Can you feel why you're in this ?

340 24 19
                                    




Los Angeles'a geri döndüğümüzde ofise gidemeyecek kadar yorgun hissediyordum.Neredeyse tüm günümü yatakta uyuyarak geçirdim.Zayn şirketteydi ve akşam toplantısı olduğu için eve geç döneceğini tahmin ediyordum.Saat 18.30'a yaklaşırken kapı hafifçe tıklatıldı ve içeri Samantha girdi.

" Rene ? İyi misin ? " Yatakta doğrulurken başım bir kaç saniye döndü,hafifçe yutkunarak gözlerimi yumdum ve başımı salladım.

" Evet ... Evet,iyiyim Samantha. "

" Akşam yemeği hazır,yatağa getirmemi ister misin ? " Başımı iki yana salladım.Aslında artık kalksam iyi olacaktı.Taytımın üzerine Zayn'in tişörtlerinden birini geçirip sersem adımlarla mutfağa indim.Masaya oturduğumda Samantha önüme tabağımı koydu.Bu akşam balık ve haşlanmış sebze pişirmişti.Ona hafifçe gülümseyerek mırıldandım.

" Teşekkürler,Samantha "

Yemeğimden biraz yedim,çok iştahım olduğu söylenemezdi.Ne kadar uyumuş olsam da ara ara esnemeye devam ediyordum.Kanepeye oturdum ve Zayn'in gelmesini beklerken televizyon izledim.

" İstediğin bir şey yoksa izninle evime gidiyorum " dedi Samantha salonda belirerek.Ona usulca başımı salladım.

" Elbette,hoşçakal "

Biraz Hailey ile mesajlaştım.Kahve içtim ve sonunda biraz daha iyiydim.Gerçi ara ara midem bulanıyordu.Dış kapı açıldı ve içeri Zayn girdi.Takım elbisesinin ceketi kolunda sallanıyordu ve gömleğinin ilk üç düğmesi açıktı.Sabah onu kravatla gönderdiğimden emindim oysa ki.İş kıyafetlerinden çok çabuk bunalıyordu.

" Merhaba,güzelim " Ellerini kanepeye yaslayarak eğildi ve bana bir öpücük verdi.Hafifçe gülümseyerek kanepeden kalktım ve kollarının arasına girip ona sıkıca sarıldım.

" Seni özledim,hayatım " dedim burnumu boynuna dayayıp kokusunu içime çekerken.Bir eliyle yüzümü okşayarak mırıldandı.

" Ben de özledim ama Samantha senin halsiz olduğundan bahsetti.Sana bir bakayım " Ellerimi tutarak iki yana hafifçe açtı ve gözlerini kısarak beni süzdü.Ela gözleri yüzümde uzunca bir süre oyalandıktan sonra bir eliyle alnıma dokundu.

" Ateşin yok,bu iyi " Ellerimi kollarına koyarak iç geçirdimz

" Ben iyiyim,sanırım grip oluyorum " Zayn,usulca başını salladı ve uzanarak alnımı öptü.

" İklim değişikliği yüzünden olabilir " diyerek düşünceli bir tavırla mırıldandı.Onun elinden tuttum ve bedenini beraberimde mutfağımıza doğru çektim.

" Otur,hadi.Akşam yemeği için geç kaldın. " Ellerini yıkadıktan sonra yüksek sandalyelerden birine oturup gömleğinin kollarını sıyırdı.Ona bir tabak hazırlayıp önüne koyduğumda gülümseyerek beni ani bir hareketle kucağına çekti.

" Teşekkürler ... benim güzel karım " Anında keyfim yerine geldi ve kollarımı boynuna sarıp onu öptüm.

" Mm ... Her zaman "

O,yemeğini yedikten sonra kirli tabakları makineye yerleştirmek için hareketlendim.Parmaklarımın arasındaki tabak yere düştü ve parçalara ayrıldı.Gözlerimi yumarak başımın dönmesinin geçmesini bekledim.Bana ne oluyordu ? Bu sabah bok gibi hissediyordum.

" Rene ? " Zayn,mutfağa daldı ve gözleri cam kırıklarında gezindi.

" Üzgünüm — " Kaşlarını çatarak bana doğru yaklaştı ve beni kucağına alıp kırıklardan uzağa doğru indirdi.

" Sorun değil,bebeğim.Gidip biraz daha dinlen,hemen geliyorum tamam mı ? " Usulca başımı salladım ve ben mutfaktan çıkarken o eğilip yerdeki kırıkları toparlıyordu.Yatak odasına çıkıp geceliğimi giydim ve yatağa uzandım.Çok geçmeden Zayn odaya girdi.Baş ucuma oturup elleriyle yüzümü okşadı.Ela gözleri endişeyle doluydu.

" Doktor Green'i çağırdım,birazdan burada olur. " Hafifçe başımı iki yana sallayarak yüzümde duran elinin üzerine elimi koydum.

" Zayn,ben iyiyim ... Buna gerek yoktu. " Kaşları çatıldı.Uzandı ve beni hafifçe öptü.

" Elbette gerek var,solgun görünüyorsun.İyi olduğundan emin olmam gerek. "

***

Doktor Green,gerekli muayeneleri yaptıktan sonra düşünceli bir tavırla başını iki yana salladı.Yatağa oturmuş onu merakla izliyordum.

" Her şey yolunda görünüyor,Renesmee.Al bakalım,bunu bir daha deneyelim. "

Bana bir hamilelik testi uzattığında bir süre testi inceledim.Denemekten başka çarem yoktu ; gerçi hamile olmadığımı düşünüyordum.Büyük olasılıkla test negatif çıkacaktı ; yine.İç geçirerek ayağa kalktım ve banyoya gittim.Orada 5 dakika bekledikten sonra gergince alt dudağımı ısırdım.

" Sonuç nedir,Renesmee ? "

Doktor Green bana odadan seslenirken dudaklarım hafifçe aralandı.Titreyen parmaklarımın arasındaki testin üzerinde iki soluk kırmızı çizgi bana göz kırpıyordu.Elimi istemsizce ağzıma bastırdım,kalbim hızla çarpıyordu.

Hamileydim.

***   

Pazartesi,Samantha işine geri dönmüştü.Bu sabah ofisime gitmek için hazır hissediyordum.Çalar saat 6'yı gösterirken uyandım.Zayn,çoktan uyanmıştı ve parlak elaları yüzümdeydi.Başımı yastıktan kaldırırken ağır ağır soludum.Uyku mahmurluğu üzerimdeydi.Direkt kollarının arasına kaydım ve o saçlarımı öperken dudaklarımı çıplak göğsüne bastırdım.

" Günaydın,annecik " Benimle alay ediyordu resmen.Ona hamile olduğumu söylediğim andan beri çıldırmış gibiydi.Sanki ... bunu istiyormuş gibi.Belki de gerçekten istiyordu,emin değildim.Emin olduğum tek şey anne olmak için hazır hissetmeyişimdi.

" Ah,Zayn ... Lütfen " Homurdanarak yatakta doğruldum.Şimdilik her şey yolundaydı,ara ara mide bulantılarımı saymazsak gayet iyiydim.Muhtemelen bu şey Malibu'dayken olmuştu.Zayn,kollarını başının altına koyarak çarpık bir gülüş gönderdi.

" Ne ? Evliyiz,elbette bebeğimiz olabilir " Ellerimi yatağa koyarak bir süre boş boş duvarları izledim.Önüme düşen saçlarımı kulağıma sıkıştırıp başımı salladım.

" Evet,öyle ama ... Sence bunu becerebilir miyiz ? Yani söz konusu küçük bir bebek.Bilmiyorum ... " Belimden tutarak beni yatağa çekti ve kucağına oturttu.Ellerimi güzel yüzüne koyarak beni öpmesine izin verdim.Belimde duran parmakları sırtıma kaydı ve beni rahatlatmak istercesine tenimde gezindi.

" Bir aile olacağımız için çok mutluyum,gerçekten bebeğim.Bunu istediğimiz için evlenmedik mi zaten ? Rahatla " Alnımı alnına koyarak gergince alt dudağımı ısırdım.Belki de haklıydı ; bir bebek düşüncesi bu kadar da kötü olamazdı.Eminim bizi birbirimize daha çok kenetleyecekti.Onun da dediği gibi bir ailemiz vardı ve elbette üçüncü bir kişi dahil olacaktı.

" Gerçekten mutlu musun ? " dedim tereddütle.Hafifçe gülümsedi ve yavaşça başını sallayıp yanağımı öptü.

" Evet.Bana bunu ilk söylediğinde beni dünyanın en mutlu adamı yaptın. " Utançla gözlerimi gözlerinden kaçırırken hafifçe kıkırdadım ve onu da güldürdüm.Dudaklarımdaki minik tebessüm ile birlikte onu uzun uzun öptüm.

" Seni seviyorum " Geriye doğru hafifçe eğilmemi sağladı ve nazikçe karnımı,ardından da beni öptü.

" Ben de sizi seviyorum "

Baby is coming
Erkek mi kız mı sizce,yorum yapın 💋

same old fucking story | zmWhere stories live. Discover now