Gözlerimi açtığımda yan masamın üstünde duran saati alıp, saat'in kaç olduğuna baktım.
+ Kahretsin! Geç kaldım.
İşe biraz geciktiğimi gördüm.
Ve hazırlanmak için ayağa kalktım. İlk olarak lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. İhtiyaçlarımı giderdikten sonra odama geri döndüm. Gardolabımdan en sevdiğim kombini çıkardım. Giyindim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
( Giydiklerin.)
Elime telefonumu alıp Bay Choe'ye geciktiğim adına kısa bir özür mesajı atıp doğruca evden çıktım.
İlk taksiyle şirket'e gelebilmiştim. Hızlı hareket ediyordum, çünkü Bay Park'tan azar yemek istemiyorum.
Bay Park'ın ofisinin önüne gelmiş ve kapıyı tıklatıp, ''Gel '' komutunu bekliyordum.
Beklediğim komut geldikten sonra yavaşça kapıyı açtım. Dosyalarla ilgilenen bir Park Jimin görmüştüm bir de karşısında oturan uzun boylu, geniş omuzlu, yakışıklı bir adam.
İkisi de içeri girmemle bana bakmıştı.
Ay n'oluyor amk.. Utandım.
İç sesimle vedalaşıp Bay Park'tan geç kalmam adına bir özür dileyip yakışıklı adamın karşısındaki koltuğa oturdum.
Biraz karşımdaki adama baktım. Yakından daha bir yakışıklıymış ya.. Yüz altları gerçekten de inanılmaz. Gözlerini gözlerime odakladı. Utanıp başımı aşağı eğdim. Gülümsedi.
PJM/ Bölmek istemem ama yapmamız gereken bir iş var öyle değil mi?
Y.S/ Hah? Ha.. Evet.
Karşımda oturan adam elini bana uzattı.
?/ Merhaba, ben Jeon Jungkook. ( Gülümsedi.)
Y.S/ Merhaba, ben de Kim Yoo Syeun. (Elini sıkarsın.)
JJK/ Güzel isim.
Y.S/ Teşekkürler.
Park Jimin sahte bir öksürük attıktan sonra gözlerini bana dikti.
PJM/ İşteyken sadece iş konuşulur, iş dışında da başka konular!
Neden sinirlendi ki bu şimdi? Hem ben bir şey yapmadım, Jeon Jungkook benimle tanışmak için elini uzattı. Uyuz şey!
Y.S/ Haklısınız Bay Park.
PJM/ Evet biliyorum.
---------------------------------------
Sonunda işimiz bitmişti. Öğlen de oldu, acaba ne yesem..?
