Bölüm 4:Camların İsyan Çığlıkarı

87 46 22
                                    


⚡İyi Okumalar⚡

Ben Sıla'nın söylediği cümleyi düşünürken,bir anda odaya Ayda girdi.

"Ama yani bensiz burda hiç oturulur mu?"

Dedi ve sağıma oturup başını omuzuma yasladı Sıla da başını diğer omuzuma yaslamış huzurlu bir pozisyona gelmiştik.
Gözlerimi açtığımda hava epeyce kararmıştı yerimden doğrulduğumda hatırladım ki Ayda ve Sılayla,Alp'in yatağında uyuya kalmıştık karanlık odada ayağa kalktım ve bir adım attım ki çorabım ıslanmasıyla duraksayıp telefonumun fenerini açıp baktım getirdiğim su bardağı yere düşüp kırılmıştı da nasıl kızlar uyuyordu ve başka da kimse yoktu evde.Saat 23.58 di baya uyumuduğumuzun farkına vararak.

"Kızlar hadi uyanın!"
"Ayda...Sıla"

Sıla hemen ayaklanmıştı fakat Ayda ise hâla gözlerini ovuşturuyordu.

"Bişey soracağım bu bardağı kim düşürdü?"
"Ne bardağı?"
"Hangi bardak?"

Verilen cevaplar buydu.

"Kendi kendine düşmüş olamaz bu bardak ve evde bizden başka kimse yok biz de düşürmediysek?"
"Kızlar ben kim düşürdü biliyorum galiba anasını satayım!"

Korkuyla cevap veren,Ayda'ya döndük Ayda'nın gözleri korkuyla açılmış ve donuk bir şekilde bahçeye bakıyordu.

"Kim?"
"Kim?"

Ayda gözlerini bahçeden ayırmazken bizde bakışlarımızı bahçeye çevirdik,bende baktığımda dona kalmıştım.

"Bu ne şimdi ya!"
"Siktir! "

Dedim ve üçümüzde yatağın köşesine saklandık çünkü bahçemizde bembeyaz giyinimli biri dikilmişti bir dakika ya,hep siyah giyinimli biri olmazmıydı.Fakat bu adamın beyaz giyinmesi bizim korkumuzu daha da büyütürken o hâla bulunduğumuz odaya bakıyordu.

"Allahım bu ne şimdi ya!"
"Sıla...Asra ben galiba korkudan öleceğim şu an...Yani ben bunları hep kitap ta okudum ya da filmde,dizide izledim gerçeğinin bu kadar korkunç olacağını düşünmedim lanet olsun!"
"Hass*ktir ne yapacağız polismi çağırsak?"

Ne yapacağımı hiç bilmiyordum tek düşündüğüm o bardağın düşmesi fakat o adamın bahçede olması.

"Yok polis mantıklı değil bence çünkü hep başka şeyler olur polis çağırılmaz."

Çok film izleyen Ayda sanki konuya hakimdi ama hakimliği senaryoyaydı.

"Polisi aramayacağız...Baranı arayacağız!"

Diye eklerken söylediği şeyi beynim algılar algılamaz ortaya atladım.

"Ne Baran mı?...Hayır Fırat'ı arayalım!"
"Ne Fıratı mı?...O-olmaz"

Ben konuşana kadar Ayda telefonu kulağına dayamıştı bile.

"Alo Baran!...Beni kurtar yoksa şuan kordudan öleceğim gel beni götür burdan...Sen Asra ile Sıla'nın yanımda olduğunu nereden biliyorsun...Ya tamam bağırma anlatıyorum şimdi..."

Ayda hararetli bir şekilde olanları kısaca anlatırken benimde gözüm bahçedeydi yatağın ucundan bakıyordum adam korkuluk gibi dikilmişti, Ay'ın önüne geçen bulutlar yüzünü seçmeme izin vermezken.

"Ya ben kordudan ölece-...Allah Allah yüzümüze neden kapatıyorsun ki!"

Sitem eden Ayda'ya kaşlarımızı çatarak bakıyorduk.

"Bu s*kik ne diye orada duruyor ki!"

Diyerek bakışlarımı onlara döndürdüm Sıla kaşlarını çatarak bana bakıyordu.

"Küfür etmesene Asra daha bir şey bilmiyoruz!"

Ayda ağlamaklı bir sesle.

"Ya adam azrail gibi dikilmiş bahçeye,olduğumuz odayı dikizliyor daha neyini bileceğiz...Allahım tövbe ediyorum bir daha kimseye küfür etmeyeceğim söz veriyorum!"

Ayda telefonunun çalmasıyla havada birleştirdiği ellerini cebine götürerek sustu.

"Baran!...Uçtun mu lan sen?...Bu ne hı-...Ya yine yüzüme kapattı!"
"Boş yapıyordun tabi kapatır...Sen bu güne dek arkadaş kaldığınıza şükret."
"Tamam durun...Ne dedi?"
"Ah!...Koşun kapıdaymış lafa daldım beni öldürecek."

Emekleyerek ve suyun olduğu yerden atlayarak alt kata indik kapıyı açmamız için salondan geçmemiz lazımdı fakat salonda daha büyük bir pencere vardı yani bu adama kendimizi işaret fişegi gibi göstermemiz demekti.

"Orda daha büyük bir pencere var ne yapacağız ?...Ya bizi görürse... Buldum!!ben illa ki bir şey olur diye kapının önündeki saksılardan birine anahtar koymuştum ya benim çok güzel bir aklım var ya."

Ayda Baranı arayıp filmlerden gördüğüm taktiği söylerken bende pencereye baktım.

"Kızlar şerefsiz orada yok!"
"Oh be!.. Heralde Baranın geldiğini görünce korkup kaçmıştır pey-"
"Hop hop Ayda küfür yok unuttun mu?"

Sıla elini Ayda'nın ağzından gülerek çekerken, ben biraz daha bahçeye bakındıktan sonra adamın orada olmadığından emin oldum ve ayağa kalktım.

"Tamam tamam kalkın"

Derken kapı açıldı biz korkuyla bakışlarımızı kapıya çevirirken içeri Baran girdi,bir tek ben ayaktaydım sert adımlarla gelip önümde durdu ve anahtarı verdi bir şey söylemeden.

"Baran! bizi kurtarmaya geldin vallaha adam senin kokununu duyar duymaz kaçtı."

Bakışlarım ayağa kalkmamış fısıldayarak konuşan Ayda'dayken boğuk bir ses kulaklarımı işgal etti.

"Asra!!!"

Diye bir ses geldi, beni kollarımdan tutup yere yatırdı ve beni altına aldı,o kadar korkmuştum ki çünkü daha ne olduğunu anlamadan yere yatırılmıştım ve cam kırılma sesleri kulaklarımı tırmalıyordu.

Cam sesleri sessizliği bir çığlık gibi delip geçiyordu aynı aşkın kalbi delip geçtiği gibi...Belkide bu sesler başkasının çığlıklarıydı...

🌙️Bölüm Sonu🌙️

Mutlu Olacağım Donde viven las historias. Descúbrelo ahora