1.nothing's gonna hurt you baby

2K 150 621
                                    

yazar;

tüm vücudu korku ile titriyordu genç çocuğun.

hiç bu kadar korktuğunu hatırlamamıştı, daha doğrusu en son ne zaman korktuğunu bile bilmezdi.

ilk başta gerçek gibi gelmemişti ona.
ama şu an gerçek olduğuna yemin edebilirdi.

iki kolu sıkıca tutulmuş; yere çökmesi zorlanmış şekilde, kendisine söylenecek iki üç kelime peşindeydi.

iki üç kelime onun hayatta kalmasını belirleyecekti.

ve bu hayatta kalmasını belirleyecek karar, tanrı'nın değil bir kral'ın elindeydi.

başını yukarı kaldırdı, kralı görmek istedi.

kim bilir kaç kişiyi öldürmüştü bu kral?

hiç de vicdanı sızlamaz mıydı bu kralın?

oysaki annesi genç çocuğa sürekli vicdanın önemini vurgulardı. bir insanda olması gereken en önemli yer derdi.

genç çocuk bir gün babasına sormuştu.

"baba, kral neden bu kadar acımasız."

bu soruyu sormasının en büyük nedeni, ne zaman babasına yardım için dışarı çıksa; meydanda birinin infaz edildiğini görmesiydi.

ve kral sadece sarayın balkonundan izlerdi.

genç çocuk, gözleri önünde ölen bazı insanları ölmeden değerlendirirdi.

kendince şanslı seçtikleri birileri vardı.
o da halktan ve sarayda bulunup pencerelerinden ( ya da balkonlarından) izleyen kişilerin önünde yanarak ölmeyenlerdi.

yanarak öldürülenler için kral sabahında hazırlık yaptırırdı.
odun, çalı ve hemen tutuşabilecek olan bir takım eşya ile büyük ateş hazırlanırdı şövalyeler tarafından.

suçlu olan kişi ( kral için) adeta kafese konur ve halkın önünde sergilenerek büyük ateşe getirilirdi.

daha sonra da yakılırdı.
suçlu olan kişinin attığı çığlıkların sonlanmasıyla kral balkonundan içeri girerdi.

halk, kral hakkında kötü bir fikir barındırmaktan bile korkardı.

halk fakirdi, saray zengindi.
halkın yapacağı bir şey yoktu, sarayın yaptırımlarına uyardı.

ama gizlice halk arasından bir kaç kişinin " yeniden uyanacağız" dediğini duyardı genç çocuk.

herkes bunun anlamını bilirdi.

yeniden uyanış, halk için prensin kral yerine geçeceği gündü.

prens kral gibi değildi.
merhametliydi.
prensi seven krala göre çoktu.

ama bu değil ki herkes prensi seviyor...

genç çocuğun babası da prensi sevmeyenlerdendi.

yeniden uyanışa inanmazdı.

onun için merhamet sadece zayıf bir yöndü.
ve kralların otoritesinde zayıflığın yeri olamazdı.

otorite bozulursa, denge bozulur.

halkın belki de fakir de olsa bu zor koşullarda yaşamasının (birlik içinde olmasının) nedeni,
acımasız kralın iyi otoritesiydi.

kral disiplinli ve acımasız olmasaydı, aynı prens gibi...
halk içinde her karşıt düşünceli insan bu birliği bozabilir kolaylıkla isyan çıkarabilirdi.

babasının bu açıklamaları üzerine genç çocuk alnından akan teri silip tekrar sordu.

"baba, kral bu otoriteyi neden sadece saray dışındaki tüm insanlara uyguluyor o zaman?"

𝓀𝓇𝒶𝓁 '𝚤 ℴ̈𝓁𝒹𝓊̈𝓇𝓂ℯ𝓀Where stories live. Discover now