E-Posta

639 130 243
                                    

E-Posta Quetzal dan gelmişti.Şunlar yazılıydı.

" Zaman daralıyor. Görev başarısız olursa,kimliğin açığa çıkar.  Dikkatsizliğin,itaatkarsızlığın sonucunu çekersin Albatros.Pardon. Cemal Can mı deseydim ."

Gerçekten de söylediği gibi olmuştu.  Dikkatsizliğimin sonucunda Quetzal kimliğimi öğrenmişti. 

Darweb de sunucu ve IP adresi değiştirmeyi,sürekli bu değişikliği yapmayı sağlayacak programları kullanmaya unutmuştum.Böyle büyük bir hata yaptığım için kendimi öldürmem gerekiyordu.Kimliğimi açığa çıkarmıştım.İşler gittikçe sarpa sarıyordu.Tam anlamıyla Quetzal in avucunun içindeydim.Hiçbir kaçış şansım yoktu. Kimliğimin açığa çıkması demek,beni kaosla baş başa bırakmak demekdir.Öyle ki daha 3 gün önce hacklediğım OZDİEV firmasının sahibi ve uluslar arası silah kaçakçılığı yapan Zahit Hamza OZDİEV beni yakaladığın da lime lime doğrayıp martılara yem yapacağını söylemişti. 

Kimliğimi sadece Quetzal bilse dahi bu benim için tam anlamıyla bir fiyasko olmuştu.Hatamın, dikkatsizliğimin sonucunu çekicekdim.Yada görevi yapacaktım. 

Kimliğimin açığa çıkması mı,yoksa görev mi?

Tabikide görev.

Hemen en başından işe koyuldum.

Günümüzün en prestijli her yönden en iyi şekilde korunan firmasını hacklemem gerekiyordu.ÇIRAK HOLDİNG.Teknolji piyasasının asırlık lideri,milyarlık şirketi ÇIRAK HOLDİNG daha önce bırakın hacklemeye çalışılmasını ismini bile ağzına almıyordu kimse.

ÇIRAK HOLDİNG,piyasanın en iyi hacker grubu tarafından 7/24 korunuyordu.OWLS ( Baykuşlar ) tarafından korunuyordu.

İsminin hakkını veren bir gruplar .
Hertürlü ince detayı görebiliyorlar , her sesi duyabiliyorlardı en önemlisi asla kendilerini belli etmiyorlardı.

OWLS bu yüzden piyasanın en iyi grubuydu.

Ben ise sadece Albatrosdum.Kendimi küçümsemiyorum ama teknolji devi bir firmanın koruyucu birimine karşı tek başımaydım.Bu görev başlı başına imkansızdı ama yapmam gerekiyordu.Kimligimin herkes tarafından bilinmemesi için buna bir çözüm bulmak zorundaydım.

Kahretsin.Cidden kahretsin. Bir tarafdan Quetzalın verdiği görev bir taraftan aklımdan çıkmayan kadın. Seçim yapmam istenseydi tabikide aklımından çıkmayan kadını seçerdim.Ama seçim şansım yoktu. Önceliğim görevim olmalıydı aksi takdirde kimliğim açığa çıkarak yok oluşumu seyretmem gerekiyordu.

Kafam iyice karışmıştı.Kendimi toparlamam gerekiyordu.Yavaşça bilgisayarın başından kalkarak yatağıma uzandım.Ellerimi birbirine kenetledim,göz kırpmadan tavanı seyretmeye başladım.  Düşünüyordum.Nasıl birşey planlamam gerekiyordu.

Kendime sıfırdan bir grup kurma fikri  gelmişti aklıma ama kısa bir sürem vardı.Nasıl  yapabilirdim bunu.Kimseye güvenemezdim.Ve başlı başına bu görev için asla kimseye tek kelime edemezdim. Duyulursa lime lime doğranırdım. Kimse bana ne olduğunu bilemezdi. Hemen bu fikirden vazgeçtim. 

Tek başımaydım. 
Kuşkusuz uzun süredir tek başımaydım.Hiçbir problem hissetmezken bu sefer  tek olduğumdan dolayı üzüntü duymaya başlamıştım.Keşke zamanında herkes gibi bir gruba dâhil olsaydım.Gelen teklifleri reddetmeseydim.Şimdi işim daha rahat olabilirdi.İmkansız görünen bu görev ile başa çıkma ihtimalim olabilirdim ama şuan böyle bir ihtimal ortada yoktu.

Tek başımaydım.Yalnız
Yapayalnız.Kimliğim belirlenmiş halde yapayalnızdım.İçimdeki kahroluş hissiyatını gittikçe daha da hissediyordum.Gittikçe omuzlarımdan aşağıya,dibe doğru beni çeken bir el olduğunu hissediyordum.Hiçbirşey yapamıyordum ...

Yutkundum.Kahve bitmişti.Ağzım kurumuştu.Tekrar mutfağa indim gitmek için yeltenmişdim ama hemen tekrar bilgisayara dönerek önceki yaptığım hataları yapmadığımı tehit ederek tekrar mutfağa inmek için yönlendim.

Sessiz,yavaş yavaş âdeta bir hırsız gibiydim.Yürüdüğümü ben dâhi hissetmiyordum.O kadar sessizdim.  Mutfağa geldiğimi dolaba çarpıncca hissettim.Hay aksi !Küfrederek sitem ederken dolabın kapağını actım. Kendimi bir bardak soğuk su doldurdum.Bu gece ki şeylerin üstüne içeceğim en iyi şeydi soğuk su,beni kendime geçirmişti.Aklımı başıma getirmişti.

Tabi ya.Her ne kadar benim kimliğimi açığa çıkarmayı başarmış olsada bensiz bir hiçti.İşlerini bana yaptırıyordu.Bu yüzden benden kurtulamazdı,kimliğimi herhangi bir  yerde paylaşamazdı.Bana ihtiyaçı vardı.

Cesaretlenmiştim.Kendi kendimi motive etme konusun da harikaydım. Tabi kendimi yerin dibine sokma konusunda da bir numaraydım. Ortam hicbirzaman olmamıştı.Ya en iyisiydim ya hiçtim.Ya en iyi şekilde yapıyorum yada hiçbirşey yapamıyordun. 

Cesaretli bir şekilde emin ve sessiz adımlarla tekrar odama çıktım.  Bilgisayar başına oturdum,kimliğim açığa çıktığını umursamadan Quetzalım görevini hiçe saymıştım.  Sadece o kadını bulmak için caba sarf edecekdim.Ne pahasına olursa olsun hayatımda ilk defa tattığım bu hissiyatın peşinden gidecekdim.80 milyon insanı tek tek aramam gerekecekse de bunu yapıcakdım. Yorulmadan bıkmadan yapıcakdım. En azından ilk defa kendim için birşeyler yapacakdım.Kararlıydım.Hic olmadığım kadar kararlı ve kendimden emindim.

Aşk böyle birşey miydi?
İnsanı gözü kara  mı yapıyordu?
Yoksa aptalca bir cesarete mi bürüyordu?
Bu konularda emin değildim ama şu kısa süre zarfında emin olduğum şeyler şunlardı;Aşk için herşeyi yapabilecek olmamız.Aşk daima iki seçenek arasında bırakır.Aşk sonunu getirsede ona koşarak gitmeyi tercih edersin.

Neden böyle oluyordu?
Ne zaman o kadın için araştırmaya başlamak istesem kafamda sorular türüyor kendimi karmaşanın içinde buluyordum,kendime engel olamıyordum.Kadını ararken aşkın karmaşıklığını mı hissediyordum? Yine emin değildim.Kahretsin. Son zamanlarda neden bu kadar ikilemde kalıyordum.Neyin nesiydi bu aşk?

Kim bilir belki hayatımızı sarpa saracak bir saçmalıktı.

Kahretsin.Tekrar oldu.Yine yeniden.  Her seferinde olduğu gibi kendimi karmaşıklıklar içinde buluyordum. 

Kendime 5 dakika ara vermek için balkona çıktım.

Instagram:yenigungg
Twitter:yenigungg

ADIM ADIM 48 SAATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin