0.7

101 14 6
                                    

Başlıyoruz😎


Ağabimin buraya doğru geldiğini görünce ayağa kalktım. Yoksa kavga edebilirlerdi.

Hemen yanına giderek 'doktorun ne dediğini 'sordum . Azad ağabim " 1 hafta boyunca yoğun bakımında tutacaklar. Esra Anne'nin kafa tasında büyük bir kanama olduğunu ve eğer geç kalsaydık beyin kanamasından öleceğini söyledi, boğazındaki yumru onun konuşmasını zorluyordu, ama 1 hafta içinde uyanmazsa bitkisel hayata gireceğini de dedi.

Bunu duymamla ağzımdan hıçkırığın , gözlerimden yaşların ve başımdan kaynar suların dökülmesi bir oldu.

Kendimi tutamayarak daha çok ağlamaya başladım. Bu bu olamaz Ceren ne hale gelir bu asla olamaz .

" Allah'ım ona yardım et lütfen , o o hemen ayağa kalksın. Yarabbim lütfen ona bir şey olmasın " bu cümleyi peş peşe söylüyordum.

Ağabimin beni kolumdan tutup koltuğa oturtmasıyla Ceren ve Salih endişeyle yanımıza geldi.

" Açelya ne demiş doktor ? " diyerek beni sarstı. Ben de kekeleyerek :

- Bi bir haftaaa boyunca yooğun bak bakımında kalacak , acı dolu feryatla , eğer uyanmazsa bitkisel hayat .

' Ne diyorsun sen ? Açelya sana diyorum duyduklarım doğru olamaz ' fısıldayarak yere oturdu ve ağlayarak bağırdı. Hastanedekiler bize bakıp acıyan nidalarla bakıyorlardı .

Salih şok olmuş biçimde ayakta titriyordu . Allah ' ım yardım et onlara .

" Allah'ım lütfen anneme bir şey olmasın ! Allah'ım lütfen benim canımı onun canına ekle ama o yaşasın Allah'ım.

Ben ve ağabim , Ceren'i teselli ederken hastanenin koridorunda bizimkilerin sesi geliyordu.

Mahallenin neredeyse yarısı burada yaşlısından, gencine kadar. Hepsi de çok iyi insanlar bu zamanda böyle kişiler kaldı mı bilmiyorum ama bildiğim tek şey hepsini çok sevdiğim.

Ceren'in ağlamasının yanında Salih bağırarak yoğun bakımı penceresinden ' ANNEE' diyerek vurmaya başladı.

Bu feryadı hepimizin kalbinde ki acıyı tatmin etti.

Gelenler Salih' un yanına koştular . Annemgil de bizim yanımıza gelerek soru sormaya başladılar .

... Saat gece 2 'ye yaklaşıyordu. Ceren daha çok ağladı ve sonunda yorgunluktan annemin omzunda yatakaldı .

Salih ' te , ağabeyimin omzunda kafasını koymuş yere bakıyordu .

  Onlar o haldeyken ben , Şevval , Zeynep , Yağız ağabi , Ozan , Eray , Sıla abla , Birgül , Can , Mert , Aslı ve Hasan ağabiyle gelenleri evlerine yolladık durdum .

Hepsi zahmet etmişlerdi , burada kalmak isteseler de işleri güçleri vardı.

Eğer acil bir durum olursa aramalarını istediler güzel yürekli insanlar. Bizde mecburen kabul ettik.

Şuan hepimiz bir yerler de oturmuş bekliyoruz . Eray ve Can ellerinde kahvelerle hepimize dağıtmaya başladılar.

Eray , ne kadar çok değişmişti. Beyaz ve soğuk yüzü , kirli sakalları , siyah gözleri , yeni kestirdiği saçları , keskin ve kızgın yüz hatları .

Eskiden daha soğuk kanlıydı ama benimle konuşurken çok utanan biriydi. Kimseyle göz göze gelemezdi.

Ama şimdi daha öz güvenli ve kaslı biri. Yakışıklı ve çok cool biri haline dönüşmüş. Hele o kirpikleri yok mu maşallah sanki özenle yapılmış.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 20, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

MAHALLENİN DERDİ BÜYÜKWhere stories live. Discover now