Final Bölümü

8.3K 431 798
                                    

 Uyarı: DETAYLI CİNSEL TARİFLER İÇERİR.

Telefonumun çalmasıyla uyandım. Komidinimin üzerinde titreyerek çalan telefonumu susturmak için, bana uyumam için yalvaran bedenimi kaldırdım ve – hissettiğim acıyla dişlerimi sıktım.

O an. İşte o an olanları hatırladım. Burası benim odam değildi, ve telefonumun üzerinde durduğu komidin de bana ait değildi. Bir önceki gece olanlar gözüme gelince yutkundum. Yanımda yatan figürün haraket etmesiyle çabukça telefonuma ulaştım. Louis.

Gülümsemeden edemedim. Fakat maalesef, her zamanki Louis-sapıklığımı bırakmaya karar verip onu uyurken izlemek yerine telefonumun parlayan ekranına bir bakış atmam gerekti.

Gözlerimin bir çizgi film karakterininki gibi açıldığından emindim. Annem. Siktir.

“Merhaba anne,” dedim, en iyi ‘şu an kesinlikle panikten delirmiyorum’ sesimle. Louis’yi uyandırmamak için yavaşça yatakan kalktım ve odanın ufak tuvaletine doğru yürüdüm. Acıyla inlememek için dudağımı ısırmam gerekti. Fazla hızlı haraket etmiştim. Yine.

“Tanrıya şükür, Harry!” Annemin rahatlamış sesi kulağımı sağır edebilirdi. “Sen- Tanrım- Harry, iyi misin?" 

Bir an kendimi kötü hissettim, gerçekten. Demek istediğim, Gems üniversiteye gittiğinden beri evde annemle kalan tek çocuktum ve annemi benim yokluğumda rahatlatabilecek pek de biri yoktu, babamla yıllar once boşanmıştı. Hiç kimseye haber vermeden Louis’yi yatağına giden yolda takip ettiğimden benim için oldukça endişelenmiş olmalıydı. 

“Anne,” dedim sessizce. “Çok, çok özür dilerim. Gerçekten. Sana haber vermeyi unuttuğumu biliyorum, ben iyiyim. Sadece bir… bir arkadaşın evinde kaldım, o kadar.” Diye yalan söyledim.

 Annemin hattın digger tarafında iç çektiğini duydum. “Ne kadar endişelendiğim hakkında hiçbir fikrin yok. Kafayı yemek üzereydim. Sana- sana bir şey oldu sandım, Harry. Tüm gece yoktun.” 

Çünkü tüm geceyi öğretmenimin yatak başlığına tutunarak geçirdim. 

“Biliyorum, ve özür dilerim. Bir daha olmayacak. Yemin ederim.” Diye söz verdim anneme. Bir daha onu bu kadar endişelendirecek bir şey yapmayacaktım.

“Tamam, Harry. Sana inanıyorum. Ama bir daha böyle bir şey olursa sonuçlarını biliyorsun,- iyi olduğun için gerçekten çok mutluyum.” Annem duraksadı. “Hangi arkadaşındasın, bu arada?” 

Dudağımı ısırdım. “Ed?” Kendi kendimi pataklamak istedim. Bu bir cevaptan çok soru gibi çıkmıştı.“Hm… Güzel. Ed iyi bir çocuk. Ailesine benim için merhaba de.” 

Fark etmeden kafamı salladım. “Tabii ki, söylerim. Merak etme. Oldu bil.” Dedim hızlıca. Aptal, aptal, aptal. 

“Şey, o zaman güzel… Saat çok geç olmadan eve gel, olur mu?” dedi annem.

Kendi kendime gülümsedim. “Hiç merak etme.”

Telefonu iç çekip kapadıktan sonra lavabonun kapısından çıktığımda karşımda bulduğum manzarayı kamerayla çekmek istedim. Gerçekten. Telefonumun kamerasını açsam garip olur muydu?

Çünkü Louis uykusundan yeni kalkmış, tek eliyle yattığı yerde kendini destekliyor, tek eliyle de karmakarışık olmuş saçlarıyla oynarken esniyordu. Tıpkı minik bir kedi yavrusu gibi.

Hayır. Minik bir kedi yavrusu yanlış olurdu. Louis minik bir kedi yavrusu olmadığını dün gece yeterince göstermişti.

“Sakin ol, Harry. Tanrım. Sanki bekaretini elinden almak üzere olduğum küçük bir rahibeymiş gibi davranıyorsun.”

Undercover ( Larry Stylinson )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin