16. Bölüm

5.2K 306 140
                                    

"Kovsamda, gitme benden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Kovsamda, gitme benden..."

                     ***

Ateş'in beni durdurmasını beklerken benimle içmesi değişik gelmişti. Sorgulamadan belkide hiç konuşmadan bir ayaş gibi içiyordum. Ateş gözlerini yüzünden hiç  ayırmıyordu. Uyuşan beynim sarhoş olduğumun bir kanıtıydı. "Niye bakıyorsun böyle aşık gibi?"dedim gülerek. "Belkide öyleyimdir" dedi ve Ateş muhteşem gülüşünü bana sergiledi. Ona büyülenmiş gibi bakıp "Sen çok güzel gülüyorsun."dedim ve şişeyi dikledim. Sanırım ona bunu itiraf etmiştim.

Ateş yine gözlerini kısıp gülümsedi. "Peki ya sen ne kadar güzel olduğunun farkında mısın?"dedi. Dudaklarımı büzerek "Cidden güzel miyim?"diye sordum düşünerek. "Hemde çok güzelsin."kahkaha attım ve elimdeki şişeyi masaya bıraktım. "Ben senin kadar kendime bakamıyorum ki aynadaki kız çok üzgün onu görmek istemiyorum." şimdi de ağlamak üzereydim. Ateş beni göğsüne çekip başımı göğsüne yasladı. Ona sığınmamı istiyordu her zamanki gibi. "Bu üzgün kızın kokusunu içime çekebilmek için bütün dünyayı yakarım. "Dedi burnunu saçlarıma bastırarak "Ama bu üzgün kız başkasına aşık, acıtmıyor mu?"diye sordum kafamı kalbinin üstüne koyup "Acıtıyor güzelim hemde çok acıtıyor..."dedi ve yutkundu sonra devam ederek "Ama şuan bütün acılara eşdeğer."Beni gerçekten sevdiğini hissedebiliyordum sarhoş bedenimle, uyuşmuş beynimle.

Kafamı geri çekip "Hiçbir yara iyleşmeyecek. Her gün daha da sızlayacak. Ve biz mahvolacağız göz göre..."dedim. Ateş bileğimi tutdu. Bileğimdeki babamın beni itmesi üzerine camın kestiği bir iz vardı. Elimi dudağına götürerek "Ben bütün yaralarını öpeceğim hepsini iyleştireceğim. Iyileşmeyen yara utansın."güldüm. Sustum ve güldüm. Sessiz bir süreç sonunda ayağa kalkıp kulağına eğildim. " Sana güvenirsem kaybeder miyim?"diye sordum. Ateş dudaklarını kulağıma yaklaştırıp "Seninle kaybetmeye bile razıyım güzelim."dedi geri çekilirken ayağımın yalpalanması üzerine tam yere düşecekken Ateş beni kucağına çekti. Şuan onun kucağındaydım. Kokusu bedenimi zehirliyordu. O o kadar mükkemeldi ki sanki bütün kusurlar bendeydi ve o kusursuzdu.

"Beni bu kadar sevme. Çünkü ben bunu hak etmiyorum."dedim uyku dolu halimle. Ateş beni iyice kendine çekip derin bir nefes aldı. "Sen herşeyin en güzelini hak ediyorsun." Gözlerim kapanırken söylediğimin belkide farkında bile olmayacaktım.

"Kovsamda, gitme benden..."

Ateş'den

Kucağımda uyuyordu...

O kadar güzeldi ki her baktığımda ölüyordum. Tane tane uzun kirpikleri soğuktan kızarmış yanakları küçük burnu dolgun dudakları sanki dünyanın bütün güzelliğini yüzüne sığdırıyordu. Cennet karşımdaki güzelliğin olduğu yerdi. O huzurdu. Nefesdi.

Kokusunu içime çektim.

Bu kokuyu içime çekmek için kaç ay beklemiştim. O bu zehirlerle dolu hasta adamın tek şifasıydı. Buzdan kalbim eriyordu onun her gözlerine baktığımda. Umrumda değildi dünya onunla dursun...

TAKİPÇİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin