I.

4.4K 159 199
                                    

Hogwarts'tan mezun olalı iki hafta olmuştu. Herkes kendi düzenini yavaş yavaş oturtmuştu. Harry ve Ginny Weasley'lere yakın biryere taşınmışlardı ve yakında evleneceklerdi. Ron'un hayatında kimse yoktu. Ailesiyle birlikte yaşıyordu. Hermione kendi evini kurmuştu. Tek yaşıyordu.

Yeni yeni yerleşme işleri bitmişti.
Kendini yumuşacık yeni yatağına attı.
Gülümseyerek baktı etrafına.
Hogwarts hernekadar harika biryer olsa da insanın kendi evi olması da harika birşeydi ona göre.

Son zamanlarını düşünmek bile istemiyordu. Çok canı yanmıştı.
Draco Malfoy çok canını yakmıştı.
Senenin başında anlam veremediği bir şekilde çok sıcak davranmaya başlamıştı. Tek bir kötü kelime etmemişti.

Sınavların yaklaştığı zaman Hermione'den ona ders çalıştırmasını istemişti. Hermione başta bu işte birşey olduğunu düşünüp kabul etmemişti. Daha sonra Draco ısrar edince ikna olmuştu.

İlkinde aralarında doğal olarak mesafe vardı. Hermione ona karşı soğuktu. Sadece anlatıyor ve gösteriyordu. Draco da hiç sesini çıkarmıyordu.

Sonra birkaç kez daha anlatmasını istemişti Hermione'den.
Daha samimi davranıyordu. Konuları bilmesine rağmen Hermione'ye sorular sormaya başlamıştı. Onu dikkatli dinliyormuş gibi çok yakınında duruyordu.

Hermione de nedensizce Draco ona bukadar yakın olunca ne yapacağını bilmiyordu. Konuşurken takılıyordu.
Ona şimdiye kadar neden böyle davrandığını sormaması hataydı.
Ama sadece Draco'nun ondan istediği şeyi yapmak istiyordu.

Aradan bir ay geçmişti. Son sınavlarını veriyorlardı.
Draco Hermione ile daha fazla vakit geçirmeye başlamıştı. Artık iki arkadaş gibiydiler. Arada espriler yapıyorlar, gülüyorlardı. Bir sıkıntıları olursa birbirleri ile paylaşıyorlardı.

Flashback

Hermione Draco'nun ödevine yardım ediyordu. Parşömen parçasına birşeyler yazıyordu. Draco onun saçlarının önüne geldiğini farkedince parmaklarını kıvırcık saçlarından geçirerek arkasına attı. Hermione başını ona çevirdi.

"Teşekkür ederim."

"Önemli değil."

"Draco sana birşey sormak istiyorum." Dedi Hermione ama hâlâ sorup sormamak arasında kararsızdı.

"Sor."

"Neden böyle davranıyorsun? Yani neden bana karşı bukadar iyisin."

"Sana karşı iyi olmak istiyorum."

"Bunun bir nedeni olmalı."

Draco ona karşı dürüst olmanın zamanı mıydı bilmiyordu.
Saklamanın bir anlamı olduğunu da sanmıyordu. Bunu söylemek bukadar zor olmamalıydı.

"Aramızın çok iyi olmadığının farkındayım. Seni çok kırdığımında farkındayım. Ama ben değişmeye karar verdim. Gerçekten değişmeye.
Bugüne kadar sana yaptığım tüm iğrenç şeyler için özür dilerim."

"Ben senden bunları duymayı beklemiyordum."

"Beni affediyor musun?"

"Evet. Sana inanıyorum."

"Aslında söylemek istediğim birşey daha var."

"Seni dinliyorum."

"Belki sana çok saçma gelecek. Ya da inanmayacaksın. Gerçi söylemelimiyim bilmiyorum ama."

"Draco. Lütfen söyle artık."

"Ben sanırım senden hoşlanıyorum.
Sanırım değil. Hoşlanıyorum. Hatta
sana aşığım."

~Endless~ Dramione Where stories live. Discover now