldırıp Merih'in yüzüne baktım. Annemin olmadığını biliyordu. Ve üzgün olduğu yüzünden belliydi. Bana doğru gelip kolumu tuttu. "Sorun yok " deyip arkamı dönüp yürümeye başladım.

Hiçbiri umrumda değildi. Kavga etsinler dövüşsünler umrumda değildi. Bu okula geldiğim güne lanet olsun. Babamla konuşup İzmir'e geri dönecektim. Yalnız başıma yaşardım. En azından eski okulumdaki arkadaşlarımla görüşürdüm. 

Yavaş adımlarımı hızlandırdım ve koşmaya başladım. Deli gibi yorulana kadar koşmak istiyordum.  Annemin yokluğunu hissetmek daha da canımı yakıyordu. Hayatta insanın ailesinden başka önemli ne olabilirdi ki ? Ben annemi kaybettiğimde çok küçüktüm. Ama babam hiçbir zaman onun yokluğunu hissettirmemişti. Beni büyütüp bu yaşıma getiren babamdı. Onun hakkını hiçbir zaman ödemeyezdim. 

Cebimden çıkardığım telefonumla babamı aradım. Telefonu açtığında ağlamamı engelleyememiştim. Babam endişeli bir şekilde ne olduğunu sorarken İzmir' deki arkadaşlarımı özlediğimi ,yeni okulumu hiç sevemedeğimi söyledim. 

Yoğun ısrarlarım sonucu yalnız yaşayabileceğimi söylerek babamı ikna etmiştim. Evet İzmir'e geri dönme zamanı ,bu kadar Balıkesir anısı benim için yeterliydi.

Eve vardığımda kendimi odama kapatmıştım. İki saat boyunca yatağımda tavanı izleyerek düşüncelerim arasına dalmıştım. 

Odamın kapısının açılmasıyla Elif'in sesini duydum.

"Olanları gördüm ve çok üzüldüm seni merak ettim." dedi

Yatakta doğrulup Elif'e baktım. Çok naif samimi bir kızdı. Ve iyi ki Elif'le arkadaş olmuştum.

"Elif bunları konuşmayalım" dedim.

Elif beni dinlemeyerek devam etti.  " Sen gittikten sonra olanlara inanamazsın , Merih'le Uygar birbirine girdi. Yumruklar konuştu ." dedi. 

"Merih iyi mi ?" diye sordum. 

"İkisi de fena hasarlı" deyip kıkırdadı. 

Telefonumu elime alıp iyi olduğunu sormak için Merih'e mesaj yazdım. Merih bana 3 mesaj yollamıştı ama hiçbirini görmemiştim. İyi misin, gelmemi istermisin ,bana lütfen bir şey söyle gibi mesajlar yazmıştı. 

"Ve Merih Uygar'a anneni kaybettiğini söyledi. Uygar pişman olmuş gibiydi yüzü değişti resmen."

"Ne pişman olması Elif o hayvanın duyguları mı var? " dedim sinirle. Çok geçmeden Merih'ten cevap geldi. 

KALBİMİN SAHİBİWhere stories live. Discover now