3.4

18.2K 1.2K 261
                                    

!Bugün atılan 2. Bölüm!

Üzerimi giydikten sonra annemin yanına, mutfağa gitmiştim.

"Anne, sana söylemiştim ben çıkıyorum."

"Geç kalma sakın!" diyerek seslendiğinde bir şey demeden kapının önünde ayakkabılarımı giymiş ve evden çıkmıştım. Miraç da kapının önünde bekliyordu.

Siyah pantolon ve siyah tişörtüne renk katacak tek parça kahverengi montuydu ama dürüst olmak gerekirse, gerçekten çok yakışıklı görünüyordu.

"Gözlerinle yedin beni, gidelim mi?" diyerek elini uzattığında tereddüt eden gözlerle bana bakmıştı. Elini tutup tutmayacağımı merak ediyor gibiydi.

Gülümseyip uzattığı elini tuttuğumda yüzünde bir gülümseme oluşmuştu ve yavaş yavaş yürümeye başlamıştık.

"Nereye gidiyoruz?" dediğimde bir şey demeyip sadece gözlerime bakıp gülümsemişti. Nereye gideceğimizi söylemeyecek miydi?

"Bilmem, sadece seninle vakit geçirmek istiyorum. Kafeye gideriz demiştim de hava bugün çok güzel. İstersen gidelim ama?" dediğimde başımı olumsuzca salladım.

"Sahil kenarına gidelim o zaman, orada elbet buluruz bir şeyler. Olmadı banklardan birine oturur sen denizi ben seni seyrederim."

"Denizi izleyeceğime neden bu kadar eminsin?" diyerek güldüğümde anlamamış bir şekilde bana bakıyordu.

"Sonra neden ilgini belli etmiyorsun oluyor, ettiğimde de anlamıyorsun ki!" diyerek sitem ettiğimde "Açık açık söylesene işte, ben sana demedim mi aptalım ben biraz. Anlamıyorum diye." diyerek karşılık vermişti.

"Anlamıyorsan senin sorunun, fırsatçılığının nedenini bana yükleme o zaman." diyerek sinirle söylendiğimde gülmüştü.

"Ne gülüyorsun sen ya?" dediğimde "Sinirlenince çok tatlı oluyormuşsun." diyerek sinirimi alıp götürmüştü.

"Seninle tartışmaya da girilmiyor." dediğimde sesim daha yumuşak çıkmıştı. Cidden böyle her söylediği şeyde yumuşayacak mıydım?

Bu benim suçum değildi...

"Ama bak bana işte, ben her şeyi açık açık söylüyorum sonuçta."

"Cidden şu an senin aptallığını mı tartışacağız?" dediğimde ancak ikimiz de yeni yeni tartışmanın saçmalığının farkına varmıştık.

"Bu soğukta dışarıda oturmasak iyi olur, hasta olursan okula gelemezsin, okula gelemezsen seni göremem, seni göremezsem yanına gelirim ve sen de beni kovarsın. Sonra ben sana trip atarım ve sen yine yanağımdan öpersin." dedikten sonra birkaç saniye duraksamıştı. "Fena fikir değilmiş aslında."

"Fırsatçısın işte." derken bir yere oturmaktan vazgeçip yürümeye devam etmiştik.

"Bu benim suçum değil."

Ona doğru yaklaşıp kafamı omzuna yasladığımda kolunu tereddüt ederek omzuma koymuştu.

Ona ilgi göstermemi istiyordu ama gösterince de utanıyordu.

Birden telefonunun çalmasıyla kafamı omzundan çekip onu kimin aradığına bakmaya çalışmıştım ama hemen telefonu açtığı için görememiştim. Kolunu tekrar omzuma koyduğunda o telefonda konuşurken ben de kafamı omzuna geri koymuştum.

"Efendim?"

"Dışarıdayım, söylemiştim ya sana."

"Ne yapacaksın nerede olduğumu?"

"Tek başıma değilim tabii ki."

"Kiminle miyim?"

"Söylemiştim sana, ne çabuk unuttun?"

"Daha ne kadar soru soracaksın?"

"Abla artık kapatır mısın şu telefonu?" diyerek telefonu kapatıp telefonu cebine koymuştu.

Kafamı hafif kaldırıp yüzüne baktığımda surat astığını görmüştüm. Anlaşılan telefon konuşmasında hoşuna gitmeyen birmşey vardı.

"Bir şey mi oldu Miraç?" dediğimde bana bakıp gülümsemişti.

"Ablamın tipik kıskançlıkları, beni biraz fazla seviyor hepsi bu ama bazen aşırı can sıkıcı olabiliyor."

"Sorun benim yani."

"Sen sorun olabilecek son şey bile değilsin." diyerek saçımı öptüğünde istemsizce gülümsemiştim. Ama Miraç'ın hâlâ morali biraz bozuk gibiydi.

Birkaç saniyeliğine benim durmamla Miraç da benimle birlikte durmuştu.

Yanağına ufak bir öpücük kondurup yürüme devam edip Miraç'ı da yürümeye zorlamıştım. Yoksa birkaç dakika daha orada öylece dikilebilirdi.

Göz ucuyla Miraç'a baktığımda sırıttığını fark etmiştim.

Aptaldı ama seviyordum onu.

~~~~

Geçen bölüm Yüsra'nın asla seni öpmeyeceğim demesinin sadece şov olduğunun farkına vardık böylece ğzjqüsjqğsh

Neyse, bb

YORUM

Aptal | TextingWhere stories live. Discover now