"Unnie içeri alsana"
Jennie lisa'nın konuşması ile transtan çıkarak kapının yanına attı adımını. Üyeler içeri girince kızlar jimin ile sarılıp konuşuyordu.
Jennie ise etrafında olan hiçbir sesi işitemiyor hareket edemiyordu. Sadece gözleri ile kapıya bakıyordu.
Jennie sinir krizi geçireceğini farkettiği anında odasına çıktı.
Diğerleri arkasından seslensede jennie bunu umursamadı.
Kapısını kilitleyince büyük bir çığlık koptu dudakları arasından. gözyaşlarını serbest bıraktı.
Ağlaması güçlendiğinde hıçkırıklarını tutamadı.
Çığlık çığlığa ağlarken eşyalarını duvara fırlatmaya başladı.
Elindeki son kalan eşyaları pencerenin camına fırlatarak
"Senden nefret ediyorum" diyerek bağırdı gözyaşları arasından
elini sinirle yanındaki aynaya vurdu.
O kadar hızlı vurmuştu ki elleri kan içinde kaldı cam parçaları yere düşerken jennie hiçbirini umursamadan
Onlara basarak aynaya yumruklar atmaya başladı
Ayakları kan içinde kalınca hıçkırarak yere çöktü.
Zorda olsa tekrar kalkarak kan içindeki elleri ile yüzünü kapattı gözyaşları durmuyordu.
"Senden nefret ediyorum"
Bu sefer kendi bile zor duymuştu söylediği cümleyi
O kadar sessiz söylemişti ki o kadar güçsüz ve savunmasız
Nefes alamıyordu kalbi O kadar ağrıyorduki jennie biran öleceğini düşündü.
Onun da istediği bu değil miydi zaten
Jennie elleri ile yüzünü kapatmış çığlıklarını serbest bırakırken ayakları onu taşıyamaz duruma geldi.
Bedeni ona ihanet ederek yerle buluşunca gözledi de yavaş yavaş kapandı.
İki grup birlikte oturup sohbet ederken yukarıdan gelen cam kırılmasına benzer sesle herkes irkildi.
Herkes aynı tarafa bakınca rosé'nin bir anda
"Jennie!" diye bağırması ile herkes telaş içinde yukarıya koştu.
Jisoo kapının önünde kapıyı tıklatıyor ama cevap alamıyordu.
Oda'dan tekrar cam kırılma sesi gelince herkes daha fazla telâşlandı.
Jisoo ise kapıyı zorla açmaya çalışıyordu.
Jimin şok olmuş durumda olanları izliyor hiçbir tepki veremiyordu.
Jimin 'lütfen o iyi olsun lütfen ona bir şey olmasın' diye geçirdi içinden
