~5~

952 71 75
                                    

Bakugou'dan:

Todoroki üstümden çekildikten sonra ben de kalkmaya yeltenmiştim ki... HASS*KTİR saat 10 du. "Lan am*na kodumun oğlu madem geç kaldık söylesene kalkayım bide gelmiş bana şirinlik yapıyor. Beynindeki fillere karpuz yedirdigim." Dedim ve hızla üstüninü giyinip direk çıkmıştım ki çantamı içerde unuttuğum aklıma geldi içeri girip çantamı almıştım ki Todoroki'nin yüzü... dehşet verici şekilde endişeliydi ne oldu diye sormama gerek kalmadan Todoroki "babamın geleceği aklımdan tamamen çıkmıştı! Yürü gitmemiz lazım! " diyip beni de çekiştirerek evden hızla dışarı çıktı.

Bir süre sonra soluklanarak durdu. Ben ise eksik bir şey hissediyord- HASS*KTİR ÇANTAM EVDE KALDI!

Todoroki'den:

Tamamen unuttuğum bişey yüzünden başımız yanacaktı ne yapacağımı bilmez bir şekilde okula yürüyorduk o sırada Bakugou mükemmel küfürlerini bana sergiliyordu.

Kollarımın arasında çırpınıyordu omega. "Ulan a*ın oğlu s*ktiğimin kollarını çeksene lan üstümden dönmem lazım!" ben ise onu tutmaya devam ettim çünkü dönerse her şey daha da boka sarardı. "KODUMUN BEYİNSİZİ BIRAK DİYORUM! ÇANTAM KALDI GERİZEKALI İLAÇLARIMDAN TUT HER BOKUM O FERMUARINI DOLABA KISTIRDIĞIMIN ÇANTASINDA! " diye devam etti. Hay aq kulağım... "LAN YETER BİR YERİNE ZÜRAFA BACAĞI SOKTUĞUMUN ÇİN MALI ALFAS-" derken "ULAN KES ARTIK! " diye bağırmamla sustu ve korku dolu gözlerle bana bakmaya başladı.

Hass*ktir... "Üzgünüm ürkütmek istememiştim. Sadece sakin ol tamam mı..? Çanta şu anda önemli değil. Babam seni görürse asıl kötü olur" Dedim.

Bakugou'dan:

Yüzüne uzun bi süre bakıp anlamaya çalıştım. Sonra kafama dank etti ki... "Alev herif bizi öldürür mü?" Dedim. Todoroki'nin suratindaki komik ifadesinden sonra boğazımı temizleyerek "Yani baban..." diyerek düzelttim.

"Öldürmese de hayatı zehir eder emin ol. Hadi benimkini zaten çoktan zehir etti ama sana da yapmasını istemiyorum. " dedi.

Hay anasını... Daha dün yaşadıklarımızın keyfini çıkaramadan bi de yarım pi... yani Todorokinin, Alev kafa babası çıkmıştı. Artık yapacak bişey yoktu okul çıkışında düşünürdük bunları.

-Okul çıkışı-

Todoroki'den:

Bakugou ile fazla konuşmadım çünkü ikimiz de yeterince gergindik ve Bakugou da sinirini zavallı Midoriya'dan çıkarıyor gibiydi zaten.

Yavaşça eve doğru ilerledim ve kapının önünde durdum. O heriften korkmuyordum ama aynı zamanda Bakugou' nun hayatını karartmasını da istemiyordum. Sakince kapıyı tıklatmıştım ki kapı anında açılmıştı. Değerli omega'mın değimiyle 'alev herif' bana sinirle bakıyordu. Arkasında ise kardeşlerim vardı. Bakugou'nun terimini kullanmak hafifçe gülmeme neden olmuştu.

İçeri girdiğimde babam olacak adam "Neye gülüyorsun Shoto?" dedi. Yüzünde tarif edemeyeceğim dehşet bir ifade vardı. Bakugou'nun çantasını önüme atarak "Ne haltlar yiyorsun Shoto? Sana miras ettiğim gücümü kullanmadığın yetmemiş gibi bir de arkamdan iş mi çeviriyorsun? Ve ayrıca odanın hali ne? İçeri girdiğimizde lanet tatlı bir koku vardı. Hemen açıklama yapıyorsun Shoto Todoroki!" dedi. 

Ondan nefret ettiğim yetmezmiş gibi bir de karşıma geçmiş bana hesap soruyordu! Ama bunlara katlanmak zorundaydım. Bakugou'yu bu işe sokamazdım. "Ah evet dün siz dışarı çıkmışken ben de bir arkadaşımı çağırdım. Oturduk falan işte. Hem bu seni ilgilendiriyor muydu ya? Şaşırdım doğrusu. "dedim. Babam sesli bir iç çekişten sonra "Shoto... elimden geldiğince sizinle ilgileniyorum ama siz bana düşmansınız. Her neyse kim o arkadaşın?" dedi. "Seni ilgilendirmez. Yeterince açıklama yaptım." dedikten sonra odama gidip kapıyı kilitledim. Babam şu an kafayı yemiş olmalıydı ki "SHOTO SENİNLE KONUŞMAM BİTMEDEN ÖYLE ÇEKİP GİDEMEZSİN! AÇ ŞU LANET KAPIYI!" diye bağırmasıyla tahminimin doğru olduğunu kanıtlamış oldu. Sesimi çıkarmadan beklemeye başladım. Çok sinirlenmişti ama en sonunda gidecekti sonuçta.

Bir süre sonra "Bu konuşma burada bitmedi Shoto." dedi ve ardından ayak sesleri duydum. Oh be sonunda gitmişti.  Bir an kapıyı yakacak falan sanmıştım ama Allah'a şükür yapmadı. (Y/N çocuk imana geldi)

Yatakta biraz dönüp uyumaya çalıştım. Anlaşılan uykum gelmiyordu...

Yazar'dan:

Bakugou içinden 'acaba yarım p*ç işleri ne yaptı? Bi mesaj atayım.' diye geçirip telefonunu açar ve whatsapp a girer.

~Whatsapp~

Bakugou: Çantam iyi mi? (22.38)

(Bakugou çevrim içi)
(Todoroki çevrim içi)
(Bakugou çevrim dışı)

Todoroki: Ben çevrim içi olana kadar beklediğini gördüm:D (22.52)

Bakugou: Yoo ne alaka, ben başka biriyle konuşuyordum. (22.52)

Todoroki: Peki öyle olsun. (22.52)

Bakugou: Her neyse... Çantam nasıl? Bak marka o ha bir şey olmasın yoksa topunuzu s*kerim. (22.53)

Todoroki: Merak etme çanta gayet iyi durumda ama ben yoğun bakımdayım. (22.53)

Bakugou: Ne oldu? Çok mu sorun çıktı? (22.53)

Todoroki: Evet yani... hayır, bana hesap sordu ama pek cevap vermedim bilirsin... bu işin burada bitmediğini söyledi

O sırada Todoroki kapının kilidini açar. Sorun olmayacağını düşünür.

Bakugou: Anladım. (22.53)

Bakugou: Neyse ben yatacam. (22.58)

Todoroki: Bana iyi geceler öpücüğü vermeden mi? (22.59)

Bakugou: Geliyorum. (22.59)

-Görüldü- (23.00)

Todoroki gerçekten gelecek mi diye düşünürken cam tıklatılır... Todoroki heyecanla pencereyi açıp Omega'sını öpmeye başlar.O sırada kapı tıklatılır ve hemen ardından bir haykırış duyulur. "SHOTOO!!!!!" (Y/N Buraya ne kadar ünlem koysam az sanırım:D hikaye nasıl gidiyor görüşlerinizi belirtirseniz çok seviniriz)

Görüşlerinizi belirtip oy vermeyi unutmayın lütfen 💕

TodoBaku /Omegaverse/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin