Gözlerimi ovuşturup esnedim. Aşağıdan gelen seslerle gülümsedim. Yataktan doğrulup ayaklandım. Odadan çıkıp karşıdaki banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp kenardaki havluyu alıp kuruladım. Banyodan çıkıp aşağı indim. Selda babannem elindekileri tepsiye yerleştiriyordu.
"Hayırlı sabahlar babanne." derken kapıya yaslanmış ona bakıyordum. Bana bakıp "Hayırlı sabahlar kuzum. O gavur abin daha uyanmadı mı?" dedi. Ona gülümseyip başımı iki yana olumsuz anlamda salladım.
"Uyanmadı herhalde babanne. Uyansa buralarda tepinirdi."
"Abiye öyle denmez kızım."
"Ama sen gavur diyorsun. Tepiniyorsun deyinçe mi birşey var?"
Arkadan gelen babamın sesiyle ona döndüm. Babam yanıma gelip durdu. "Kimi çekiştiriyorsunuz siz yine?" diye sormasıyla omuz silktim.
"Hiç öyle sohbet ediyorduk. Ben abimi uyandırayım en iyisi." deyip merdivenleri tırmanıp üst kattaki abimin odasına gittim.
Kapıyı çalmadan direk odasına daldım. Uyuyordu. Sırıtıp üstüne atladım. Üstüne atlamamla uyandı "Keçi git başımdan." diye mırıldandı. Tabi bağışıklık kazandı artık.
"Hadi öküz uyan!" diye mızlayıp yataktan düşmesi için onu ayağımla tekmeliyordum. Ama onda tık yoktu.
"Ağlarım bak!" diyip dudağımı büzdüm. Onun uyanmayacağını anlayınça yataktan kalktım. Kapıya doğru ilerlerken "İyi sen bilirsin. Ben gideyim o zaman." deyip çıktım ama o umursamadı bile.
Koşarak merdivenlerden inip mutfaktan bir sürahiye su doldurdum. Elimdeki sürahiden su dökmemeye çalışarak hızla abimin odasına geri girdim.
Ana son bir şans vermek için "Abi hadi uyan. Kahvaltı hazır, seni bekliyoruz aşağıda." dedim. Ama ağzının içinde birşeyler mırıldansada uyanmadı.
"Seni severdim abiçiğim." deyip sürahiyi abimin üstüne boşaltıp koşarak odadan çıktım. Arkamdan yüselen küfür nidalarını duymamaya çalıştım ama merdivenlerin bitiminde onun odasından ıslak bir şekilde çıkıp bana attığı bakışla keşke sadece o küfürleri duysaydım. Demdeden edemedim.
Hızla bahçeye çıkıp saklanacak yer aradım. Bahçe kapısından içeri giren Semrayı görmemle resmen tüm şansımı o an kullandım. Hızla onun yanına gidip onu önüme siper ettim.
Babam ve babannemde ne olduğunu anlamaya çalışarak bana bakıyordu. "Ne oluyor Keçi?" diye soran Semraya cevap vermemi engelleyen bahçeye henüz gelmiş olan ıslak abimdi.
"Yedim seni keçi!" diye bağırıp etrafta beni aradı. Benden önçe Semraya gözleri takılınça elleri ensesine gitti. Ve beni unutup Semra' ya doğru gelirken gülümseyip "Hoşgeldin Semra." dedi.
Ey aşk sen nelere kadisin. Öküzün yerine sevimli bir kedi almıştı birden.
Abim beni fark etmeden burdan kaçmam gerekiyordu. Semrayı hızla abimin kucağına iterken babamın yanına kaçtım. Onlar orda romantik bir bakışma yaşarken babamın yanına oturup kahvaltıma başladım.
Babannem benim bu hallerime başını olumsuz anlamda sallarken evde kalmamdan korkuyordu.
🏷🏷
" Ya babanne bende şehre gitmek istiyordum ama.." diye mızmızlanırken babannem önündeki mercimeği artlıyordu.
"Olmaz kızım onlar erkek erkeğe gittiler. Memo abin yakında askere gidecek onu eğlendiriyorlar."
