Madi | boyxboy

[55]

Hadi kıyamadım

Atalay

Deniz buz gibi, o kadar soğuk ki dişlerim takırdıyor. Gözlerimi sımsıkı yumuyor ve dalabildiğim kadar derine dalıyorum. Soğuğa alışıyorum.

Titanic gibi hissettim.

Daha derine daldım.

Gözlerimi hızlıca yukarı çıkıp başımı arkaya attığımda açtım ve denizde sırt üstü uzandım. Biraz sakinleşecek fırsat bulabilmiştim, belki de herkes benden korktuğu için bırakmıştı. Mantıklı, değil mi?

Özellikle Can. Beni sakinleştirmek için vurmamalıydı ama belli ki korkmuştu, ben çıkarken Algın mosmordu.

Tekrar suyun altına girdim.

Beş saniye geçmeden iki kol beni yukarı kaldırdı.

Can.

"Siktiğimin aptalı!"diye bağırdı.

"Ne?"

Beni omuzlarımdan sarstı. "Kaç dakika suyun altındaydın sen? Ne yaptığını zannediyorsun?"

Kaşımı kaldırdım.
"Yüzüyorum."

Bal rengi gözleri titredi. "Sikeyim seni tamam mı? Koyduğumun aptalı seni!"

"Sen... Benim intihar ettiğimi mi sandın?"

İskeleye çıkıp ağzına geleni saymaya devam etti.

Yanına oturdum. "Yüzüyordum. Öyle bir şey düşünmemeliydin."

"Ata, seni gebertirim! Seni gerçekten gebertirim! Kaç dakikadır suyun altındasın farkında mısın?"

Ona bakınca gözlerinin dolduğunu gördüm.

"Siktir, özür dilerim. Ben sakinleşmeye çalışmıştım."

Elimi omzuna koyunca elimi sertçe ittirdi. "Dokunma bana amına koyayım."

Tekrar omzuna dokundum ve onu kendime çekmeye çalıştım ama...

"Bırak lan! Ne oluyor anasını satayım! Ata!"

Göz devirip onu ittirdim, sahildeki ışık yüzüne yansıdı.

Ayağa kalktı.

Ben de ayağa kalktım.

"Konuşacağız,"dedim gözlerine bakarak.

"Siktir git."

Ellerimi göğsüne koyup onu durdurdum. Sinirle yüzüme baktı.

"Bak,"dedim sakince. Derin bir nefes aldım. "İlişkiler beni korkutuyor, sebebi böyle şeyler hissettiğim zaman darmadağın olmam, Can. Karşı tarafın aksine çok zor toparlanıyorum ve senden aldığım sinyaller olmasına rağmen korkuyorum. O kadar korkuyorum ki... Sadece kaçabiliyorum ben... ah ben... Algın'ı da dövmek evet istedim, Aylin'e zorbalık yaptı ve ondan nefret ettim! Gelip benimle Can'ı avucundan alırım yarışına girdi. Erkek arkadaşım olmadığını biliyorum ama bu onu mahvetmem demek değil."

Çenemi tutarak yüzüme bakarken bakışları yumuşamıştı. "Öncelikle sana vurduğum için özür dilerim. Tutamadı kimse seni ve Algın'ı gebertecek gibiydin. Ben de korktum haliyle ve hapise girerdin. Ve Aylin bana anlattı, haklıydın, haksız olsan da... Haksız falan olamazsın ya. Algın götün teki çünkü."

İçim sıcacıktı.

Dudaklarımı araladım ama konuşmaya devam etti.

"Beni reddetmenden korkuyordum,"dedi alçak sesle. "O gece plak dinlerken dediğim şeyleri..."

"Can... Lütfen,"deyip elimi ağzına koydum hemen.

Elimi çekti.
"Seni seviyorum."

Söylemişti.

Ben de onu seviyorum.

"Bu yüzden bu kadar sinirleniyorum zaten. Dediğim şeyleri gerçekleştiremediğimizden, engellerden..."

"Can..."

"Bir şey söyleme. Korkunu beraber yeneceğiz, sana gelip aşkım, sevgilim demeyeceğim Ata. Sürekli seni öpmeyeceğim. Sana plak dinleteceğim, bazen beraber maç izleyip söveceğiz. Adını koymayacağız ama birbirimizle başka olacağız, anlaştık mı?"

"Evh,"derken sesim titredi. "Hiç romantik olamıyorsun."

Kolunu omzuma atarak sırıttı.
"Olamıyorum, gel üst katta sevişelim."

"Algın ne olacak?"

"Sikerler Algın'ı. Kovdum bile."

"Beni mi kıskandırmaya çalışıyordun?"

"Belki evet belki hayır."

İkimiz de güldük.

"Bir şey olduğunda böyle konuş yine, susma tamam mı?"

Başımı sallayarak gülümsedim. "Kondomun var mı?"

Elimi arka cebine soktuğunda bir an duraksadım.

"Hissettin mi?"

"Sertleştiğimi mi? Evet."

Güldü tekrar. "Yürü, arsız."

Ben de güldüm.