~17~

1.1K 64 26
                                    

Lalisa'dan

Aniden gözlerimi açtım. Jeon Jungkook dudaklarını dudaklarıma konumlandırmış öylece duruyordu. Ben? Ben napıyordum? Şuan nefes alamadığım doğrudur. Kalbim kesinlikle bende değildi. Ya da tam tersi. Kalbimi ilk defa bu kadar hissediyordum. Jeon Jungkook, bir hafta önce tokat attığım çocuk, bugün ceza olarak beni öpüyordu.

Peki bunun benim ilk öpücüğüm olmasına ve kalp atışlarımın dakikada 180 attığına ne demeli ? Ben yaşıyor muydum ? Hayır. Kesinlikle ölmüştüm.

.

Aniden açılan laboratuvar kapısıyla, ikimiz de birden kapıya döndük. Birkaç hafta önce, Jungkook un yanında dolanan esmer şaşkınlıkla bize bakıyordu. Bende şaşkındım. Jungkook neden beni öpmüştü? Cezası bumuydu? Eğer tokat yerine sayılıyorsa, bu tokattan daha ağırdı. Cevaplandıramadığım sorularla doluydu.

"Jungkook?" esmer kız, hala şaşkınlığını atamamıştı. Kafamı Jungkook a çevirdiğim an burunlarımız birbirine değmişti. Nefesini yüzümde hissediyordum. Tabi bakışlarını da. Gözleri önce gözlerime, ardından dudakarıma indi. Sonrasında kıza döndü.

"Ne var Jaehwa?" umursamazca sorduğu soru üzerine tekrar adının Jaehwa olduğunu öğrendiğim kıza döndüm. Sağ gözünden bir damla yaş düştü ve kapıyı açık bırakarak gitti.

Tekrar Jungkook'a döndüğümde yandan bir gülüş atmıştı. İşte ben de burada kalp krizi geçiriyorum yani hiçbirşeyim yok. Tam ağzını açıp birşey diyecekti ki hemen kolları arasından kurtuldum.

"B-benim gitmem lazım." dedim ve hemen laboratuvardan çıktım. Arkamdan sesleniyordu ama umursamıyordum. Yani en azından umursamamaya çalışıyordum.

Az önce ne olmuştu ya? Yani evet öyle ateşli bir öpüşme felan yaşanmamıştı. Sadece küçük bir öpücük kondurmuştu dudaklarıma. Ama bu ufacık şey bile beni heyecanlandırıyor, kalbimi bana hissettiriyordu. Ondan hoşlanıyor muydum? Bu hissettiğim neydi? Eğer aşık olsaydım anlardım değil mi? O kadar da salak değildim. Yani bence. Ahh! Cidden çıldıracağım! Ah Jeon, aklıma zibilyon tane soru soktun. Sağol ya !

.

"Yani öpüştünüz mü? Yoksa sadece öpücük mü?" dedi Chae olayı tamamen kavrayabilmek için. Ardından Jisoo unnie konuştu

"Niye anlamamak için diretiyorsun canım kardeşim?" ardından Chae devam etti.

"Ne yapayım. Öyle bir anlatıyor ki, laboratuvarda başka şeyler de yaptıklarını düşüneceğım." Jisoo unnie bıkkınlık ve sinirle konuştu.

"İkisi arasında ne fark var tanrı aşkına!" Sonrasında Jennie unnienin sesini duydum. Geldiğim anda kızlara anlatmış, aklımdaki soruları azaltmaya çalışmıştım. Pek başarılı olduğum söylenemezdi tabi.

"Öpüşme sıcaktır, tutku doludur. Öpücük ise saf bir sevgi."

"Ayh yeter be! Zaten kalbim maratona çıkmış koşuyor, siz de yangına körükle gidiyorsunuz." diye patladım birden. Chae emin bir şekilde konuştu

"Lali kuşum ben çözdüm. Sen Jungkooktan hoşlanıyorsun."

"Hoşlanıyor muyum? Emin misin? "

"Son kararım!" kafamı olumlu anlamda salladım Chaenin dediğine karşın. Al işte kalbim yine maratona girmişti. Bu sefer konuşan Jisoo unniemdi.

"Ha bu arada demeyi unuttum. Jin hepimizi yarın sabah kahvaltıya çağırıyor."

"nE ?" diye cırladım. "Ben hayatta gelmem. Gelemem!"

Heartbeat • LisKook - BangtanPinkWhere stories live. Discover now